Tarih: 27.07.2025 06:43

İstanbul'da binler Gazze'deki açlık ve soykırıma karşı yürüdü

Facebook Twitter Linked-in

"Soykırım ve Açlığın Pençesindeki Gazze İçin Ayağa Kalk" sloganı ile gerçekleştirilen yürüyüşe, çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi.

Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde akşam namazında bir araya gelen binler, kıldıkları namazın ardından ellerinde Filistin bayrakları, döviz ve prtlar ile kortej eşliğinde siyonist konsolosluğun bulunduğu plazanın önüne kadar yürüdü.

Gerçekleştirilen yürüyüşte, Filistin, Gazze ve HAMAS lehine, işgal rejimi ile soykırıma sınırsız destek veren ABD aleyhine sık sık sloganlar atıldı

Zülküf Yel

"Kardeşlerimizin onurlu duruşlarının yanında olmalı, bu savaşa ortak olmalıyız"

Yürüyüşün ardından Usame Çiçek'im Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Peygamber Sevdalıları adına konuşan Gazeteci Yazar Zülküf Yel, "Geldiğimiz aşama itibariyle son derece kritik günler yaşıyoruz. Birleşmiş Milletler'in tabiriyle, Gazze'de beşinci derecede kriz halini yaşıyoruz. Bu, insanların sokaklarda yürürken açlıktan bayılmaları ve ölmeleri anlamına geliyor. Ölüm kalım günlerini yaşıyoruz. Şu an bu savaşın, bu mücadelenin bir parçasıyız. Kardeşlerimizin yanında, onların onurlu duruşlarının yanında bu savaşa ortak olmalıyız, yüklerini omuzlamalıyız. Bu savaşın yükünü omuzlamalı, şehadeti ve direnişi kuşanmalıyız." dedi.

"İnsanlık ordusu artık karşı ayağa kalkmıştır "

Gazze'de tarihi günlerin yaşandığını belirten Yel, "Evet, bir yandan korkunç bir soykırım, korkunç bir insanlık suçu söz konusuyken diğer taraftan bütün imkânsızlıklara rağmen Muhammed'in ordusu olan HAMAS ve bileşenleri, Allah'ın izniyle Yahudilerin ayakları altındaki toprağı ateşe vermektedir. Dalga dalga büyüyen bir direniş var. Dalga dalga bütün küreyi saran bir küresel intifada vardır. Allah'ın izniyle insanlık ordusu artık karşı ayağa kalkmıştır. Özellikle vicdanlı insanlar, vicdanlı halklar bu yerkürenin her tarafından ayağa kalkmıştır. Bunun ispatı olarak da şu an Hanzala Gemisi'ni örnek olarak gösterebiliriz. O gemide farklı dinlerden, farklı ırklardan ama vicdana ortak olan yüreği ortak olan insanlar var. Yürekleriniz avuçlarına alarak ruhlarını avuçlarına alarak Gazze'yi dünya gündemine taşımak üzere yola çıkmışlardır." diye konuştu.

"Hiçbir zaman teslim olmayız… Ya şehit oluruz ya da kazanırız"

Yaşananlara rağmen Müslümanların pes etmeyeceğini hatırlatan Yel, "Bizim kitabımızda hiçbir zaman teslim olmak yoktur. Bu ümmet nice badireler atlatmıştır. Moğol tehlikesini geçirmiştir. Haçlı tehlikesini geçirmiştir. Tarih içerisinde çok defa düşmüştür ama düştüğü yerden de ayağa kalkmasını bilmiştir. Biz hiçbir zaman teslim olmayız. Biz savaşırız… Ya şehit oluruz ya da kazanırız. Bugün yeryüzünün dört bir yanında Allah'ın izniyle Muhammed'in ordusu denilebilecek halklar ayağa kalkmıştır. Milyon, milyon insan ve direnişi kuşanmıştır. Milyon, milyon insan kefenlerini boyunlarına sarmıştır. Gazzeli çocuklar için, Gazzeli mazlumlar için açlıktan ölen Gazzeli kadınlar için ayağa kalkmıştır. Allah'ın izniyle bu mücadele hiçbir bitmeyecektir.

"Ey yöneticiler! Ya ayağa kalkıp liderlik yapın ya da halklara yol verin"

Halkı Müslüman olan ülke liderlerine de seslenen Yel, "Ey yöneticiler! Şu an kritik günler yaşıyoruz. Herkes imtihandadır. Bütün insanlık imtihanda evet bugüne kadar Filistinli Müslümanlar bu yöneticilerin kendilerinden, vicdanlarıyla ayağa kalkmasını beklediler ama bu gerçekleşmedi. Ondan dolayıdır ki, Ebu Ebubeyde son derece sitem yüklü bir şekilde bu liderlere seslendi. Kıyamet gününde sizinle hesaplaşacağız dedi. Biz de buradan onlara bir çağrı yapmak istiyoruz. Ey liderler, ey yöneticiler! Bugün Gazze'ye akmak, Gazze'de cihat etmek, Gazze direnişini omuzlamak üzere şehadet ve direnişi kuşanın milyonlarca Muhammed'i yiğit vardır. Milyonlarca şehit olabilecek yiğit insan vardır. Ya siz bulunmuş olduğunuz koltukların hakkını verir, ordularınızı Seferber edersiniz ya da aradan çekilin. Çünkü bu halk onun için size oy verdi. Veyahut onun için size size o makamları layık gördü. Siz ya halkın taleplerine cevap verirsiniz ya da arada çekilin. Halklar milyon, milyon şekilde Gazze'yi aksın, siyonizmi tükürüğünde boğsun. Allah'ın izniyle şehadeti ve direnişi kuşansın ve Gazze topraklarını özgürleştirsin. Ya ayağa kalkıp liderlik yapın ya da halklara yol verin." şeklinde konuştu.

"Hiç olmazsa çifte vatandaşları yargılayın"

Son olarak burada özellikle Türkiyeli yöneticilere seslenmek istiyoruz. Gazze'de korkunç bir katliam varken çifte vatandaş statüsünde olan soykırımcı teröristler gelip bizim sokaklarımızda dolaşmaktadır. Halkımızı, insanımızı tahrik etmektedir. Siz hiçbir şey yapamıyorsanız bile bunları bu topraklara sokmamaktan aciz misiniz? Veyahut bunların mahkûm edilmesi için gündemine bir yasa tasarısı getiriliyor. Bunların vatandaşlıktan çıkarılması için bunların mahkûm edilmesi için. Yahu siz bunu da mı yapamıyorsunuz? Hiç olmazsa bunu yapınız." dedi.

Halim Ayyıldız

İslami Dayanışma Platformu adına bir konuşma yapan Halim Ayyıldız, "Gazze halkının yaşadığı imtihan gerçekten çok ağırdır. Kur'an'da ibretlik bir şekilde haberleri verilen geçmiş ümmetler içerisinde benzer imtihanlara tabi tutulmuş, hatta daha ağırlarıyla karşı karşıya kalan ümmetler olmuştur. Yaşanan bu vahşet karşısında kalbimiz parçalanıyor, sabrımız zorlanıyor. Unutmayalım ki, Allah'ın takdiri temennilerimizin önündedir. Her şeyin hikmetini ve iç yüzünü bilen yalnızca Allah'tır. Daha önce bu ümmete Nusretler bahşeden rabbimiz, elbette bugün de yardımını gönderecektir. Bize düşen Allah'a olan bu hüsnü zannımızı tazelemek, imtihanın farkında olmak ve sabrederek mücadeleyi terk etmemektir." diye konuştu.

Gazze'de yemek sırasında bekleyen annelerden mesaj: Çadıra eli boş dönemeyiz

n mesaj: eve 2 yıla yakın süredir Filistin ve Gazze ile dayanışma içerisinde olmak adına meydanları doldurduklarını söyleyen Genç İHH Başkanı Muhammet Cihat Çelik, "Mahşer gününde, rabbimizin huzuruna çıktığımızda, ya rabbi! Gücümüz nispetinde hakkın yanında olduk diyebilmek ve bu meydanları şahit tutmak için buralarda olduk. Söz tükendi… Bugün sözün sahibi olan Filistinlilerden bir mesaj iletmek istiyorum. Daha dün orada çalışma yapan bir ağabeyimiz bize bir mesaj gönderdi. O mesajı sizinle paylaşıyorum. 'Bugün yine sabahın erken saatlerinden itibaren on binlerce insan aşevinin önündeydi. Sıcak yemek alabilmek için toplanan kalabalık her geçen gün artıyor. Ekip olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Günde yaklaşık 50 bin kişiye sıcak yemek ulaştırıyoruz. Kalabalık büyüdükçe gerginlik artıyor. Yemek alma umudunu kaybeden insanlar çaresizce bağırıyor, ağlıyor, yalvarıyor. Sıraya giremeyen, geride kalan anneler ve çocuklar, yemek dağıtımı bittikten sonra bile aşevinin önünden ayrılamıyorlar. Sessizce oturuyor, bazen de ağlıyorlar. Neden hala buradasınız? Diye sorduğumuzda, 'çocuklar çadırda bekliyor… Ağızlarına lokma girmedi. Eve eli boş dönemeyiz. En azından burada umut var' diyorlar." şeklinde konuştu.

Program, Kubilay Aşkın Durdağ'ın yaptığı dua ile son buldu.  (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —