Tarih: 02.10.2025 11:28

Müftü Uzun: Camiler, Peygamberimizin bizlere kutsal emanetidir

Facebook Twitter Linked-in

Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yılın ana teması "Peygamberimiz, Cami ve Namaz" olarak belirlendi.

Bursa Osmangazi İlçe Müftüsü Mehmet Uzun, Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, camilerin sadece ibadet mekânları olmadığını, aynı zamanda toplumun bir araya geldiği, kardeşlik ve dayanışma duygularının pekiştiği kutsal yerler olduğunu söyledi.

Din görevlilerinin bu kutsal emaneti büyük bir sevgi ve sorumlulukla taşıdığını ifade eden Uzun, bu haftanın önemine dikkat çekti.

"Camiler Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) emanetidir"

Camiler denilince Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bize emanet olarak bırakmış olduğu mihrapların geldiğini söyleyen Uzun, "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" denilince, amacı cami demek; insanların ırkı, cinsi ne olursa olsun bir araya toplayan ve getiren kişi demektir. Cami toplum demektir. Camilerimizi kimler yaptı? Diğer haftalara bakıldığında öğretmenler ve doktorlar haftası gibi kutlanırken, bizde ise camiler kutlanılıyor. Kuruluşundan günümüze kadar camilerimize maddi ve manevi destekte bulunmuş tüm insanların ruhları için Kur'an-ı Kerim okunur, hatırlama yapılır. Camilerde gönüllü olarak, her ne kadar maaşlı olsak bile, görev almak aşk işidir. Görev yapan kardeşlerimizi hatırlamak, ahirete irtihal etmiş olanlara da rahmet olsun diye yapılan bir çalışmadır." dedi.

"Halk, din görevlilerine güveniyor"     

Halkın Diyanet’e ve imamlara güvendiğini ifade eden Uzun, "Pandemi döneminde özellikle din görevlilerine çok ihtiyaç oldu. İmam arkadaşlarımız pandemi de maaş çekmede ve ihtiyaç sahibi insanların ihtiyaçlarını gidermek için halk tarafından bir bağlılık gösterdi. Halkımızın imamlara, Kur'an Kursu hocalarına ve din görevlilerine güvendiklerine şahidiz." diye belirtti.

"Kefen giyip görev yapanlar daha dikkatli olmalı"

Kişinin, önce nefsiyle savaşarak kendisini temizlemesi gerektiğini vurgulayan Uzun, "İçimizde yanlış yapanlar var mıdır? Mutlaka yapanlar vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ortak özelliğe sahip olan vasıf ve sıfatlarımız var. Yanlış yapan kişilerin görevine son verilir. Bir babanın beş erkek çocuğu oluyor. Hepsi aynı okuldan mezun oluyor. Hepsi farklı mesleklerde görev alıyor. Biri de imam oluyor. Diğerlerinin yapmış olduğu yanlışlar normal karşılanırken, imam olan kişinin yapmış olduğu yanlışlık "imama yakışmadı" kelimesiyle ifade ediliyor. Bizler, beyaz kefen giymiş, sokağa çıkan diğer insanlar gibiyiz. En küçük leke bizde anlaşılıyor. Dikkat etmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Peygamber Efendimizden (Sallallahu Aleyhi Vesellem) örnek alalım"

Din görevlilerinin de normal bir anne babadan gelen insanlar olduğunu belirten Uzun, "Ama halkın bize bakışı, bizim hareketlerimize daha çok dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor. Önce kendimize güvenmemiz lazım. Her yönüyle kendimizi geliştirmemiz gerekir. Arkamızdaki cemaate her yönüyle örnek olalım ve Peygamber Efendimizden (Sallallahu Aleyhi Vesellem) örnek alalım." diye belirtti.

"Cami, cemaatle güzelleşir"

Uzun, son olarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Camiye gelen cemaat, eline bir gül alıp gidip bir din görevlisine "Hocam, gününüz kutlu olsun" demesini çok istiyorum. Bir din görevlisi de "Camiler ve Din Görevlileri Haftası’dır" deyip cemaatine "Bu camiyi bu hale maddi yönden getiren sizlersiniz, manevi yönden de namaza gelmekte ve süslemektesiniz" deyip cemaatine teşekkür etsin. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —