11078,12%0,96
40,71% 0,07
47,46% 0,14
4401,91% -0,95
7097,74% 0,00
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğünde, “Anadolu’dan Meclis’e, Meclis’ten Gazze’ye; Gazze’ye İnsani Koridor” yürüyüşü düzenlendi.
Türkiye’nin 81 ilinden vatandaşların katıldığı yürüyüşte, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekilerek hem insani yardım koridorunun hem de askeri destek hattının açılması talep edildi. Kalabalık, “Artık yeter” diyerek hükümet ve Meclis’i acil adım atmaya çağırdı.
"İnşallah, artık Filistinlilerin çocukları ölmez"
Yürüyüşe katılan çocuklardan Ahmet Er, “Buraya Filistinliler için geldim. Filistinlilere destek veriyoruz. İnşallah, artık Filistinlilerin çocukları ölmez. Filistin'deki Müslümanları çok seviyorum. Buraya annem, babam ve abimle geldim. Bazen burada bayrak sallıyorum, yürüyoruz.” dedi.
"Birlik olma vakti, daha fazla bekleyemeyiz"
Birlik olma vakti olduğunu vurgulayan vatandaşlardan Batuhan Benzer, “Bir yanım çok mutlu; kalabalığı görünce çok sevindim. Ama bir yanım da çok üzüldü. Keşke daha fazla olabilsek, sesimizi daha çok duyurabilsek. Allah yar ve yardımcımız olsun. Susmayın, konuşun artık! Sabır taşının çatlayacağı yer kalmadı. Herkes sesini çıkarsın. Birlik olma vakti, daha fazla bekleyemeyiz.” ifadelerine yer verdi.
"İnsanlık ölmesin; bebekler, çocuklar ölmesin"
Gazze için daha çok şeylerin yapılması gerektiğini dile getiren Birgül Sarı, “Gazze için ayaktayız, Gazze için buradayız. Filistinli kardeşlerimizin yanındayız, onları yalnız bırakmıyoruz. Onların acısını yakından kalpten destekliyor, hissediyoruz. İnsanlık ölmesin; bebekler, çocuklar ölmesin. Gazze için daha çok şey yapılmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
"57 İslam devletinin tüm yetkililerini ve etkili liderlerini göreve davet ediyoruz"
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinden olduğunu ve Ankara'da yaşadığını ifade eden vatandaşlardan Faysal Öztürk, ise şunları aktardı:
“Ankara Filistin Dayanışma Platformu’nun tertip ettiği bu yürüyüşe, İslami, insani ve vicdani hassasiyet sahibi olarak katılmış bulunmaktayız. Allah’tan ümit ediyoruz ki bu yürüyüşümüz son olsun. Hem hükümet hem Meclis tarafında, Türkiye’nin her yerinden katılım sağlanan bu meydanda inşallah bu sesler duyulur. Meclisimiz ve hükümetimiz, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, dünyada bulunan 57 İslam devletinin tüm yetkililerini ve etkili liderlerini göreve davet ediyoruz. Artık ‘yeter’ diyoruz. İnsani koridorun yanı sıra askeri koridorun da açılması elzemdir. Çünkü karşımızdaki güç, laftan ve sözden asla anlamıyor. Onların tek anladığı dil güçtür ve sopadır. Allah’ın izni ve inayetiyle Rabbim bizlere onların sonunu getirmeyi, bunu da bizim ellerimizle nasip etsin. Teşekkür ederim.”
"Devletin askeri gücüyle birlikte bir koridorun açılması lazım"
Devletin askeri gücüyle artık insani koridor açması gerektiğini aktaran Halil Yaşar,
“İnsani boyutu geçti. Bu insanların artık diğer bir şekilde desteklenmesi gerekiyor. Biz ‘Silahımız yok, hazır değiliz’ diyorduk. 'Hazır değiliz ama nereye kadar hazır değiliz?' Niçin yaşıyoruz? Şerefimiz nerede, onurumuz nerede? Bence artık bir şeylerin yapılması gerekiyordu. Bir koridor açılması lazım, gitmesi lazım. Devletin askeri gücüyle birlikte bir koridorun açılması lazım. Eğer gidilemiyorsa, biz gidelim. Bize o fırsatı versinler, o imkânı tanısınlar, biz gidelim. Devlet büyüklerimiz şu anda bunu yapsınlar. Daha başka ne diyebilirim? Artık sözün bittiği yere gelmişiz.” diye konuştu.
"Türkiye'den binlerce israil vatandaşı Yahudi Filistin'de katliam yapıyor"
Yıllardır çifte vatandaşlar Filistin'de Müslümanlar katlettiğini ve halen bir şeyin yapılmadığını hatırlatan Hamza Kezer, "“Bugün Türkiye'den binlerce israil vatandaşı Yahudi Filistin'de katliam yapıyor. Yüzün üzerinde Türkiye vatandaşı Yahudi yaralandı veya öldürüldü. Türkiye, israili vatandaşı olanları israille savaşa gönderirken kendi vatandaşının sesini duymayıp; Filistinlilere bir lokma ekmek bile veremiyor. Bu yüzden buradayım. Bu yüzden isyanımı sunuyorum. Bugüne kadar hep Tayyip Erdoğan’a oy verdim. Ondan sadece istediğimiz şey, israille ilişkilerini kesmesi. Gemilerin israile gitmemesi, israile ambargo uygulanması… Başka bir şey istemiyoruz. Veyahut da kapıları açsın, biz gidelim. Siz gitmenize de gerek yok, biz gideriz. Yeter ki kapıları açın. Bu yüzden buraya geldik. Bu ancak imani bir güçle sabredilebilecek bir durum. Ben sabredemedim; ya intihar ederdim ya da başka bir şey yapardım. Onlar, imanları sayesinde dayanıyorlar. Rablerine ‘Sen bizden razı olduğun sürece biz sana kurban verelim’ diyorlar. Onlar kendilerini kurtarıyor, yok olan biziz. Helake giden biziz. İslam dünyasında 52 devlet var. Onların liderleri hain olmasa bugün bu zulüm olmazdı. Hepsi satılmış. Umudumuz Tayyip'tedir. Tayyip'te bir şey yapmıyor; sadece konuşuyor, konuşmaktan öteye gitmiyor. Kapıları açsın, biz gidelim. Buraya, millet olarak Meclis’e gitmek için geldik. Burası milletin Meclisi ise milleti alırlar. Yoksa milletin Meclisi değilse ismini değiştirsinler. Bize ‘Meclis’e gideceğiz’ dendi ama gidemiyoruz. Madem böyle, adını ‘Bakanlar Meclisi’ yapsınlar. Allah razı olsun.” şeklinde aktardı.
"Mecliste vekillerimiz, yetkililer hâlâ rahat oturuyorsa biz onları rahatsız etmeye geldik"
"Sözü direk muhataplarına söylemeye geldik." diyen Hasan Ural, şunları söyledi:
"Gerçekten artık bıçak kemiğe dayandı, dayanamıyoruz. O haberleri izlemeye, o çocuk ölümlerine artık tahammül edemiyoruz. Ne yediğimiz yemekten ne oturduğumuz yerden, ne dinlenmekten ne gezmekten tat alabiliyoruz. Mecliste vekillerimiz, yetkililer hâlâ rahat oturuyorsa biz onları rahatsız etmeye geldik. Açık ve net söylüyoruz: Artık oturduğunuz koltuklardan kalkın ve harekete geçin! Bu millet size oturmanız, dinlenmeniz için oy vermedi. Artık halkı dinleyin, halkın sözlerine kulak verin ve icraata geçin. Hemen insani bir koridor oluşturulması gerekiyor. Eğer buna güç yetiremiyorsanız, utanın! Biz Gazze yolunda canımızı, malımızı, evladımızı vermeye hazırız. Yapmıyorlarsa koridoru açsınlar, biz gider ve ne gerekiyorsa yaparız.”
"Eğer Sayın Erdoğan kâmil bir imana sahipse, Müslüman kardeşlerinin hem aç hem susuz bırakılmasına ve bu zulmün devam etmesine seyirci kalmamalıdır"
Müslüman kardeşlerinin aç ve susuz kalmalarına tahammüllerinin olmadığını dile getiren İrfan Biren, “Diyarbakır’dan buraya teşrif ettik. Hükümetten, özellikle Sayın Erdoğan’dan beklentimiz şudur: 60’a yakın İslam ülkesi var. Yemen hariç, Yemen’in kapasitesi yetersizdir. Türkiye’nin ise gücü var. Dünyada bütün İslam ülkeleri pasif kalıyor. Eğer Sayın Erdoğan kâmil bir imana sahipse, Müslüman kardeşlerinin hem aç hem susuz bırakılmasına ve bu zulmün devam etmesine seyirci kalmamalıdır. Bütün SİHA’ları, bütün imkânları seferber edip sivil savunma ekiplerini ve askeriyeyi harekete geçirerek bu zulmün son bulması için gerekli adımı atmalıdır. Biz bunun için buraya geldik ve bu konuda en çok Sayın Erdoğan’dan ümitliyiz. Diğer bütün Arap ülkeleri, krallar, kendi saltanatlarının peşindeler, koltuklarının sallanmasından endişe ediyorlar. Sayın Erdoğan, ölüm var. Yaş 70… İş bitmiş. Eğer bu onura, bu şerefe sahipsen bir adım atman lazım. En azından bu zulmün bitmesi, insani koridorun açılması için bütün adımların atılmasını bekliyoruz. Teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun.”
"Türkiye’nin her yerinden bu insanlar, buraya bir şeyi kanıtlamaya geldiler: Gazze bizim derdimizdir"
Son olarak vatandaşlardan Mustafa Özelçi, “Buradaki bu topluluk, önemli bir gerçeği göstermiş ve kanıtlamış oldu. Bu kalabalık, Türkiye’nin 4-1 farklı ilinden gelen insanlardan oluşuyor. Kesinlikle Gazze’ye karşı kayıtsız ya da duyarsız olmadıklarını bugün burada ispatlamış durumdalar. Türkiye’nin her yerinden bu insanlar, buraya bir şeyi kanıtlamaya geldiler: Gazze bizim derdimizdir. Oradaki Filistinli kardeşlerimizin acısını, kederini, hüznünü, her şeyini paylaştığımızı buradan ilan ediyoruz. Onlara karşı asla duyarsız değiliz. Artık gerek hükümetin, gerek devletin bu milletin hissiyatına kulak vermesi gerekiyor. Buradaki insanların ne yanacak bir ciğeri ne de dayanacak bir yüreği kaldı. Filistin konusunda kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Yeterince bu acıyı yaşadık. Yetkili mercilerin bir an önce İsrail konusunda aktifleşmesini ve harekete geçmesini bekliyoruz. Türkiye’nin 4-1 farklı ilinden gelen insanlar, Gazze halkının acılarını paylaştıklarını burada ispatladılar. Devletin ve hükümetin bunu görmesi gerekiyor. Filistinli kardeşlerimiz asla yalnız değildir. Onların acısını, kederini paylaşıyoruz. Siyonistlerin de bir gün muhakkak yaptıklarının hesabını vereceklerini bilmelerini istiyoruz. Asla yaptıkları yanlarına kâr kalmayacaktır. Buradan ilan ediyoruz. Asla ve asla Filistinli kardeşlerimize yaptıkları yanlarına kar kalmayacak. Sonları yaklaşıyor. Allah razı olsun.” dedi. (İLKHA)