Tarih: 02.10.2025 03:41

Diyarbakırlılar Sumud Filosuna sahip çıktı, meydanlara indi

Facebook Twitter Linked-in

Aksa Tufanının ilk günlerinden bu yana meydanları terk etmeyen Diyarbakırlılar, bu gece de Sumud Filosu için meydanlardaydı.

Diyarbakır'daki İslami STK'ların öncülüğünde Yenihal Köprülü Kavşağında toplanan Diyarbakırlılar, yetki makamlarının sürdürdüğü sessizliğe tepki gösterdi.

Sumud Filosuna destek açıklamalarında bulunan STK temsilcileri, devletlerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Katılımcılara hitapta bulunan İTTHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar, diyanete selaların okuması ve özellikle önümüzdeki Cuma hutbesinin konusunun Sumud Filosu olması gerektiği yönünde çağrıda bulundu.

Remzi Uçar

"Bu andan itibaren tüm camilerin minarelerinden selalar okunsun, dualar edilsin"

Konuşmasına "Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez."ayeti kerimesi mealiyle başlayan Uçar, "Bugün dünyanın neresinde, hangi ırk veya mezhebe sahip olursa olsun 'Lailahe İllallah Muhammedun Resulullah' diyen her kişinin Sumud Filosundaki yolculara sahip çıkması lazım. Bu Müslümanlar üzerindeki bir mesuliyettir. Bu gece evlerinde oturanlara çağrımız şudur: Hepiniz bu gece meydanlara inin, oradaki kardeşlerimize sahip çıkalım. Şayet kardeşlerimize sahip çıkmazsak onları düşmana teslim etmiş oluruz. Kendi ailelerini bırakıp gemilere binen, günlerce her şeylerini tehlikeye atıp Gazze'deki kardeşlerimiz için yola çıkan Sumud Filosundaki özgürlük taraftarlarını hiçbir şekilde yalnız bırakmamalıyız." dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığına seslenen Uçar, "Şu an buradan Diyanet İşleri Başkanlığına seslenmek istiyorum. Bu andan itibaren tüm camilerin minarelerinden selalar okunsun, dualar edilsin, filodaki kardeşlerimize sahip çıkılsın. Artık icraat vaktidir. Bu kafirler sadece meydanda olduğumuz, onlara karşı çıktığımız ve elimizle mücadele etmemizden anlarlar. Bugün hükümetler sadece konuşma ile kalmamalıdır. Konuştuklarını icraate geçirme zamanı gelmiştir. Zaman kaybetmemeliyiz. Yeniden Endülüs'ün yaşanmaması için her sorumluluk sahibi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Artık Yahudilerin yaptıklarına karşı mücadele verme zamanı gelmiştir"

Kelime-i şehadetin şartlarından birinin Gazze'deki kardeşlere sahip çıkmak olduğunu söyleyen Uçar, son olarak şu ifadelerle konuşmasını noktaladı:

"Artık Yahudilerin yaptıklarına karşı mücadele verme zamanı gelmiştir. Eğer gecikirse sadece bir toplumu kaybetmeyiz, bir İslam toprağını işgalle kaybetmiş olacağız. Fıkıhta, eğer kafirler bir İslam beldesini işgal etmişse ve oradaki Müslümanların kendilerini savunacak gücü kalmamışsa güç sahibi olan her kişinin üzerine farz olduğu belirtiliyor. Ondan dolayı hükümetlerin hemen harekete geçmesi lazım. Diyanet işlerinin camilerde, hoparlörlerde sela ve dualarla bu meseleyi işlemesi, Cuma hutbesinin filoyla alakalı olması lazımdır."

Yahya Oğraş

"İslam ülkesi liderleri, kendi menfaatlerini esas aldıklarından sadece kınamakla yetiniyor"

Devletlerin tutumunu sert bir dille eleştiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yahya Oğraş, yönetimlerin tutumları karşısında STK'ların sergileyeceği tavrın önemli olduğuna dikkat çekti.

İki yıldır Gazze'de uygulanan vahşet karşısında insanlığın kafasını kuma gömdüğünü ve tamamen küresel şer odaklarının bütün talimatlarına teslim olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Oğraş, "Gazze'de yaşananlar karşısında kafasını kuma gömen İslam ülkesi liderleri, kendi menfaatlerini esas almış ve Allah'ın hesabını ABD'nin hesabından daha küçük görmüşler. O yüzden herkes sadece kınamakla yetiniyor." diye belirtti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD'ye giden İslam ülkeleri liderlerinin Beyaz Saray'ın karanlık odalarında adeta Filistin'i sattıklarını belirten Oğraş, vicdan sahibi sivil hareketlerin ise Gazze'ye umut olmak için denizlere yelken açtıklarını ifade etti.

"İşgalci siyonistlerin arkasında duran barbar Batı ve ABD' rezil rüsva olacaktır"

Birçok ırk ve dinden olan vicdan sahibi aktivistleri Gazzeli mazlumların umutla beklediklerinin altını çizen Oğraş, "Bu akşam katil işgalci rejim, bu sivil harekete bile müsaade etmediler. Uluslararası tüm hakları ayaklar altına aldılar. Fakat biz inanıyoruz ki Allah gazabını o zalimlere gönderecektir. Bu filoda yer alan bütün vicdan sahipleri kendi sorumluluklarını yerine getirdiler. İnanıyoruz ki bu filo bir çığır olacaktır. İşgalci siyonistler eninde sonunda rezil olacaklardır. İşgalci siyonistlerin arkasında duran barbar Batı ve ABD'de aynı şekilde rezil rüsva olacaktır." dedi.

Küresel Sumud filosunun gündemden düşürülmemesi gerektiğini ifade eden Oğraş, "Hep birlikte sesimizi yükseltirsek o zaman güçlü olacağız. Tarihte birçok sivil toplum hareketleri devletlerin gücüne rağmen yönetimleri değiştirmişlerdir. O yüzden biz bir olur ve birbirimize destek olalım. Sesimizi duyurabileceğimiz yetkili ya da etkili kim varsa onları uyaralım. " şeklinde konuştu.

Ömer Çelik

"İslam ülkelerinin başındaki liderler Batı'yla işbirliği içerisine girerek zillet elbisesini giymişler"

Oğraş'ın hitabının ardından bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Çelik, işbirlikçi ABD'nin Gazze üzerindeki kirli planlarına karşı sözde İslam ülkelerinin destekleyici tavrını sert bir dille eleştirdi.

Çelik, "7 Ekim Aksa Tufanı'ndan beri sürekli meydanlarda HAMAS ve direnişin yanında olduğumuzu haykırıyoruz. Maalesef elimizden başka bir şey de gelmiyor. İnanıyorum ki cesur yürekli liderler eğer sınırları açarsa yüzbinlerce insan eline silahını, satırını ya da çakısını alarak zalim siyonistlerin üstüne yürüyecektir. Fakat maalesef bu işi organize edecek liderlerden mahrumuz. Maalesef İslam ülkelerinin başındaki liderler, siyonistlerle, ABD'yle, Batı'yla işbirliği içerisine girerek zillet elbisesini giymişler. Bugün ümmeti Muhammed'i çivi gibi yerine çıkan, dünya sevgisi ve ölüm korkusudur. Bakınız Körfez ülkelerinin aşağılık liderleri, dünya sevgisinden dolayı Amerika'nın ve siyonistlerin yanında yer alıyorlar. Sarı domuz Trump, bütün Arap ülkelerinin 21 maddelik zillet anlaşmasını kabul ettiğini açıkladı ve HAMAS'tan yanıt beklediklerini söyledi. 2 milyar Müslümanın yüzüne baka baka adam bunu söyleyerek aslında yüzümüze tükürüyor. 2 milyar müslümana rağmen 'Hamas bunu kabul edecek, başka çaresi yok' diyerek aslında yüzümüze tükürüyor, veyl olsun bize, veyl olsun idarecilerimize, veyl olsun o ordulara... 2 milyar Müslüman'a rağmen Gazze yerle bir ediliyor.   2 milyar müslümana rağmen Gazze açlıktan ölüyor. Nerede Arabın, Türk'ün, Kürdün izzeti? Ne oldu bize? Allah'ın bütün isimlerine yemin ederim ki Allah-ü Teala bu korkaklığımızı bize bırakmayacak." dedi.

"Yeryüzünde HAMAS'tan başka küfre karşı mücadele eden bir yapı kalmadı"

İşgal rejiminin Gazze ile yetinmeyeceğini, diğer İslam coğrafyalarını da işgal etme girişimlerinde bulunacağını hatırlatan Çelik, şunları söyledi:

"Zannediyoruz ki İsrail Gazze ile duracak. Hayal dünyasında geziyoruz. İslam ülkelerinin başındakiler, idarecilerimiz ve yöneticilerimiz gerçekten bu kadar da satılmış olabilirler mi? İnsan hayret ediyor. siyonist başı Türkiye'nin bir kısmının kendilerinin olduğu açıkça dile getiriyor. Hani nerede Türkiye devleti, nerede bu devletin idarecileri? siyonistler Nil ile Fırat arasındaki tüm toprakların kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu topraklarda hüküm süren devletlerin liderleri nerede?"

Çelik, "Eğer bizim ülkemizde on binlerce çifte pasaport sahibi siyonist uşağı varsa ve buradan gidip Gazze'de Müslüman kardeşlerimizi katlediyorlarsa söyleyecek sözümüz yok. Tek çare vardır direniş... Bugün yeryüzünde HAMAS'tan başka küfre karşı mücadele eden bir yapı kaldı mı ki? Gazze son kaledir. Türkiye şunu iyi bilsin ki seçim meydanlarında Gazze düşerse 'İstanbul, Ankara ve Türkiye düşer' diyenler iyi bilsinler ki Gazze düşerse kesinlikle Türkiye'de düşer. Türkiye'yi ve hiçbir İslam ülkesine rahat bırakmayacaklar." diye belirtti.

İşgal rejiminin ve Amerika'nın hazırladığı 21 maddelik anlaşmanın direnişi zillete sürüklemek olduğunu söyleyen Çelik, iki devletli çözüm ifadelerinin mimarının da siyonistlerin olduğunu ifade etti. Çelik ayrıca, Türkiye'de yaşayan çifte pasaport sahibi siyonistlerin de yakalanıp cezalandırılması için Meclis'e sunulan yasa önerisinin bir an önce yasalaşması gerektiğini belirtti.

Ramazan Tekdemir

"Tarafsız kalmak suç ortaklığıdır, israilin yanında saf tutmaktır, taraf olmaktır"

Son olarak bir konuşma yapan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir ise şunları söyledi:

"Gazze'de kitlesel yıkıcı katliamların her türlü eşiği aştığı, tüm aşamalarını devirdiği ve her şeyin denendiği bir süreci yaşıyoruz. Artık 'olmaz' diyebileceğimiz, 'olmamalı' diye temenni ettiğimiz hiçbir şey kalmadı. Dolayısıyla bizler artık uluslararası sularda açıkça işaretlenmiş bu yardım filolarının ciddi bir tehdit altında olduğu saatleri yaşıyoruz. Elbette o filodaki vatandaşların hangi ülkeye mensubiyeti varsa onların namusu, haysiyeti, şerefidir. Bu ülkeler namusunu, şerefini ve haysiyetini yere düşürmemelidir. siyonist teoloji etrafında katliam siyaseti güden bir avuç azgına bu vatandaşların haysiyetini terk etmemeli. Bu saatten sonra yapılması gereken net adımların atılmasıdır. Neye mal olursa olsun bu saatten sonra tarafsız kalmak suç ortaklığıdır, israilin yanında saf tutmaktır, taraf olmaktır."

"Bu filoya sahip çıkıyorsanız özgürlüğünüz vardır, aksi takdirde gönlümüzde size yer yok"

Tekdemir, "Vicdanların bu kadar büyüdüğü küresel dayanışmayı sembolize eden bu yolculuğun herkesin vicdanında yankı bulduğu bir zeminde bu filoyu sahipsiz, yardımsız, yoksun bırakmak aşağılıkça bir tavırdır. Bu tavır ister bireysel ister toplumsal ister devletsel düzeyde olsun, asla sonucu değiştirmiyor." ifadelerini kullandı.

Bu önemli saatlerde tavrını netleştirmeyenlerin toplumun gönlünde de artık yer edinemeyeceğinin altını çizen Tekdemir, "Bu saatler çok önemli anlardır. Müdahale gelebilir ama bu sarsılmaz inancı temsil eden, küresel vicdanı sembolize eden bu gemiler amacına ulaştı. Ciddi bir ablukayı kırdı ama elbette temennimiz bunun Gazze'ye ulaşmasıdır. Peşi sıra set halinde duraksamadan yeni filoların hazırlanması ve hükümetler düzeyinde sahip çıkılması gerekir. Bu saatten sonra hiçbir ülkenin özrünü, mazeretini kabul etmiyoruz. Bu filoya sahip çıkıyorsanız özgürlüğünüz vardır, haysiyet taşıyorsunuz, vicdanınız kurumsallaşmıştır, vatandaşına değer veriyorsunuz. Aksi takdirde gönlümüzde size yer yok." şeklinde konuştu. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —