9668,36%1,33
38,86% 0,02
43,81% 1,07
4048,18% 1,19
6610,93% 0,92
Diyarbakır şehir merkezine 54, Ergani ilçe merkezine 65 kilometre uzaklıkta bulunan Alitaş Mahallesine bağlı Toytarlası (Zeynedik) Kümeevleri, yerleşim tarihinden bu yana şebeke suyuna hasret.
Daha önceki yıllarda su ihtiyaçlarını binek hayvan sırtında taşıma yoluyla çevre mahallelerden tedarik eden Toytarlası sakinleri, son yıllarda jenratör marifetiyle kuyudan su çekip traktör tankerleriyle ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bir damla suya kavuşmak için hem jeneratör hem de traktöre yakıt yetiştirmeye çalışan mahalle sakinleri, başta DİSKİ olmak üzere birçok kuruma müracaat etmelerine rağmen hiçbir netice alamadı. Mahalle sakinleri yıllardır devam eden su sorunun çözülmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Cihan Tuna
"Suya mazot faturası ödüyoruz"
Hava koşulları ne olursa olsun bu suyu içmek ve evlere ulaştırmak zorunda olduklarını belirten mahalle sakinlerinden Cihan Tuna, tek su kaynaklarının bu kuyu olduğunu, zaman zaman bulanıklaşan suyu içmekten başka çarelerinin olmadığını söyledi.
Suya ulaşmak ve taşımak için kullanılan motorla traktörlerin yakıt maliyetinin kendileri için ayrı bir yük olduğunu ifade eden Tuna, "Bu köyde yaklaşık 30 yıldan fazladır su sıkıntısı yaşıyoruz. Dedelerimizden kalma, 40 yıl önce kazma ve kürekle açılan kuyulardan su ihtiyacımızı karşılıyoruz. Su motorlarıyla ihtiyacımız olan suyu kuyudan çekip tankerlere dolduruyor, sonra evlere dağıtıyoruz. Bugün traktörlerimiz var, bu şekilde evlere dağıtım yapıyoruz. Yıllar önce imkânlarımız yoktu, eşeklerle evlere su taşıyorduk. 21'inci yüzyılda bu halde olmamız gerçekten üzücü. Hava karlı da olsa çamurlu da olsa biz bu suyu içmek zorundayız. Ne olursa olsun, bu suyu eve ulaştırmak zorundayız." dedi.
Tuna, "Bizim tek su kaynağımız bu kuyudur. Bazen suyumuz bulanıklaşıyor ama bu suyu içmekten başka çaremiz yok. Her bir traktör, günlük su ihtiyacını karşılamak için en az 3-4 sefer yapıyor. Ahırlarımızda hayvanlarımız var, onlara da su götürmek zorundayız. Biz burada su değil, mazot faturası ödüyoruz. Suya ulaşmak için kullandığımız motorlara benzin, evlere taşımak için traktörlere mazot yüklüyoruz. Bu da bizim için ayrı bir masraf. Suya mazot faturası ödüyoruz." ifadelerini kullandı.
Erhan Tuna
"Bir kuyumuz var o da yetersiz"
Çocukların ve yaşlıların pas tutmuş tankerlerden su içmek zorunda kaldıklarını belirten Erhan Tuna, "Su sorunumuz var ve yıllardır devam ediyor. Eskiden suyu hayvanlarla, şimdi imkânlar dahilinde traktörlerle götürüyoruz. Hane hane evlere su dağıtıyorum. Her evin önünde duruyorum, bayanlarımız gelip ihtiyacı kadar su alıyor. Diğer traktörümüzde hayvanlara su taşıyor. Ahırlarda besi hayvanlarımız var. Hem insan suyumuz hem de hayvanlara içirebileceğimiz suyumuz yok. Sadece bu kuyumuz var ve o da yetersiz. Tankerlerimizin içi artık pas tutmuş, suyumuzun rengi kıpkırmızı, sağlık açısından tehlike oluşturuyor. Çocuk ve yaşlılarımız bu suyu içiyor. Mecburuz, bu suyu içmeliyiz, başka çaremiz yok. Mağduruz, yetkililerden tek istediğimiz sadece su." şeklinde konuştu.
"Bu şekilde giderse hayvancılığı da bırakmak zorunda kalacağım"
Günlük 3-4 tanker su doldurup hayvanlarına götürdüğünü, ancak bunun da yetersiz kaldığını belirten Tuna, "Bu yıl kurak geçti. Geçen sene derelerde su akıyordu, hayvanlarımızı bu derelere götürüyor, idare ediyorduk. Bu yıl kuraklıktan dolayı derelerde de su yok. Tek bir kuyumuz var. Bu kuyunun suyu hem bize yetmiyor hem de hayvanlarımıza yetmiyor. İçeride bağlı hayvanlarımız var. Hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Su olmazsa bizler hayvanlarımıza nasıl su verelim? Bu şekilde giderse hayvancılığı da bırakmak zorunda kalacağım. Günde 3-4 tanker su doldurup hayvanlarıma götürüyorum ama yetmiyor." diye belirtti.
Hediye Tuna
"Yıl 2025 olmuş evlere tankerlerle su taşıyoruz"
Çamaşırları genellikle elde yıkadıklarını ve su yetersizliğinden dolayı çamaşır makinelerinin bozulduğunu belirten ev hanımı Hediye Tuna ise şöyle konuştu:
"15 hanelik mahallemizde su yok. Günde 2 tanker içme suyunu traktörlerle getiriyoruz. Sabah-akşam birer tanker su getiriyoruz ama bu da bize yetmiyor. Eskiden kuyularımız vardı, onlar da kurudu. Su sıkıntısı çekiyoruz. Üç kere dilekçe vermemize rağmen sorunumuz çözülmedi. Temizlik yaparken sıkıntı yaşıyoruz. Yıl 2025 olmuş ama temizlik yapmak istediğimizde suyumuz yok ve hâlâ evlerin önüne tankerlerle su taşınıyor. Çamaşırlarımızı genellikle elde yıkıyoruz. Çamaşır makineleri su olmadığı için bozuluyor."
Derya Tuna
"Burası bir il veya ilçe olsaydı ve 3 saat su gelmese feryat-figan ederlerdi ama 30 yıldır bizimle kimse ilgilenmiyor"
Kış mevsiminde yaşadıkları sıkıntılara dikkat çeken Derya Tuna, "Özellikle kışın çok büyük sorun oluyor. Bazen sular donuyor, traktörlerde yakıtlar don tutuyor ve sürekli sıkıntılar oluşuyor. Her yıl yağmur suyuyla idare ediyorduk, bu yıl yağış da olmadığı için şu an hiçbir yerde su yok. Şu an sadece tankerle su taşınıyor ve bu da insanların ve hayvanların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz. Çamaşır ve bulaşık makinası çalıştıramıyor, evimizin temizliğini yapamıyoruz, her konuda mağduruz. Defalarca dilekçe verdik, ilgilenen olmadı. Şahsen gerek DİSKİ gerekse Büyükşehir Belediyesini aradım fakat hiçbir sonuç alamadık." ifadelerine yer verdi.
Kırsalda yaşadıklarından dolayı seslerini duyuramadıklarını vurgulayan Tuna, "Burası bir il veya ilçe olsaydı, 3 saat su gelmeseydi feryat-figan ederlerdi ama 30 yıldır suyumuz yok, kimse ilgilenmiyor. Şu an bu sorunla kendimiz baş etmeye, çözüm bulmaya çalışıyoruz. Su yokken hayat da yok ki. Çamaşır yıkayamıyoruz, bazen çocuklara banyo yaptıracağız ama su yok, bulaşığımızı yıkayacağımız suyu elle taşıyoruz. Evlerimizin üzerine bıraktığımız tonluk depolarda su birkaç gün kalsa yosun tutuyor, içilmez hale geliyor. Yetkililerden mahallemize su getirmelerini, bu sorunu çözmelerini istiyoruz. Sene olmuş 2025 ve biz halen bu sorunlarla uğraşıyoruz." dedi.
Lamiha Tuna
"DİSKİ yetkilileri gelip burayı kontrol etti fakat bir gelişme olmadı"
Lamiha Tuna ise şunları söyledi:
"Suyumuz yok, kuyularımız boşalmış, hayvanlarımız susuz, bulaşıklarımızı yıkayamıyoruz, çocuklarımıza banyo yaptıramıyoruz, perişanız. Su taşımaktan herkeste sağlık problemleri oluşmuş. 30 yıldır suyumuz yok. Su sorunundan dolayı halılarımızı 2-3 yılda bir anca yıkayabiliyoruz. Çevre mahallelerden su çekiyoruz. Kuyumuz var, orada da su kalmamış."
Tahsin Kılıç
İlgili kurumlara müracaat etmelerine rağmen netice alamadıklarını söyleyen Mahalle Muhtarı Tahsin Kılıç, "Mahallemizin geçmişi 100 yıla dayanıyor ve o günden bu yana susuz. Daha önce hayvan sırtında su taşınıyordu, şimdi traktörle su çekiyorlar. İnsanları, hayvanları susuz. Durumu gerekli mercilere bildirdim. DİSKİ yetkilileri gelip burayı kontrol etti fakat bir gelişme olmadı. Alitaş 150 hanelik bir mahalledir ve su sorunumuz yok, herkeste sondaj var. Yani çevre mahalleler içerisinde su sorunu sadece burada var. Yaklaşık 6 yıl önce burada sondaj vuruldu fakat çıkan suyun elverişli olmadığı söylendi. Buradaki yanardağdan dolayı su yok ama bir kilometre ileride sondaj vurulsa su çok, hemen çıkar. O suyu buraya getirirlerse biz de kurtuluruz DİSKİ'de kurtulur." şeklinde konuştu. (İLKHA)