Tarih: 29.09.2025 16:14

Psikolog Bozkuş: Aileleriyle ilişkileri iyi olmayan çocuklar daha fazla akran zorbalığına uğruyor

Facebook Twitter Linked-in

Akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren ve tekraren yaşanan bir durum olarak bilinen akran zorbalığı, özellikle okul ortamlarında sıkça yaşanan ve ciddi olumsuz sonuçları olan bir durumdur.

Akran zorbalığının sebepleri ve yaşanan olumsuzluğun en aza indirilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin İLKHA muhabirine konuşan Psikolog Ömürcan Bozkuş, çocuğun ailesiyle iletişiminin bu konuda çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi.

"Aileleriyle ilişkisi iyi olmayan çocuklar daha çok akran zorbalığına uğrar"

Bozkuş, "Çocuklar akran zorbalığına az da olsa, çok da olsa muhakkak yaşarlar. Aslında bu akran zorbalığı dediğimiz kavram, yaşamın getirdiği bir durumdur. Yani çocuklar bir araya geldiği zaman bazı özellikleri ortaya çıkar ve bu özel sebebiyle birbirlerine bazı sıkıntılar, bazı güzellikler verebilirler. Önemli olan burada akran zorbalığıyla karşılaşan bir çocuğun bunu ailesine iletebiliyor olmasıdır. Yapılan araştırmalara göre, eğer çocuğun ailesiyle iletişimi iyiyse akran zorbalığı yaşama ihtimalinin de daha az olduğu görülüyor. Çünkü eğer çocuklar ebeveynleriyle iletişim kuramazlarsa, okulda ya da herhangi bir yerde akranlarıyla daha çok ilişki kurar. Onlarla dertlerini paylaşır ve akran zorbalığı gibi riskler de artar. Bu sebeple ebeveynlere hep 'çocuğunuzla ilişkinizi arttırın' diyoruz. Çünkü akran zorbalığı yaşayan çocukların genelde aileleriyle ilişkilerinin iyi olmadığını görüyoruz." dedi.

Ebeveyn ve çocuk ilişkisinin güçlü olması akran zorbalığına uğraması ihtimalini düşürür

Ailesiyle arası iyi olan kimi çocukların da akran zorbalığına maruz kalabildiğini belirten Bozkuş, "Burada daha çok dış etkenler, örneğin okul yönetimi, öğretmenin tutumu gibi durumlar devreye giriyor. Burada biraz çocuğunuzun dile getirdiği şeyleri dikkate almanız lazım. Eğer ki çocuğunuz okulda bir kavga yaşadığını söylüyorsa, burada ona vereceğiniz önerilerden okulu biraz kontrol etmekte fayda var. Mesela bizde çok yaygın bir şey vardır. Kavga eden çocuklara bizim kültürümüzle genelde 'sen de vursaydın' denilebiliyor. Burada savunmak mı? Saldırmak mı önemli? Buna iyi karar vermek gerekir. Çocuklarımıza tabii ki savunmayı da öğretmemiz gerekiyor ama savunmayı öğretirken saldırıyı da öğretip zorbalığı bitirmek için başka bir zorbalık yaratıyor muyuz? Diye bakmak gerekir. Özellikle önerdiğim şeylerden biri, çocuğunuzla ilişkiniz ne kadar iyi olursa akran zorbalığı yaşama ihtimali o kadar düşer." diye konuştu.

Çocuğun akran zorbalığına uğradığı nasıl bilinir?

Bazen çocukların zorbalığa da ilgi duyabildiğini hatırlatan Bozkuş, "Bunun en temel sebeplerinden birisi aileyle olan ilişkinin yokluğudur. Ya da bulunduğu ortamın eksikliğidir. Biz bu ortamın eksikliğini çocuklar hiç görmesin. Her şey dört dörtlük olsun da istemeyiz. Bazı zorluklar yaşansın, bazı durumların içerisinde kalsın ama önemli olan maksimum zarar görmemek. Yani göreceği bir sıkıntıyı kendinde halledebilmek için bir öğrenme süresi gerekiyor. Çocuklar akran zorbalığını şiddetli bir şekilde yaşadıkları zaman bazı belirtiler vardır. Bunlardan en yaygınları çocuklarda bir noktadan sonra oyunlarını değiştirirler. Yani oynanan oyunların değiştiğini görürsünüz bu çocuklarda. Örneğin işte daha önce farklı oyunlar oynayan çocuk bir anda savaş oyunları oynamaya başlıyor. Ya da normalde izlemeyeceği filmleri işte izlemeye başlıyor ve teması değişiyor. Zihin dünyasındaki tema değişiyor diyebilirim. Bunun dışında bazı çocuklar içe kapanık davranabilir. Ya da tam tersi olarak daha çok kendini ifade edip, bağırıp çağırma davranışlarını daha çok arttırabilir. Eğer çocuğunuz size bunu ifade etmiyorsa davranış değişikliklerinden böyle bir yorum yapabilir, çocuğunuza okulun nasıl gittiğini sorabilirsiniz. Bunu yaparken bir dayatma ya da merak tarzında değil daha çok dostane, arkadaşça bir yerden yaklaşmalısınız." şeklinde konuştu. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —