Tarih: 30.09.2025 12:08

Mardin ESOB Başkanı Tunç: Avrupa'ya özenme isteyişimiz ve çarpıklık kültürümüzü maalesef bozmakta

Facebook Twitter Linked-in

Ahilik teşkilatının kuruluş amacı ve ehemmiyeti hakkında İLKHA mikrofonuna konuşan Mardin Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İsa Tunç, ahiliğin temelinin dürüstlük, helal kazanç, yardımlaşma ve kardeşlik ilkeleri üzerine inşa edildiğini aktardı.

Dürüstlüğün her şeyin temeli olduğunu belirten Tunç, helal dürüstlük sağlandığı takdirde Hazreti Muhammed'in de (Sallallahu Eleyhi Vesellem) arzu ettiği şekilde gençlerin topluma ve hayata kazandırılabileceğini kaydetti.

Tunç, son yıllarda batıya özenme ve çarpık kültürleşmelere gidilmesinin kültürü bozduğunu belirterek, tüm esnaf ve sanatkârları kendi kültürlerine sahip çıkarak, kardeşliği tekrar canlandırması hususunda çağrıda bulundu.

Ahiliğin kardeşten türediğini belirten Tunç, "Her esnaf, her sanatkâr bir ahidir. Ahi, kelime anlamıyla aki, ahi kardeş demektir. Tüm esnaf sanatkârlar aslında birbirinin kardeşi, birbirinin dostu, birbirinin yakınıdır. Ahlaki, kültürel olarak da birbirinin dostudur.  Müşterisinin ve meslektaşının hak ve menfaatlerini gözeten, haram yemeyen, işinde sahtekarlık yapmayan bir kesimdir. 13. yüzyılda Ahi Evran Veli tarafından Anadolu'da kurulmuş sadece bir esas teşkilatı değil; aynı zamanda ahlak eğitim ve dayanışma sistemi olarak tarihimizde önemli bir yer edinmiştir. Ahi Evran, ticaretin yalnızca mal satma değil, insan yetiştirmek ve toplumsal dengeyi korumak olduğuna inanmış, bu nedenle ahiliğin temelini dürüstlük, helal kazanç, yardımlaşma ve kardeşlik ilkeleri üzerine inşa edilmiştir." şeklinde konuştu.

Tunç, "Ahilik loncaları Osmanlı döneminde üretim ve ticaretin kalbini oluşturan örgütlenmelerdi. Bu loncalar esnaf ve sanatkârları hem mesleki yönden eğitir hem de ahlaki değerlerle donatırdı. Usta, kalfa ve çırak yarışı sadece mesleği öğretmek için değil, insanı eğitmek için vardı. 'Eline, beline, diline sahip ol' ilkesi bugün bile geçerliliğini koruyan bir ahlak kuralıdır. Ustalar çıraklara sadece meslek öğretmez, onlara doğruluk, dürüstlük ve toplum menfaatini gözetme bilinci de aşılardı. Bu teşkilatlanma sayesinde Anadolu'da hem ekonomik hem sosyal adalet sağlanmış esnaf dayanışması güçlü bir yapı haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

"Ahilik ahlakı 'Elini, kapını, sofrasını açık tut. Gözünü belini kapalı tut' düsturu ile özetlenir"

Ahiliğin, sadece esnafa değil, toplumun her kesimine erdemli insan olmayı öğrettiğini belirten Tunç, "Günümüzde ahilik kültürünün izlerini Esnaf ve Sanatkâr Odaları olmak üzere pek çok kurumda görmekteyiz. Modern ekonominin ve teknolojinin hızla geliştiği bir dünyada bile ahilik ilkeleri geçerliliğini korumaktadır. Bugün iş dünyasında aradığımız etik kurallar, kalite anlayışı ve müşteri memnuniyeti arasında yüzyıllar önce ahiler tarafından ortaya konmuş prensiplerdir. Ahilik ahlakı 'Elini, kapını, sofrasını açık tut. Gözünü belini kapalı tut' düsturu ile özetlenir. Bu öğreti, hem ticarette hem sosyal hayatta dürüstlük, yardımseverlik, tevazu ve paylaşma kültürünü ön plana çıkarır. Ahilik, sadece esnafa değil, toplumun her kesimine erdemli insan olmayı öğretir." dedi.

Tunç, son yıllarda batı hayranlığı ve çarpık kültürleşmenin birçok şeyi bozmaya neden olduğuna dikkat çekerek, "Ahi, toplumun bel kemiğidir. Son yıllarda Avrupa'ya benzemek isteyişimiz, çarpık kültürleşmelere gitmemiz bizim kültürümüzü maalesef bozmakta, yaralamaktadır. Tüm esnaf ve sanatkârlarımızın atalarımıza ve ahi kültürümüze sahip çıkarak, kardeşliği tekrar canlandırmalıdır. Birbirimizin hak ve menfaatlerine riayet edilmelidir. Helal rızkıyla dükkânını açıp kapatan esnaf ve sanatkârın rızkı bereketlenir ve daha fazla kazanır." şeklinde ifade etti.

