Gazze'ye insani yardım götürmek ve siyonist rejimin ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan SUMUD Filosu'nda yer alan Batmanlı Dr. Abdülaziz Yalçın, gözaltı sürecinin ardından yurda döndü. İstanbul'dan hava yoluyla Batman'a gelen Yalçın, ailesi, yakınları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla coşkulu bir şekilde karşılandı.
Filistin bayrakları, tekbirler ve "Kahrolsun israil", "Özgür Filistin" sloganları eşliğinde karşılanan Yalçın, basın mensuplarına yaptığı açıklamada yaşadıklarını ve tanıklıklarını anlattı.
"Filomuz aktivistlerin oluşturduğu tamamen sivil ve vicdan odaklı bir hareketti"
Yalçın, "Burada olmak istemezdim. Gittiğim gibi sessiz dönmek istiyordum ama Allah razı olsun. Buraya gelişimiz inşallah bir İslam davasınadır. Gazze'nin mazlumlarına duyduğunuz sevgiye, zalimlere olan öfkenize şahidim. Bu nedenle Global Sömürüsüzlük Filosu, daha önce Mavi Marmara gibi girişimlerde yer alan aktivistlerin oluşturduğu tamamen sivil ve vicdan odaklı bir harekettir. Hiçbir devlet desteği olmadan, amatörce ama kararlı bir şekilde yola çıkıldı." dedi.
"Filistin halkı 77 yıldır süren bir zulümle karşı karşıya"
Filistin halkının 77 yıldır süren bir zulümle karşı karşıya olduğunu belirten Yalçın, soykırımın artık dünyanın gözleri önünde gerçekleştiğini ve devletlerin bu katliama sessiz kaldığını ifade etti.
Fas’tan Libya’ya, İspanya’dan Tunus’a kadar birçok ülkeden katılımcıların yer aldığı filoya Türkiye’den katılmak için başvuruda bulunduğunu anlatan Yalçın, başvurusunun kabul edilmesiyle 30 Ağustos'ta Tunus’a gittiğini söyledi. Süreç boyunca sabotajlar ve engellemeler yaşandığını, ancak tüm zorluklara rağmen 13 Eylül’de denize açıldıklarını ifade etti.
1 Ekim’de uluslararası sularda tamamen sivil ve silahsız olan filoya siyonist rejim askerleri tarafından müdahale edildiğini belirten Yalçın, "Zorla Aşdod Limanı'na götürüldük ve terörist muamelesi yapılarak cezaevine konulduk. Oysa terörist olan onlardı. Bizim ödediğimiz bedel, Filistinlilerin ödediği bedelin milyarda biri bile değil. Asıl kahramanlar hastaneleri bombalanırken bile direnişi bırakmayan Filistin halkıdır." dedi.
"Eğer bu dayatmaya boyun eğersek biz de siyonistleşiriz"
Yalçın, siyonist rejimin hapishanelerinde tutulan aktivistlerin serbest bırakılması için mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Devletlerin, siyonist rejimle olan ilişkilerini kesmesi, ticaretin ve petrol sevkiyatının durdurulması gerektiğini dile getiren Yalçın, "Bu sefer sadece dini değil, insani bir seferdi. Brezilya, Arjantin, İspanya gibi ülkelerden, 44 ülkeden aktivistler vardı. Gemimizde sadece 4 Türk vatandaşı vardı. Geri kalan herkes vicdanı olan farklı görüş ve inançlardan insanlardı. Soykırım devam ettikçe Filistin halkı canını, biz ise insanlığımızı kaybediyoruz. Siyonizm bu: Katliam yapıp normal hayatına devam edebilen bir düzen. Bize de hiçbir şey olmamış gibi davranmayı dayatıyorlar. Eğer bu dayatmaya boyun eğersek biz de siyonistleşiriz." ifadelerini kullandı.
"Filistin halkının 80 yıllık direnişinden ilham almalıyız"
Yalçın, "Sahilde bizi ümitle bekleyen çocuklara ulaşamadık. Hâlâ Akdeniz’de seyir hâlinde olan vicdan gemileri ve tekneler var. Bu direniş sürmeli. SUMUD zaten direniş demek. Filistin halkının 80 yıllık direnişinden ilham almalıyız." dedi.
"Siyonizm kalbimize, cebimize, hayatımıza kadar girmiş durumda"
Son olarak, gerek Türkiye’de gerekse dünyada siyonizme karşı boykot çağrısında bulunan Yalçın, bu mücadelenin yalnızca Müslümanlara ait olmadığını, farklı kesimlerin de büyük hassasiyet gösterdiğini vurguladı.
Yalçın, "Boykotu küçümsemeyelim. Bu sadece Müslümanların yaptığı basit bir şey değil. En solcu, en anarşist insanlar filodaydı ve boykot konusunda bizden daha hassaslardı. Evlatlarımızı siyonizme karşı bilinçli yetiştirmeliyiz. Çünkü siyonizm kalbimize, cebimize, hayatımıza kadar girmiş durumda. Allah hepinizden razı olsun. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Teşekkür ederim." şeklinde konuştu. (İLKHA)