HAMAS, muhtırada, Katar’ın başkenti Doha’da müzakere heyetine yönelik yapılan suikast girişiminin ayrıntılarını açıkladı.
Hareket, savaş suçlusu Netanyahu liderliğindeki işgal hükümetini bu suikast girişiminin yanı sıra, ateşkesin sağlanması ve esir takası çabalarının başarısızlığa uğramasından da tamamen sorumlu tuttu.
HAMAS Yürütme Konseyi Başkanı Muhammed Derviş’in imzasını taşıyan muhtırada, suikast girişiminin, heyetin Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile yaptığı görüşmeden sadece bir gün sonra gerçekleştiği belirtildi. Görüşmede HAMAS’a yeni bir ateşkes önerisi sunulmuştu. Heyet, bu öneriyi tartışmak üzere toplandığı sırada saldırıya maruz kaldı.
İşgal uçakları, 9 Eylül 2025 akşamı müzakere heyeti başkanı Dr. Halil el-Hayye’nin evini birkaç füzeyle hedef aldı. Saldırıda oğlu Hammam, ofis müdürü Cihad Lebed, üç koruma görevlisi ve bir Katar güvenlik mensubu şehit olurken, ailesinden bazıları yaralandı. Heyet üyeleri ise saldırıdan sağ kurtuldu.
HAMAS, bu saldırının müzakerelerde ara bulucu rol üstlenen Katar’ın egemenliğine açık bir ihlal olduğunu vurguladı.
Muhtırada, HAMAS’ın soykırımı durdurmak için azami esneklik gösterdiği, ancak işgal hükümetinin her seferinde suikastlar, yeni şartlar ve katliamlarla anlaşmaları sabote ettiği belirtildi. HAMAS, düşmanın 17 Ocak 2025’teki anlaşmayı bozarak saldırılarına katliam, tehcir ve aç bırakma politikalarıyla devam ettiğini, buna karşın hareketin anlaşmaya tamamen bağlı kaldığını hatırlattı.
Ayrıca Netanyahu’nun faşist hükümetinin, Filistin halkını Gazze’den tamamen sürme ve soykırım planını sonuna kadar sürdürme kararlılığı içinde olduğu, hatta Tahran’da HAMAS lideri İsmail Heniyye’yi şehit ettiği hatırlatıldı.
HAMAS, kendisinin ulusal kurtuluş hareketi ve seçilmiş bir irade olduğunu, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık hakkını gerçekleştirmeyi amaçladığını belirtti. Hareket, liderlerinin askeri hedef olarak görülerek işgal suçlarının meşrulaştırılamayacağı uyarısında bulunan HAMAS, Ayrıca aşırı sağcı işgal hükümetinin, bölge ve dünya için tehlikeli bir aşırılık ve terör kapısını araladığını kaydetti.
HAMAS, uluslararası topluma ve Arap-İslam ülkelerine; Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki soykırımı ve saldırıları durdurmak, işgalin uluslararası hukuku hiçe sayan saldırganlığını sonlandırmak için baskı yapma çağrısında bulundu. Ayrıca işgalin boykot edilmesini, siyasi ve ekonomik olarak tecrit edilmesini, savaş suçlarının uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istedi.
Hareket, Filistin halkının ve direnişin mücadelesinin, toprakların özgürleştirilmesi, başkenti Kudüs olan bağımsız devletin kurulması ve mültecilerin dönüşünün sağlanması hedefiyle sürdüğünü vurguladı.
Öte yandan, Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanları bugün öğleden sonra Katar’ın başkenti Doha’da kapalı bir toplantıya başladı. Bu toplantı, yarın yapılacak olağanüstü Arap-İslam zirvesine hazırlık niteliği taşıyor. Zirvede geçen hafta Katar’a yönelik işgal rejimi saldırısı ele alınacak.
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari yaptığı açıklamada, “Yarın yapılacak olağanüstü zirvede, bugünkü hazırlık toplantısında dışişleri bakanları tarafından sunulacak israil saldırısına ilişkin bir bildiri taslağı görüşülecek” dedi.
Ensari, zirvenin bu zamanlamada gerçekleşmesinin birçok anlam ve mesaj taşıdığını, Katar’a yönelik korkakça siyonist saldırısına karşı geniş Arap ve İslam dayanışmasını yansıttığını, ayrıca bu ülkelerin işgalci rejimin "devlet terörünü" kesin şekilde reddettiğini ifade etti. (İLKHA)