Gaziantep'te toplanan Filistin sevdalıları, Ankara'daki büyük yürüyüşe destek vermek amacıyla sabahın erken saatlerinde bir araya geldi.
Yola çıkmadan önce gerçekleştirilen basın açıklamasında, siyonist işgal rejiminin Gazze'de açlığı sistematik biçimde bir silaha dönüştürdüğü belirtilerek, başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası topluma "insani koridor" çağrısı yapıldı.
Basın açıklamasını Gaziantep Peygamber Sevdalıları adına okuyan Adem Kılıç, Gazze'de şehit ve yaralıların yüzde 70'ten fazlasının bebek, çocuk ve kadınlardan oluştuğunu vurguladı.
"Bir millet dünyanın gözleri önünde ölüme terk edilmektedir"
Kılıç açıklamasında, "Siyonist işgal rejimi, 2 yıla yakın bir süredir Gazze'de insanlık haysiyetini ayaklar altına almaktadır. Siyonist rejimin işlediği suçlar her geçen gün katlanmaktadır. Bir millet, dünyanın gözleri önünde yıkım, talan, açlık, kıtlık, insani tüm ihtiyaçlardan yoksun bırakılarak ölüme terk edilmektedir. Bir avuç siyonist, tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka bu cürümleri işlemektedir. Gücü ve iktidarı elinde bulunduran devlet idarecileri başta olmak üzere bu zulümlere seyirci kalan tüm insanlık ailesi ve İslam ülkeleri büyük bir vebal altındadır. İslam ülkelerinin sessizliğinden istifade eden işgal rejimi, Gazze'nin yüzde 90'ından fazlasını enkaza çevirmiştir. 7 Ekim 2023'ten bu yana 60 binden fazla kardeşimiz şehit düşmüş, 150 bin civarı kardeşimiz ise yaralanmıştır. 20 binden fazla kardeşimiz enkaz altında olup henüz naaşlarına ulaşılamamıştır. Şehit ve yaralıların yüzde 70'ten fazlası bebek, çocuk ve kadınlardan oluşmaktadır. Gazze adeta birer çocuk mezarlığına dönüşmüştür." dedi.
"Filistin'de insanlık tarihinin en büyük dramlarından biri yaşanıyor"
"İşgal rejimi, Gazze'de açlığı silah olarak kullanmaktadır. Yaptığı bunca zulümden sonra sözde insancıl gözükmek için kurulan yardım noktaları, birer katliam noktalarına dönüşmüştür." şeklinde konuşan Kılıç şöyle devam etti:
"Yardım noktalarında yapılan sistematik saldırılarda şehitlerin sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Gazze'de yaklaşık 2 milyondan fazla kardeşimiz, yüksek derecede akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya bırakılmıştır. 600 bine yakın kardeşimiz aşırı açlıktan ölüme yol açabilecek hastalıklara yakalanmıştır. 70 binden fazla çocuk akut yetersiz beslenme yüzünden tedaviye muhtaç hale gelmiştir. Gazze ve bütün Filistin'de insanlık tarihinin en büyük dramlarından biri yaşanıyor. Batı dünyasının ve İslam düşmanı tüm şer yönetimlerin desteğini arkasına alan siyonist haydutlar, siyonist teröristler hiçbir sınır, uluslararası hiçbir hukuki ve ahlaki kural tanımadan Müslüman Filistin halkına soykırım uygulamaktadır."
"Katledilen her bir çocuğun, gencin, kadının ve yaşlının vebali hepimizin boynunadır"
Tüm insanlığa seslenen Kılıç, "Ey ümmeti Muhammed ve ey insanlık ailesi; açlıktan dolayı katledilen her bir çocuğun, gencin, kadının ve yaşlının vebali hepimizin boynunadır. Gücü elinde bulundurup Gazze'deki zulme seyirci kalanlara yazıklar olsun. Bu zulme sessiz kalıp 'Ben insanım' diyenlere yazıklar olsun. Dünyanın geçici menfaatlerinin peşinden koşup bu zulme destek sağlayanlara yazıklar olsun. Kalpleri körelmiş, gözleri harama dalmış, kulakları zulme çanak olmuş, dilleri fitneye hizmet eden uluslararası toplum ve devletler Gazze soykırımından mesuldür. Bu mesuliyetten hiç kimse beri değildir. Başta İslam ülkelerinin liderleri akan kanın en büyük sorumlusudur. İslam ülkelerinin liderleri üzerlerine düşeni yapmış olsaydı, bugün Gazze'de bu kan akmayacak, evler yıkılmayacak, soykırım olmayacaktı. İslam ülkelerinin liderleri ve tüm sorumluluk sahipleri olarak henüz vakit varken, Allah katında olan mesuliyetlerinizi yerine getirin. Siyonist rejimin soykırımını durdurmanın vakti çoktan gelip geçmiştir." ifadelerini kullandı.
"Müslüman Filistin halkını terk etmeyeceğiz"
Dünyanın özgür halklarına ve vicdan sahibi devlet liderlerine seslenen Kılıç, öncelikli ve acil taleplerini şu şekilde sıraladı:
"Açlık, kıtlık ve ilaçsızlıktan dolayı bir halkın yok olması, tüm insanlık âleminin yok olması anlamına gelecektir. İnsanlığın haysiyetini omuzlamak için Gazze'de insani krize bir an önce son verilmeli ve Gazze'ye insani koridor açılmalıdır. İşte bu gündemle ve bu amaçla 'Anadolu'dan Meclis'e, Meclis'ten Gazze'ye' sloganı ile Türkiye'nin her yerinden yola koyuluyoruz. Bugün saat 18.30'da Ankara Güvenpark'ta toplanıp TBMM'ye yürüyerek bu talebimizi daha yüksek sesle haykırıyoruz. Müslüman Filistin halkını terk etmeyeceğiz. Gazze özgürleşinceye kadar, direniş kazanıncaya kadar meydanları boş bırakmayacak, kardeşlerimizin feryatlarını tüm dünyaya duyurmaya, acılarına ortak olmaya çalışacağız. Ne pahasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun, Siyonistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin saldırılarına, linç kampanyalarına aldırmadan Kudüs davasını omuzlayacak, bu mukaddes davaya canımızla, malımızla ve imkân bulduğumuz her şeyle sahip çıkacağız." (İLKHA)