Genç nesillere ahilik bilincini aktarmak için yapılması gerekenleri aktaran Tunç, "Genç nesillere ahilik bilincini kazandırmak için ustalarımıza kültürel bilinç aşılamak gerekir. Okullarda yetişen öğrenciler, bize göre veya sanatta çalışanlara göre daha az bu kültüre sahip oluyor. Ancak kendi dükkânında, iş yerinde ustasının yanında çalışan bir genç mutlaka edep ve terbiyesini daha iyi alır. Çünkü ustası ona sadece mesleği öğretmez, ona yaşam tarzını, medeniyeti, edebi de öğretir ve büyüğüne karşı saygıyı, küçüğüne karşı sevgiyi de öğretir." ifadelerine yer verdi.

"Dürüstlüğü sağlarsak Peygamber Efendimizin  (Sallallahu Eleyhi Vesellem) buyurduğu şekliyle gençler yetişir"

Helal dürüstlüğün sağlanması halinde Hazreti Muhammed  (Sallallahu Eleyhi Vesellem) da arzu ettiği şekilde gençlerin topluma ve hayata kazandırılabileceğini kaydeden Tunç, şu ifadeleri kullandı:

"Ahi Evran Veli, Peygamber Efendimizin (Sallallahu Eleyhi Vesellem) ticaret ahlakı yönüyle ahiliği kurmuştur. Esnaf ve sanatkârların Peygamber Efendimiz (Sallallahu Eleyhi Vesellem) de bu konuda harama el dokunmadan helal çalışarak, yapılan işe sevgi ve bilgi katarak güçlü bir çalışma ile ticaretin sağlanabildiğini bizlere aktarmıştır. Çünkü dürüstlük her şeyin temelidir. Eğer biz dürüst olursak, işimizde helal dürüstlüğünü sağlarsak biz Peygamber Efendimiz (Sallallahu Eleyhi Vesellem)'in de buyurduğu şekliyle yetişir, gençlerimizi topluma ve hayata kazandırırız. Esnaf ve sanatkarlarımıza devletin, halkın ve iş insanlarının da sahip çıkması lazım. Gerek sanayi sitelerinde gerek iş yerlerinde mutlaka ve mutlaka onlara sahip çıkmalıyız. Çünkü sanayi siteleri eski ahi evran zamanındaki gibi localar vardı o loncalarda herkesin kesimi ayrıydı. Mardin'de de ahi kültürüne göre yapılmış onlarca lonca var. Bu loncalarda esnaf işlerini icra etmekteydi ve onların yanında çalışan çıraklar usta olurdu."

"Şimdiki okullarımızdan mezun olan sanat öğrencileri kendilerine ait dükkân açamıyor"

Şu anki gençlerin yeteri kadar sanat ve zanaata atılamadığını aktaran Tunç, "Şimdiki okullarımızdan mezun olan öğrencilerimiz kendilerine ait dükkân açamıyor herhangi bir sanat yapamıyor. Mutlaka intibak eğitiminden bir ustanın yanında çalışması lazım. Daha önce 4+4+4'te biraz sıkıntımız vardı ondan sonra hükümetin çıkarmış olduğu bir yasayla, ortaokuldan sonra sanata yönelenler sanat okuluna gönderiliyor, birkaç gün okula gidiyor, diğer günlerde de sanata gidiyorlar. Öğrenci mezun olunca çok iyi olmasa da iyi bir aşama kaydediyor ve iyi bir yerde çalışma imkanı sağlanabiliyor. Ancak çalışan öğrencilerimizin yapılan sigortaları ileride emekliliklerine de sayılmasını istiyoruz. Şu an sayılmıyor ama mutlaka sayılması taraftarıyız. Çünkü çalışan bu öğrencilerimiz 4 seneleri boşa gidiyor." ifadelerini belirtti.

Tunç, dijitalleşmenin esnafı etkilediğini belirterek, "E-ticaret esnafımızı mutlaka etkilemektedir. Dijitalleşme, ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Bu konuda esnafımızın da dijital üzerinde satışlarını yapmaları lazım. Çünkü dijital hayat çok çabuk bir şekilde büyüyor. Ancak bundan dolayı birçok meslek de ortadan kalkıyor. Hem gençlerimiz hem esnaf ve sanatkarlarımız dijital hayatı takip edip nasıl ticaret yapılacağına dair bir araştırma yapmaları lazım." dedi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —