Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Malatya'da 4-12 Ekim tarihleri arasında 9 gün sürecek Kültür Yolu Festivali düzenlenecek.
Tepkilerin odağında bulunan festivale bir tepki de Malatya'daki siyasi parti başkanları, akademisyen ve STK temsilcilerinden geldi.
İLKHA muhabirine konuşan HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Behçet Sevgili, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin ve Malatya Peygamber Sevdalıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Batı, halkın inancı ve kültürü ile bağdaşmayan bu tür etkinliklerin yapılmaması ve yapılacak olan etkinliğin iptal edilmesi çağrısında bulundu.
"Bu tür etkinlikler toplumun ahlakını bozuyor, öz değerlerinden uzaklaştırıyor"
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tüm illerde benzer festivaller düzenleyerek halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine ahlaki yozlaşmaya neden olduğunu belirten HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Behçet Sevgili, "Malatya’mızda özellikle 6 Şubat depreminden sonra mağdur olan halkın sorunlarının çözülmesi gerekirken, bu tür festivallerin toplumumuza herhangi bir faydası olmayacağına inanıyoruz. Bu tür etkinlikler toplumun ahlakını bozuyor, öz değerlerinden uzaklaştırıyor. Belki insanlar hem dünyasını hem ahiretini kaybedecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu konuda geri adım atmasını bekliyoruz." dedi.
Sevgili ayrıca, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, "Gazze'de insanlar açlıktan ölüyor, büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Kültür Turizm Bakanlığının böyle israfça, halkın malını bu şekilde kullanması doğru değildir. Dinen de caiz değildir. Bu ortamda halkın malını israf etmek doğru değildir, dinen de caiz değildir. Hazreti Ebu Zer el-Gıfârî'nin meşhur sözü vardır: 'Ey Muaviye! Sarayı kendi paranla yaptırdıysan israf, halkın parasıyla yaptırdıysan haramdır, ihanettir'! Biz de diyoruz ki: Şayet bu etkinliğin giderleri kendileri tarafından karşılanacaksa bu israftır, halkın malıyla yapılıyorsa bu halka ihanettir." ifadelerini kullandı.
"Halkı Müslüman olan ülkelerin liderleri donanma gemisi çıkarıp filoyu koruma altına almaları gerekir"
Dünyanın birçok ülkesinden vicdan sahibi insanların Gazze'ye umut olma adına Sumud Filosu'na katıldığını hatırlatan Sevgili, "Eğer imkan olmuş olsaydı dünyanın bütün bağrı yanık insanlarının Gazze'ye akın edeceğine kesinlikle inanıyoruz. Zira Gazze'de insanlık ölüyor, Gazze'de insanlık ayaklar altına alınmış. siyonist çetelerin Gazze'deki Müslüman kardeşlerimizi açlıkla, susuzlukla ve üzerlerine bombalar yağdırarak katletmesi kabul edilecek bir şey değildir. Özellikle İtalya, İspanya gibi ülkelerin filoyu koruma adına donanma çıkarmaları çok anlamlıdır. Halkı Müslüman olan ülkelerin liderleri de donanma gemisi çıkarıp filoyu koruma altına almaları gerekir." dedi.
"Böyle bir rezalete sessiz kalamayız"
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Ateş ise festivalin İslamî değerlerle bağdaşmadığını vurgulayarak, "Türkiye'nin birçok yerinde bu tür festival serileri başlatıldı. Müslümanlar bu hassasiyetlerini dile getiriyor. Biz de bir Müslüman olarak böyle bir rezalete sessiz kalamayız. Tarihte Allah Resulü'nün davetini itibarsızlaştırmak için Nadir Bin Haris tarafından benzer faaliyetler yürütülmüştü. Lokman Suresi'nin 6'ncı ayetinin inişine neden olan kişidir. Nadir Bin Haris ölmedi; onun ruhu canlandırılıyor." dedi.
"Halkın servetini lüzumsuz etkinliklere harcamak büyük vebaldir"
Nur Suresi'nden alıntı yapan Prof. Dr. Ateş, "'Yeryüzünde fuhşiyatın yayılmasına öncülük edenler hem dünyada hem ahirette azaba uğrayacaktır.' Özellikle Müslüman olmayanların bile insanlık ortak paydasında buluşan birtakım insanların Gazze'yle alakalı yürekleri tutuşmuşken, denizin dalgalarıyla ve israilin saldırılarıyla boğuşurken, malum Malatya hâlâ virane... çarşıya gidemezsiniz, etraf toz duman, kışın çamurdan geçemezsiniz. Bu ortamda halkın servetini lüzumsuz etkinliklere harcamak büyük vebaldir. Bunun hesabını Allah sorar. Bizim de sormamız gerekiyor. Bu coğrafyanın kültüründe biri vefat ettiğinde radyo çalınmazdı, televizyon izlenmezdi. Ne ara bu hale geldik? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bunun kültürle bir alakası yok. Bırakın İslami anlamda insani anlamda da bunun izahı yoktur." diyerek, tepki gösterdi.
"Festivale harcanacak para Malatya'da bin ailenin bir yıllık geçimini sağlayacak bir bütçedir"
Prof. Dr. Ateş, "Malatya özelinde diyorum, bu tür etkinliklere yapılan harcamaları hesapladığınızda Malatya'da bin ailenin bir yıllık geçimini, sıkıntılarını giderecek bir bütçedir. Bu konuda öncülük yapanlar, bunu kendilerince bir kariyer meselesi yapanlar bir itibar konusu yapanlar her kimse bakanlık, belediye vesaire onlara çağrımız, gelin önce insan olun, sonra Müslüman olun. Bu toplumun değerleri ile barışın, çatışmayın. Aynı zamanda bir çağrım da bu memleketin, bu coğrafyanın, bu toprakların dinamiklerine. Siz de seyirci kalmayın." dedi.
"Bütçe emekliye ve öğrenciye verilsin"
Festivalin bütçesinin daha faydalı alanlara yönlendirilmesi gerektiği çağrısında bulunan Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, "İki buçuk yıl önce ciddi bir deprem yaşadık. Hayatını kaybeden yaklaşık 60 bin insanımızın acısı hala içimizi yakarken, yaralıların, evsiz kalanların, iş yeri olmayanların malum ciddi sıkıntıları var. Gazze'de her gün onlarca insan katlediliyor. Bu bütçeyle, 15-16 bin lira gibi cüzi bir rakamla geçinemeyen emeklilere maaş desteği verilsin. Malatya’da 50–60 bin civarında üniversite öğrencisi var. Bu bütçeden bir kereye mahsus burs verilse, insanların gönlü fethedilmiş olur." dedi.
"Bu program iptal edilmelidir"
Malatya Peygamber Sevdalıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Batı ise festivalin Malatya'nın kültürüyle uyuşmadığını belirterek, "Gazze'de binlerce insan şehit olurken, Malatya'da deprem yaraları hâlâ sarılmamışken, milyonlarca lira israf edilmektedir. Bu program iptal edilmelidir." çağrısında bulundu.
"Bunca vahşete rağmen biz hala eğlence tertip ediyorsak, Gazze'den hiçbir şey anlamamışız demektir"
Müslümanlar birbirlerinin derdiyle dertlenmeleri gerektiğini belirten Batı, "Bunca vahşete rağmen biz hala eğlence tertip ediyorsak, Gazze'den hiçbir şey anlamamışız demektir. Dünyanın birçok bölgesinde vicdanlı insanlar Gazze'nin derdine düşerek, gemilerle Gazze'ye destek olmak için yola çıkmışken, bizim kalkıp festivaller adı altında böyle etkinliklere imza atmamız, böyle etkinliklerle anılmamız çok kötü bir durumdur. israil terör örgütü şimdiden dronlarla saldırıyor. Biz sessiz mi kalacağız? Mavi Marmara'da olduğu gibi kaderlerine mi terk edilecekler? Yetkililerden talebimiz, o gemilerdeki vatandaşlarımızın korunması için savaş gemilerimizin harekete geçmesidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)