• BIST 100

    9311,88%-2,19
  • DOLAR

    38,85% -0,32
  • EURO

    44,87% -0,99
  • GRAM ALTIN

    4344,50% 1,44
  • Ç. ALTIN

    6989,75% 1,74

Anksiyete kişinin işlevselliğini bozuyorsa önlem alınmalı!

SAĞLIK 22.04.2025 21:38:27 0
Anksiyete kişinin işlevselliğini bozuyorsa önlem alınmalı!

Kaygının her zaman olumsuz bir duygu olmadığını belirten uzmanlar, belli düzeydeki anksiyetenin kişiyi motive edebildiğini söylüyor.

Anksiyetenin kişinin işlevselliğini bozmaya başladığında önlem alınması gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar, anksiyete ile baş etme yolları ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi.

Belli düzeydeki anksiyete motive edici olabilir

Anksiyetenin genellikle olumsuz olarak algılanan bir durum olduğunu dile getiren Gökpınar, “Ancak bu olumsuz yaşantılarla, duygularla beraber zaman zaman bizim için aslında koruyucu, bizi bir şeylere önlem almaya bir nevi yönlendiren bir duygu.” dedi.

Sınav kaygısı yaşayan bir kişinin kaygısının belli bir düzeyde kalmasının kişiyi motive ederek sınava çalışmak için daha fazla zaman ayırmasını sağladığını ifade eden Gökpınar, “Anksiyete kişinin işlevselliğini bozduğu noktada önlem alınması gerekir. Kaygı artık o düzeyi aştığında, çalışmaya yönlendirici değil, tam tersi konsantrasyonu, odaklanmayı, çalışmayı zorlaştıracak bir noktaya gelir. Bu gibi durumlarda anksiyeteyi kontrol etme, anksiyete ile baş etme yollarının önem kazanıyor.” şeklinde konuştu.

Kaygının kaynağındaki düşünceyi fark etmek büyük önem taşıyor

Kişilerin genellikle işlevsellikleri bozulmaya başladığında tedavi arayışı içinde olduklarını kaydeden Gökpınar, “Kişi bir şeylere karşı korku yaşama şikayeti ile bizlere başvurabiliyor. Burada önemli olan, kişinin yaşanan olaya karşı olan düşünceleri, yani kişiyi asıl olarak kaygılandıran düşünce. Kişi asansöre binerken kaygı yaşıyorsa, asansörün kendisi mi, asansörü görmek mi, yoksa ‘ya asansörde kalırsam, ya çıkamazsam, ya birisi gelip beni kurtaramazsa’ gibi o ana ya da o olaya atfettiği düşüncelerin ayırt edilmesi gerekiyor.” dedi.

Kişilerin spesifik bir olayı örnek göstererek yardım istemesinin altında, farklı durumlar bulunabileceğine dikkat çeken Gökpınar, şöyle devam etti:

“Neden, sınav kaygısı olabilir, herhangi bir duruma karşı anksiyete veya sosyal anksiyete olabilir. Örneğin, kaygısı nedeniyle okulda sunum yapamadığını söyleyen birinde kaygılandığı asıl şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırız. İstediği kadar iyi performans sergileyememesi ya da belki rezil olma kaygısı, ‘bildiklerimi aktaramayacağım, herkes benim yetersiz olduğumu düşünecek’ gibi birtakım algılar, düşünceler ortaya çıkabiliyor. Tam bu noktada, olayı ve düşünceyi ayırt etmek ve o düşüncenin farkına varabilmek çok büyük önem taşıyor. Çünkü şunu biliyoruz ki o düşünceler aslında bizim duygularımızı oluşturuyor. O duygular da bizim sonraki davranışlarımıza ya da o anki davranışlarımıza yön veriyor. Dolayısıyla kaygıyı anlamaya çalışırken öncelikle kaygının kaynağındaki düşünceyi fark etmek, ayırt etmek çok büyük önem taşıyor.”

Telkinler kişilerin yetersizlik duygularını pekiştirebilir!

Kaygıyı azaltmak için kitap okumak, bir şeyler izlemek gibi dikkat odağını değiştirecek aktiviteler ile küçük egzersizler yapmanın önerilebildiğini kaydeden Gökpınar, “Elbette fiziksel aktivite genel olarak kaygı ile baş etmede oldukça etkili yöntemlerden biri.” diye ekledi.

Düşünceyi yönlendirmenin ve fark etmenin önemini yineleyen Gökpınar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şunu da unutmamak lazım ki düşünmemeye çalışmak çok etkili bir yöntem değil. Çünkü bir şeyi düşünmemeye çalıştığınız zaman zaten hâli hazırda düşünüyor oluyorsunuz. Danışanlar da genellikle etraflarından duydukları bu tarz telkinlerden yakınırlar. ‘Düşünmemeye çalış’ veya ‘bunda kaygılanacak ne var, öyle düşünme’ gibi söylemler, tam tersi iyi hissettirmek yerine zaman zaman kişilerin yetersizlik duygularını da pekiştirebilir. Çünkü düşünmemek o anda kişinin elinde olan bir yöntem değil. Kişinin düşüncelerinin davranışa dönmesi ya da kaçınmalara dönmesinin engellenmesi önemlidir. Dolayısıyla bu tip durumlarda aile ve yakın çevrenin telkinlerden mümkün olduğunca uzak durup kaygı yaşayan kişiyi anlamaya dinlemeye yönelmesi tavsiye edilir.” (İLKHA)

Mescid-i Aksa Endişesi: “Yaşanabilecek En Büyük Felaket”

Taziye Evi İçin Yeşil Alan Yok Edilmesin!”

Batman'da balkon çöktü 3 ölü 6 yaralı

Tekstil Sektöründe Büyük Gelişme: Keçioğlu Makina’dan Batman’a Dev Yatırım

İran'ın füze harekatında Bat Yam'da 10 siyonist öldü

Şırnak’tan Gazze’deki soykırıma tepki direnişe destek çağrısı

Traktörü tamir ederken altında kalan işçi hayatını kaybetti

Van'da sulama kanalında erkek cesedi bulundu

İnşaat işçilerinin kaldığı şantiyede korkutan yangın

İran'dan ABD'ye: Nükleer müzakereler anlamsız hale geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile görüştü

Rusya ile Ukrayna arasında ağır hasta asker takası yapıldı

Van’da şap hastalığı nedeniyle hayvan ticareti durduruldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ile görüştü

Bakan Işıkhan Mardin’de bir dizi ziyaret gerçekleştirdi

Gazze'de can kaybı 55 bin 297'ye yükseldi

İran'dan 3 ülkeye uyarı: israile yardım ederseniz üslerinizi vururuz

Güney Afrika'da sel felaketi: 78 ölü

Yaz aylarının serinletici lezzeti Cizre limonatası coğrafi işaret ile tescillendi

Adana'da kontrolden çıkan otomobil iş yerine daldı

Siyonist işgalcilerden Han Yunus'ta yeni katliam hazırlığı

Hindistan'da meydana gelen uçak kazasında ölü sayısı 270'e yükseldi

Şanlıurfa'da halk sağlığını tehdit eden ürünlere ceza

Şanlıurfa'da 170 dönümlük buğday tarlasında yangın

Rusya 1200 Ukraynalı asker ve sivilin cenazesini teslim etti

Mardin Peygamber Sevdalıları’ndan yaz tatilinde manevi eğitim seferberliği

Motosikletin çarptığı yaşlı adam hayatını kaybetti

HÜDA PAR Genç İlçe Başkanı Doğru: Başıboş köpek sorununa çözüm bulunmalı

Diyetisyen Korkmaz: Kolestrolü yüksek bireylerde beslenme önemlidir

HÜDA PAR Solhan İlçe Başkanı Uyar, çürümeye terk edilen parklara dikkat çekti

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