EY ALEM-Î İSLÂM ! UYAN…
  Dirilişle uyanma zamanı gelmedi mi ey müslümanlar ? Kendimize bir bakalım hele,islâmı ne kadar yaşıyoruz.Allah’ın emirlerine ne kadar uyuyoruz. Ne kadar dinimize ve mü’min kardeşliğine sahibiz. Kafirlerin ittifakı zillet içinde bile hükmünü icra ediyor.Müslüman izzet kılıfında ihtilaflara düşmüş,acizlik içinde çırpınıyor. Birlik ve beraberlikle ittihadı neden kabul edip hareket etmiyoruz.   Filistin Gazze’de kan ağlıyor.   ABD topu tüfeği ve uçağıyla anında İsrail Zaliminin emrinde. Avrupa sıraya girmiş,elpençe İsrail Zaliminin önünde. Uyuşmuş bir müsluman Arap Yönetimi neden suskun bu İsrail ve ABD ile Avrupa Ülkelerine. Tek Türkiye’nin çırpınışları kafi değil. Tüm Dünyada millet toplulukları protestolar ile vicdanı sızlarken Müsluman Yönetimleri İslam Birliği Teşkilatı 12 gün sonra ancak toplanabiliyor ve karar alamadan dağılıyor. Tek cümleyle YAZIKLAR OLSUN!   Sadece dualarla olmaz bu kurtuluş.Fiiliyat gerekir. Peygamber Efendimiz (ASV) Bedir harbinde 300 kişilik ordusu için şehitlik kefenini giymiş ve öylece Allah’tan yardım dilemiştir.3000 atlı melaike ordusu gelmiş,küffarı tarumar etmiştir.   İşte Allah’ın Emri; “Sizinle savaşanlara karşı, siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak ki,Allah haddi aşanları sevmez. Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne (dinden döndürmek için işkence yapmak), adam öldürmekten beterdir. Yalnız, onlar, Mescid-i Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın, Fakat onlar size savaş açarlarsa siz de onlarla savaşın. İşte kâfirlerin cezası böyledir.” (Bakara, 2/190-191)   7 Ekim’den bu yana çoluk çocuk demeden Tüm Dünyanın gözü önünde bombalarla saldıran İsrail Mezalimine DUR diyecek bir millet veya devlet yok mu? 2000 çocuk ve 2000 Kadın vahşeti varken; Birleşmiş Milletler bitik, İslâm Devletleri bitik, Türkî Cumhuriyetler bitik, Dünya Sağlık Örgütü bitik…   Malesef zulüm devam ediyor gözlerimize soka soka. Biz müslümanlar da bitikiz. Şuûrlu halimiz kalmamış,cansız olmuşuz. Seyirci kalıyoruz. Ne zaman uyanacağız bu zulüm küfrüne karşı.Sıra Ülkelerimize gelince mi?   Bizi biz yapan şahsiyet,karekter ve imanımıza ne oldu? Duygularımız körelip sağır mı olduk acaba. İÇİMİZ ACIYOR BU SAHNELERE. Karşımızdaki yangın her tarafı saracak gibi.İmanımız zayıflamış ve eriyor.Kıyamet Yakındır.   “Size saldırıda bulunanlarla/sizinle savaşmaya karar verenlerle siz de savaşın...”;   “ama durup dururken haksız yere saldırmayın...”   “savaşırken bile düşmanlarınıza karşı -İslamın ön gördüğü kadın, çocuk, yaşlı, dinini yaşamaktan başka bir gayesi olmayan rahip ve benzeri insanları öldürüp de- haddinizi aşmayın.”   “Ey Alemi İslâm ! Uyan. Kur’ana sarıl. İslâma Maddi ve Manevî bütün varlığınla müteveccih ol.” diyor Bedîüzzaman Hazretleri.   Bizler gerçek manada islamiyete sarılıp gerçek bir müslüman olmadıkça,bu zulümlere sessiz kalmaya devam ederiz. Müslümanlar Kardeştir hükmü boşa çıkar. Ölen kardeşlerimize sahip çıkamayız.   Rabbim şuûrlu müslümanlar olmayı,zulümlerin karşısında güçlü bir irade sergileyebilmeyi hepimize nasip etsin inşallah. Selahaddin’i Eyyûbîlere ihtiyacımız çoktur.   Mescid-i Aksa,Kudüs ve Gazze’de vefat eden Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet,yaralılara da şifa diliyorum. İNŞAALLAH KÜFRÜN TOPYEKUN BU ZULMÜ, UYANIŞIMIZA SEBEP OLUR.   Kalın sağlık ve afiyetle…


Mustafa DEMİR

Ey alem-î İslâm! Uyan…

Ey alem-î İslâm! Uyan…

Tarih: 27.10.2023 16:03