Tarih: 12.12.2025 10:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası toplumun Filistin halkına olan borcunu ödeme zamanı geldi

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’in başkenti Aşkabat'ta düzenlenen "Uluslararası Barış ve Güven Forumu"nda konuştu.

Tarafsızlık Bayramı münasebetiyle Türkmen halkını tebrik eden Erdoğan, bugünkü forumu, Türkiye’nin de ortak sunucusu olduğu Birleşmiş Milletler 2025 Uluslararası Barış ve Güven Yılı bağlamında çok anlamlı bulduklarını ifade etti.

Erdoğna, "Bağımsızlığından bu yana büyük bir iktisadi ve beşeri kalkınmayı gerçekleştiren Türkmenistan’ın her başarısıyla övünüyor, seviniyoruz. Türkmenistan bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri konumuna erişmiş; şehirleriyle, fabrikalarıyla, okulları ve hastaneleriyle örnek, modern bir ülke haline gelmiştir." dedi.

Türkiye ile Türkmenistan'ın gücünü ortak tarihten alan müstesna bağlarla birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenmiş iki kardeş ülke olduğunu belirten Erdoğan, Türk ve Türkmen halklarının aynı kökten gelen, aynı ruhu ve inancı taşıyan iki kardeş millet olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Türkmenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olarak aynı zamanda daimi tarafsızlık statüsünü de destekleyenlerin başında geldik. Türkmenistan’ın 30 yıldır sürdürdüğü bu kimliğinin, Mahtumkulu Firaki’den Yunus Emre ve İsmail Gaspıralı’ya uzanan ortak medeniyetimizin sulh ve dostluk anlayışıyla yoğrulduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bizim Türkmenistan’la atasözlerimiz gibi kalbimiz de menzilimiz de birdir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkmenistan’ın barışçı vizyonunu desteklerken ilişkilerimizi her alanda ilerletip dayanışmamızı daha da güçlendiriyoruz. Yatırımlar, ticaret, enerji, savunma ve daha nice alanlardaki girişimlerle sürdürdüğümüz çalışmalarımızı beşeri ilişkilerimizle taçlandırıyoruz. Bundan sonra da Türkmenistan’ın refahı için her zaman sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum."

"Uluslararası diyalog, iş birliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor"

Erdoğan, "Küresel ölçekte belirsizliklerin, çatışmaların ve kırılganlıkların arttığı bir dönemde uluslararası diyalog, iş birliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Türkiye olarak tarihimizin, coğrafyamızın ve medeniyetimizin bize yüklediği mesuliyet bilinciyle barış ve diyaloğun hakim kılınması için var gücümüzle çalışıyoruz." diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Komşularımızla iyi ilişkiler tesis etmek suretiyle çevremizde bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmanın gayreti içindeyiz. Kadim bağlara ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere sahip olduğumuz kuzey komşularımız Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir. İstanbul süreci başta olmak üzere ateşkes ve barışa yönelik diplomatik girişimlere somut destek vermeye hazırız." diye konuştu.

Son asrın en acımasız katliamlarından birine geçtiğimiz yıllarda Gazze’de şahit olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gazze’de ateşkesin kalıcılığı ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması temel önceliklerimizi teşkil ediyor. israilin ihlallerine rağmen süren ateşkes kırılgandır. Bu nedenle uluslararası toplumun sürece güçlü desteği şarttır, sürmelidir." şeklinde konuştu.

2800 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının kalıcı barış ve Gazze’nin yeniden imarı açısından da bir fırsat olmasını temenni ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Barışın tesisine yönelik tüm aşamalara Filistinlilerin dahil olmasını ve katkı vermesini elzem görüyoruz. Nihai hedef ise iki devletli çözümdür. Bunun formülü Filistinli kardeşlerimizin çektiği acılarda, onurlu mücadelelerinde ve uluslararası düzenlemelerde kayıtlıdır. Artık uluslararası toplumun Filistin halkına olan borcunu ödeme zamanı gelmiştir. Bizleri bir araya getiren bu önemli forumun yeni bir vesile teşkil etmesini diliyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye bugün artık adil, tarafsız, güven veren yaklaşımıyla arabuluculuk alanında dünyanın önde gelen aktörleri arasında yer alıyor. Etiyopya ve Somali arasındaki gerginliği ortadan kaldırmak için başlattığımız Ankara Süreci vasıtasıyla anlaşmazlıkların barışçıl yöntemlerle giderilebileceğini bir kez daha kanıtlamış olduk. Eş başkanlığını yürüttüğümüz Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki Arabuluculuk Dostlar Grupları ile Medeniyetler İttifakı girişimi bu vizyonumuzun yansımalarını teşkil ediyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en fazla sayıda silahlı çatışmaya şahit oluyoruz. Böyle bir ortamda Türkmenistan’ın tarafsızlık ilkesi doğrultusunda önleyici diplomasi, barış, güvenlik ve kalkınmanın tesisine yönelik çabalarını gönülden destekliyoruz. Bugün burada sadece bir yıl dönümünü kutlamıyor, geleceğe dair güçlü bir çağrı yapıyoruz. Barış ancak adaletle, güven ancak karşılıklı saygıyla, istikrar ancak diyalog ve iş birliğiyle mümkündür." (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —