İnsan, akıl nimeti ile bu dünyada eşref-i mahlukat olarak addedilmiştir. İnsanın bu dünyaya gönderilmesini hikmeti ve gayesi Hâlık-ı Kâinâtı tanımak ve O’na kulluk ile ibadet etmektir. Bütün yaratılanlar bir nevi insana hizmetkar olarak verilmiştir. Salkım salkım meyveler, Etinden ve sütünden yararlandığımız ile binek olarak kullandığımız hayvanlar, göz zevkimizi gideren binbir çeşit çiçeklerle süslenmiş yeryüzü sadece birkaçı. Onun için,insanlık nimetini doğru kullanmak ve yaratıcıya kulluk ibadetimizi yerine getirmek en önemli vazifemizdir. Akıllı insan olarak birbirimizi kırmadan ve rencide etmeden güzel ahlakla davranışlarımızı sergilemek gerekir. Ahlak ve Edep,haya ile bütünleşmiş iki güzel kelimedir. Bu güzellikleri hem kendimizde, hem ailemizde, hem çevremizde yaşatmak aslî görevimiz olmalıdır. Toplumlarda saygı ve sevginin kaybolması ahlâksızlığın ve hayasızlığın artması o toplumun yok olması için yeterlidir. LGBT çirkefliğini ve hayasızlığını dillendirenler,Lût Kavminin helâk olmasını bir düşünsünler derim. Akibeti toprak olacak insanın,toplumu bozan ve Yaratıcının menettiği bir ahlaksızlığa nasıl yeltenir. Hesabı çetin bir cehennem azabıdır. Gerek devlet olarak, gerek millet olarak ve gerekse birey olarak teknoloji çalışmaların yanında örf, adet ve geleneklerimizle refah seviyemizi yüceltmek şarttır. İnsanlar olarak birbirimizin yardımına ihtiyacımız vardır. Eğer güçsüz kalır da bizi yaratan Allah'ın yardımına ihtiyacımız varsa; -bir garibe yardım etmeliyiz, -bir borçlunun borcunu ödemeliyiz, -bir dertlinin derdiyle dertlenmeliyiz, -bir ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidermeliyiz. Çünkü,Peygamber Efendimiz (ASM)buyuruyor ki: '' Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir''. Ayrıca; yine Peygamberimiz diyor ki: '' Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim''. Bilindiği gibi peygamberimiz ümmetine güzel ahlak dersi vermiş ve onları Allah’ın razı olacağı ahlak modeline göre yetiştirmeye çalışmıştı. Yani Hz. Adem (asm) ile başlayan  bir dersin en mükemmel tarzını göstermek en ileri seviyesini vermek için vazifelendirildi. Zira, en büyük İlâhî Ferman Peygamberimiz Hz. Muhammed (Asm) nazil olmuştu. Semavî dinlerin tesiriyle birçok toplumda yalan ayıplanır, zina yasaklanır, hırsızlık cezalandırılır, dedikodu hoşgörülmez. Bütün bunlar İlâhî İradeye uygundur ve bütün bunlar Kuran ahlakındandır. Güzel ahlâkın en önemli şubeleri iman ve tevhiddir. Yani Allah'a inanmak ve onun birliğini kabul etmektir. Yaratıcıya isyanda bulunmak, inkarda bulunmak şirktir. Kulluğu inkardır, en büyük günahtır. Çok önemli bir islâm kuralı vardır, bu da: Allah için sevmek, Allah için kızmaktır. Bundan alacağımız ders, Allah'ın sevdiklerini sevmek, kızdıklarına kızmaktır. Yani ahlakın güzelliğini yaşamaktır. Hz. Ayşe Validemize sorarlar: Resulullahın ahlakı nasıldı?  O’da şu cevabı verirdi : Siz Kur’anı okumadınız mı? Resulüllah’ın Ahlâkı Kur’andı. Kuran-ı kerimde bize ahlakı ders veren birçok ayet mevcuttur. Örneğin: “Allah muhsinleri sever” ayetini okuyan bir insan düşkünleri korumaya, açları doyurmaya, manen gıdasız kalmışların imdadına ilim ve irfanla koşmaya çalışır. Önemli bir ayette şöyle der: '' Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme, çünkü sen asla arzı yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin'' ( İsra suresi 17/37) Fermanını okuyan ve Allah kibirlileri sevmez ayetini dinleyen bir insan,kibri bırakıp mütevazı olur. Allah tevekkül edenleri sever ayetinden ders alan bir insan şikayeti, itirazı, hırsı bırakı; nasipse,hayırlısıyla der, kalbi endişeden kurtulur. İşte ahlak ve edep, birbirini sevip ve saymaktan gönlünü  kırmamaktan geçer. Rabbim hepimizi güzel ahlâklı,edepli ve hayalı eylesin. Amin.


Mustafa DEMİR

Ahlak - Edep - Haya

Ahlak - Edep - Haya

Tarih: 15.04.2023 12:40