Tarih: 22.12.2025 11:18

"Gönüllü göç" perdesiyle yeni Nekbe: Gazze'den ücretli tehcir planı adım adım uygulanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Gazze'de aylar süren saldırılar, kuşatma ve sistematik yıkımın ardından Filistinliler bu kez daha sinsi bir planla karşı karşıya. "Gönüllü göç" adı altında pazarlanan bu süreç, gerçekte siyonist rejimin uzun süredir dillendirdiği Gazze'yi boşaltma hedefinin yeni bir aşaması olarak öne çıkıyor. Bombardımanla başaramadığını bürokrasi, para ve psikolojik baskıyla tamamlamayı amaçlayan bu mekanizma, modern bir tehcir modeli olarak tanımlanıyor.

Ortaya çıkan dijital veriler, yazışmalar ve uçuş kayıtları, Gazze'den çıkışların rastlantısal olmadığını, aksine planlı ve çok katmanlı bir ağ tarafından yönetildiğini gösteriyor. Bu ağın vitrininde kendisini "Avrupa merkezli insani yardım kuruluşu" olarak tanıtan "el-Mecd Avrupa" adlı yapı bulunuyor. WhatsApp ve Telegram üzerinden Filistinlilere ulaşan bu yapı, kişi başı binlerce dolar karşılığında "güvenli çıkış" vaat ediyor.

Sürecin arka planında siyonist rejimin resmi mekanizmaları yer alıyor

Ancak yapılan incelemeler, söz konusu oluşumun ne hukuki bir kaydının ne de gerçek bir kurumsal yapısının bulunduğunu ortaya koyuyor. İnternet sitesinde yer alan yöneticilerin büyük bölümünün yapay zekâ ile üretilmiş sahte fotoğraflardan oluştuğu, kullanılan adreslerin ya boş arsalar ya da ilgisiz binalar olduğu, bağış ve iletişim kanallarının ise kısa süreli ve iz kaybettirmeye yönelik açıldığı tespit ediliyor. Buna rağmen çaresizlik içindeki çok sayıda Filistinli, bu vaatlere tutunmak zorunda bırakılıyor.

Sürecin arka planında ise doğrudan siyonist rejimin resmi mekanizmaları yer alıyor. Sözde Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan ve adı "Gönüllü Göç Müdürlüğü" olarak duyurulan birim, bu tahliyelerin güvenlik ve koordinasyon ayağını yürütüyor. Birimin başında, geçmişte askeri ve bürokratik görevlerde bulunmuş Kobi Bliştayn adlı isim bulunuyor. Gazze'den çıkmak isteyenlerin isimleri önce bu birime iletiliyor, ardından kapsamlı bir güvenlik taramasından geçiriliyor.

Filistinliler, Romanya merkezli özel havayolu şirketlerine ait uçaklarla taşınıyor

Onay alan Filistinliler, işgalcilerin kontrolündeki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan çıkarılıyor. Bu aşamada yanlarına yalnızca pasaport ve cep telefonu almalarına izin veriliyor; evrak, eşya ve kişisel birikimlerin büyük kısmı geride bırakılıyor. Ardından askeri eşlik altında Ramon Havalimanı'na götürülen Filistinliler, Romanya merkezli özel havayolu şirketlerine ait uçaklarla önce Afrika ya da Avrupa'daki üçüncü ülkelere sevk ediliyor.

Güney Afrika'da yüzlerce Filistinlinin saatlerce uçakta alıkonulmasıyla gündeme gelen son olay, bu ağın ilk kez bu denli görünür olmasına neden oldu. Yetkililer olayın "teknik bir aksaklık" olduğunu savunsa da sızan belgeler ve tanık ifadeleri bunun sistematik bir planın parçası olduğunu ortaya koydu.

Amaç, Filistinlileri Gazze'den çıkardıktan sonra geri dönüşü imkânsız hale getirmek

Uzmanlara göre bu yöntem, 1948 Nekbe'sinin çağdaş bir versiyonu niteliğinde. O dönemde silah zoruyla yapılan sürgün, bugün açlık, barınaksızlık ve umutsuzluk üzerinden "tercih"e dönüştürülüyor. Filistinliye ya enkaz altında yaşamaya devam etmesi ya da tüm birikimini ödeyerek vatanını terk etmesi dayatılıyor. Bu nedenle söz konusu göç, uluslararası hukuka göre "gönüllü" değil, zorla yerinden etme kapsamına giriyor.

Siyonist rejimin aşırı sağcı siyasetçileri ise bu süreci gizleme gereği bile duymuyor. Gazze'nin "insansızlaştırılması", "güvenliğin sağlanması" ve "demografik tehditlerin ortadan kaldırılması" gibi ifadelerle açıkça savunuluyor. Amaç, Filistinlileri Gazze'den çıkardıktan sonra geri dönüşü imkânsız hale getirmek ve bölgenin siyasi-askeri denklemini kalıcı biçimde değiştirmek.

Yeni Nekbe tanklarla değil, uçak biletleri üzerinden yürütülüyor

Uluslararası toplumun sessizliği ise bu planın en kritik unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. İnsani yardım söylemiyle paketlenen bu tehcir mekanizması, ciddi bir yaptırım ya da caydırıcı adımla karşılaşmadığı sürece daha da genişletilme riski taşıyor. Gazze'den çıkan her aileyle birlikte yalnızca insanlar değil, bir halkın geleceği, hafızası ve toprakla kurduğu bağ da koparılmaya çalışılıyor.

Ortaya çıkan tablo, siyonist rejimin "gönüllü göç" kavramını bir maske olarak kullanarak, Filistinlileri yurtlarından kalıcı biçimde uzaklaştırmayı hedefleyen uzun vadeli bir stratejiyi adım adım hayata geçirdiğini gösteriyor. Bu süreç, yeni Nekbe'nin artık tanklarla değil, sözleşmeler, uçak biletleri ve sahte insani ağlar üzerinden yürütüldüğünü tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —