10565,74%-0,59
42,17% -0,01
49,02% -0,28
5558,99% -1,71
9196,59% -3,17
Her yıl kasım ayını "Sahabe Ayı" ilan eden Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman Koordinatörlüğü, bu yıl "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla Mus'ab bin Umeyr ve Nesibe Hatun'u konu alan bir sahabe programı düzenledi.
Necat Nasıroğlu Külliyesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen program, kadınlara özel oturumun saat 13.00'te, erkeklere özel oturumun ise saat 19.30'da olmak üzere iki ayrı bölüm halinde yapıldı.

Sunuculuğunu Abdülhakim Gültekin'in üstlendiği program, Molla Havzullah Kavak hocanın Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başladı.
Ardından Peygamber Sevdalıları Vakfı tanıtım sinevizyonu gösterilirken, Özlem Ajans sanatçıları tarafından sahabelerle ilgili ilahiler seslendirildi.

"Musab'sız bir İslam mücadelesi düşünülemez"
Programın konuşmacılarından İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman, sahabelerin Müslümanların bilinç ve şuur dünyasındaki yerini anlattı. Mus'ab bin Umeyr'in İslam davasındaki rolüne dikkat çeken Yaman, sahabenin hayatından örnekler aktardı.
Yaman konuşmasında şunları söyledi:
"Sahabe efendilerimiz bizim şuurumuzun, imanımızın birer unsurudur. Mus'ab bin Umeyr de bu yapının en önemli parçalarındandır. Hiçbir Müslüman, 'Mücadelem Musab'sız da olur.' diyemez. Musab'sız bir dava düşünülemez. Onu anlamadan yürüyemez, yükselemeyiz."
Hazreti Mus'ab'ın zorluklar karşısındaki duruşunu, Medine'ye gönderiliş sürecini ve Uhud Savaşı'ndaki şehadetini anlatan Yaman, sahabenin feragat ve adanmışlık örneği olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca Müslümanların bugün "konfor tuzağından" kurtulmaları gerektiğini ifade etti.

İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman
"Musab, bizim için artık bir film kahramanı gibi anlatılıyor"
Mus'ab bin Umeyr'in hayatını anlatmaya başlamadan önce, hedefe ulaşmanın zorluklarına değinen Yaman şöyle konuştu:
"Gerçekten bir hedefe varmak istiyorsanız bunun için bazı vadileri aşmanız lazım. Öyle kolay ulaşılmıyor bu hedeflere. Medine Kur'an'la fethedildi, Mekke fethedildi, İslam devleti kuruldu; peki bunlar için sahabe nasıl vadilerden geçti? Ne zorluklar aştılar? Üstadın bir sözü vardır, çok hoşuma gider: 'Eğer bir İslam davasının neferiysen, Kur’an’a hizmet ediyorsan, ya dünya sana küsecek ya da sen dünyaya.' Biz şimdi dünyayı içimize dolduruyoruz. Musab ise bizim için artık bir film kahramanı gibi anlatılıyor ama boğazımızdan aşağı inmiyor; çünkü boğazımızdan aşağı hep dünya dolu."
Mus'ab'ın konforla imtihanını aktaran Yaman sözlerine şöyle devam etti:
"Musab bin Umeyr şöyle diyebilirdi: 'Hem Müslüman olayım hem de konforumdan vazgeçmeyeyim.' Bunun bir yolu yoktu. Bugün de çoğu zaman yok. Musab, Allah için terk etti ve Allah ona daha hayırlısını verdi."

"Batman'da Musab'ı anlatmak çok daha anlamlıdır"
Özkan Yaman, Mus'ab bin Umeyr'in Batman'la olan manevi bağlantısına dikkat çeken konuşmasının son bölümünde şunları ifade etti:
"Musab bin Umeyir’i her yerde anlatmak gerekir ama Batman’da daha anlamlıdır. Çünkü Musab bin Umeyr bir hikâye nesnesi değildir; bir film kahramanı hiç değildir. O, bizim şuurumuzun, bilincimizin bir parçası, bir elementidir. Bu diyar, bu mübarek belde, Musab bin Umeyr’in sancağını düşürmemek için can vermiş bir beldedir. Öğretmen dedik ya… Şehid Hasan el-Benna, Musab’ın sancağını bir asır önce Mısır’da ayağa kaldırdı. O sancak Pakistan’a kadar dalgalandı. Bu coğrafyada da Musab’ın sancağını Şehid Hüseyin’ler, Şehid Fahrettin’ler, Şehid Veysi’ler kaldırdı. Bugün burada toplanıyorsak bizi buraya toplayan işte o kaldırılan sancaktır. İstanbul’da, Avrupa’da başımız dik duruyorsa bunun sebebi şudur: Birileri bize ‘Musab’ın edebiyatını bırak, şu sancağı tut.’ dedi ve o sancağı kaldırdı."
Yaman, sahabenin öğretmenlik geleneğini de hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Musab’dan sonra Hazreti Ömer radıyallahu anh her bölgeye öğretmen gönderdi. Ubade bin Samit’i Filistin’e, Muaz bin Cebel’i Yemen’den sonra Şam’a, Ebu Derda’yı Şam’a, Abdullah bin Abbas’ı Mekke’ye… Öğretmen göndermek bir gelenektir. İnşallah bu sancak yine buradan kalkacak ve İstanbul’a taşınacaktır."

Daha sonra Peygamber Sevdalıları Vakfı tiyatro ekibi, sahneye çıkarak sahabe konusunu tiyatral bir şekilde işledi.
Program, İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Nezir Özdemir'in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)