SAĞLIK 22.10.2024 16:55:39 0

3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa dikkat!

3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa dikkat!
Haberi Sesli Oku

Uzmanlar, dil ve konuşma bozukluklarının çocukların hem sosyal hem de akademik gelişimlerini doğrudan etkileyebildiğini dile getirdi.

Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, 22 Ekim Dünya Kekemelik Farkındalık Günü nedeniyle, okula yeni başlayan çocuklarda sıkça görülen dil ve konuşma bozukluklarını değerlendirdi.

Okul çağında en sık görülen dil ve konuşma bozuklukları neler?

Okul çağındaki çocuklarda en sık görülen dil ve konuşma bozukluklarının konuşma sesi bozuklukları, akıcılık bozuklukları ve ses bozuklukları olduğunu ifade eden Hazel Ezgi Dündar, “Konuşma sesi bozuklukları çoğunlukla bazı sesleri yanlış üretme örneğin ‘araba’ yerine ‘ayaba’ deme şekline görünür. Bazen de sesleri dilin kurallarına uygun şekilde üretememe, yer değiştirme, ses/hece ekleme ve çıkartma ya da konuşma seslerine dair farkındalığa sahip olmama şeklinde kendini gösterebilir. Akıcılık bozuklukları ise duraklamalar, tekrarlar ve uzatmalar şeklinde görülebilir. Çocuklarda ses bozukluğu olduğu ise sesinde kısıklık, tizlik, nefeslilik ve sesini zorlanarak çıkartma durumları gözlemlendiğinde düşünülebilir.” dedi.

Sosyal ortamlarda daha çekingen kalabiliyorlar

Dil ve konuşma bozukluklarının çocukların hem sosyal hem de akademik gelişimlerini doğrudan etkileyebildiğini dile getiren Dündar, “Sosyal olarak, bu çocuklar kendilerini doğru ve anlaşılır bir şekilde ifade edemedikleri için akranlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşayabilirler. Bu, onların arkadaş edinmesini ve grup oyunlarına katılmasını zorlaştırabilir, hatta özgüven eksikliğine ve içe kapanıklığa neden olabilir. Örneğin, anlaşılırlığı düşük olan, kekemelik veya ses bozukluğu olan bir çocuk, sınıf içinde konuşmaktan çekinebilir, bu da onların sosyal ortamlarda daha çekingen kalmalarına yol açabilir.” diye konuştu.

Akademik başarıları da olumsuz etkilenebiliyor

Akademik açıdan, dil ve konuşma becerilerinin okuma, yazma, dinleme ve anlama gibi akademik yeteneklerin temelini oluşturduğunu kaydeden Dündar, “Konuşma bozukluğu olan çocuklar dil becerileri akranları ile eş seviyede gelişmediğinde akademik başarıları da olumsuz etkilenebilir.” diye belirtti.

Okuma problemlerinin, çocukların okuma hızında, doğruluğunda ve anlama becerilerinde yaşıtlarına göre gerilik göstermesi ile tanımlandığını da kaydeden Dündar, “Yaygın okuma problemlerinde, çocukların harfleri doğru bir şekilde tanıyamaması veya kelimeleri doğru sıralama ve heceleme konusunda yaşadıkları zorluklarla karakterizedir. Ayrıca, okuma sırasında çok yavaş olabilirler ve okuduğu metni anlamada zorluk yaşayabilirler. Tüm bu yaşanan zorluklar özellikle fonolojik farkındalık, kelime dağarcığı ve diğer dil alanlarındaki becerilerin yeterli seviyede gelişememesinden kaynaklanabilir.” şeklinde konuştu.

Erken yaşlardaki okuma problemlerinin ileriye dönük etkileri neler olabilir?

Okuma ve okuduğunu anlama güçlükleri erken yaşta fark edilip müdahale edilmezse, çocuğun eğitim hayatı boyunca ve sonrasında ciddi sorunlara yol açabildiğini de ifade eden Dündar, şöyle devam etti:

“Bu çocukların, yaşıtlarıyla aralarındaki akademik fark zamanla açılabilir. Ayrıca, bu güçlükler çocukların özgüvenini düşürebilir. Kendini başarısız hissetme ve okuma-yazma aktivitelerinden kaçınma gibi davranışlar, uzun vadede öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum geliştirmelerine neden olabilir. Okuma becerisi akademik hayatın her aşamasında önemlidir; bu nedenle okuma problemleri olan çocuklar, gelecekte de bilgi edinme ve anlama konusunda sıkıntılar yaşayabilirler. Erken dönemde çözüme kavuşturulmayan okuma güçlükleri, iş hayatında dahi kendini gösterebilir.”

Ebeveynler neler yapabilir?

Ebeveynlerin, çocukların dil ve okuma becerilerini geliştirmek için evde çeşitli stratejiler uygulayabileceğini de söyleyen Dündar, “Öncelikle, çocukla konuşmaya ve ona kitap okumaya vakit ayırmak çok önemlidir. Kitap okuma alışkanlığını küçük yaşlarda kazandırmak, çocuğun kelime dağarcığını genişletir ve dil becerilerini geliştirir. Bunun yanında, günlük konuşma pratiği için ebeveynler çocuklarıyla her gün bolca sohbet etmeli, onları kelimeleri doğru kullanmaya teşvik etmeli ve konuşmalarına pozitif geri bildirim vermelidir. Harflerle, kelimelerle veya seslerle ilgili oyunlar oynayarak çocuğun dil ve okuma becerilerini eğlenceli bir şekilde geliştirmek mümkündür. Çocuklar okuma veya konuşma hataları yaptığında ebeveynler sabırlı olmalı ve onları düzeltici, motive edici şekilde yönlendirmelidir.” dedi.

Dil ve konuşma terapisti ne zaman değerlendirilmeli?

“Eğer bir çocuk 3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa, 4 yaşından sonra hala birçok kelimeyi anlaşılamayacak şekilde söylüyorsa, kekemelik belirtileri gösteriyorsa (örneğin, 6 aydan uzun süren tekrarlar, bloklar, uzatmalar), ses tonu veya volümünde anormallikler varsa (örneğin sürekli ses kısıklığı), yaşıtlarına kıyasla dil becerileri belirgin şekilde geri kalıyorsa, anlamlı cümleler kurmakta zorlanıyor ve kelime dağarcığı sınırlıysa, mutlaka bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmelidir.” diyen Hazel Ezgi Dündar, erken değerlendirmenin, sorunların büyümeden çözüme kavuşturulmasında önemli rol oynadığını da dile getirdi.

Terapistlerin rolü nedir?

Dil ve konuşma terapistlerinin okuma güçlüğü yaşayan çocuklarla çalışırken, çocukların dil becerilerini ve fonolojik farkındalıklarını geliştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Hazel Ezgi Dündar, “Terapistler, sesleri ayırt etme ve kelimeleri parçalara ayırma gibi fonolojik farkındalık becerilerini geliştirir. Bu beceriler, çocuğun harf-ses ilişkisini kurmasına yardımcı olur. Bazı çocuklar, harfleri/sesleri yanlış ürettikleri için okuma güçlüğü yaşarlar. Artikülasyon problemleri bu sebeple okuma yeteneğini doğrudan etkiler. Terapistler, çocuğun doğru sesleri çıkarması ve bu sesleri farkındalıkla okuma sürecine katması için çalışır. Okuma güçlüğü çeken çocuklar genellikle sınırlı bir kelime dağarcığına sahiptir. Terapistler, çocuklarla kelime öğrenme ve anlamlandırma çalışmaları yaparak kelime dağarcığını genişletir. Bu sayede çocuklar okuduğunu daha iyi anlar ve kelimeleri daha hızlı tanır. Terapistler, çocuğun okuduğu metni anlamasını sağlamak için okuma stratejileri öğretir. Örneğin, bir metni okurken ana fikirleri bulma, önemli detayları ayırt etme ve okuduğunu özetleme gibi beceriler kazandırılır.” değerlendirmesinde bulundu.

Erken dönemde neler yapabilir?

Dil ve konuşma açısından desteğe ihtiyacı olduğuna karar verilen çocukların fonolojik farkındalık becerileri, dil ve kelime dağarcığı gelişimini oyun temelli yaklaşımlar yardımıyla desteklenebildiğini kaydeden Hazel Ezgi Dündar, “Erken dönemde yapılan müdahaleler okuma güçlüğünün, akademik pek çok zorluğun ve bunların sonucunda yaşanacak psikolojik güçlüklerin önlenmesine yardımcı olur. Böylece çocukların daha güçlü bir dil temeli oluşturarak akademik başarılarını artırmalarına ve duygusal gelişimlerini sağlıklı ilerletmelerini destekler.” şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)

Otomobil ile minibüs çarpıştı: 2 ölü, 8 yaralı

Çin'de helikopter kazası: 1 ölü, 4 yaralı

Avustralya'da seçimleri iktidardaki İşçi Partisi kazandı

Şanlıurfa'da maddi hasarlı trafik kazası

ABD, Suudi Arabistan'a 3.5 milyar dolarlık silah satacak

HÜDA PAR heyetinden Bingöl köylerine ziyaret

Hindistan Pakistan'dan yapılan ithalatı yasakladı

Oğraş: Zorunlu eğitim gençlerin iş gücü piyasasında yer edinmesini zorlaştırmaktadır

Sanayi sitesi esnafından yüzde 300 kira zammına tepki: Kepenkler kapatıldı

Endonezya'da 6 büyüklüğünde deprem

Siirt'te Kur’an-ı Kerim ziyafeti etkinliği

Anamur'dan hacı adayları kutsal topraklara dualarla uğurlandı.

Vali Kızılkaya’dan uyarı: Yol konforuna aldanmayın, hız kurallarına uyun

Mardin’de 4 katlı binada yangın paniği

Hindistan'da dini festival sırasında izdiham: 6 ölü, 30 yaralı

Prof. Dr. Yılmaz: Malatya'da çok iyi karaciğer nakil cerrahları yetişiyor

Batman'da uyuşturucu operasyonu

Pakistan'da maymun çiçeği vakalarında artış

Gaziantep'te uyuşturucu operasyonu: 5 gözaltı

İran’da kum fırtınası

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti

Hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı: 9 yaralı

Gaziantep'te suç örgütüne operasyon: 50 gözaltı

Dünya birincisi hafızlardan Diyarbakır Ulu Camii’nde Kur’an ziyafeti

Bingöl’de ters laleler görsel şölen sunuyor

Gaziantepliler: Muhtaç insanlara katkı sunan etkinlikleri sahiplenmek gerekiyor

Şanlıurfa'da yakıt tankeri alev aldı

Fırıncıların sıcak havalarla imtihanı başladı

Siyonist işgalciler 97 gündür Tulkerem’i kuşatmış durumda: Binlerce aile göç etti, yüzlerce ev yıkıldı

Batman'da 52 yıllık husumet barışla sona erdi

Yükleniyor