11185,18%-0,04
42,58% 0,03
49,61% 0,08
5754,41% 0,32
9276,80% -0,22
Araştırma, 11 binden fazla gençle yapılan kapsamlı bir çalışma sonucu yayımlandı. Bulgulara göre hem şiddet mağdurları hem de şiddete karışan gençler, profesyonel yardım yerine yapay zekâya yönelmekte çok daha istekli. Uzmanlar bu eğilimin, yetersiz, geç, empatisiz ve uzun bekleme süreli ruh sağlığı hizmetlerinin oluşturduğu boşluğu chatbot’ların tehlikeli şekilde doldurduğunu belirtiyor.
Tottenham’da yaşayan 18 yaşındaki Shan (gerçek adı değil), iki yakın arkadaşının öldürülmesinin ardından gelen travmayla başa çıkmak için önce Snapchat’in yapay zekâsına, ardından ChatGPT’ye yöneldiğini söylüyor. Shan, chatbot’u adeta bir “arkadaş” olarak tanımlıyor. “Ona ‘Hey dostum, biraz desteğe ihtiyacım var’ diyorum. Bana aynı tonda cevap veriyor.” diyen genç, gerçek terapide hissettiği mahremiyet eksikliğinin yapay zeka botlarında bulunmadığını iddia ediyor.
Araştırma, her dört gençten birinin son bir yıl içinde ruh sağlığı desteği için yapay zekâ kullandığını ortaya koydu. Tedavi bekleyen ya da randevusu reddedilen gençlerin, çevrimiçi kaynaklara özellikle de chatbot’lara çok daha hızlı başvurduğu görüldü.
Gençler için yapay zekânın gece gündüz ulaşılabilir olması da ciddi bir risk olarak öne çıkıyor. Shan, öğretmenlerine veya okul terapistine güvenmediğini, çünkü daha önce gizli bilgilerinin paylaşıldığını düşündüğünü söylüyor. Bu nedenle chatbot’un ona hiç kimseye söylemeyecek bir sırdaş gibi geldiğini ifade ediyor.
Bazı gençler, yasadışı yollardan para kazanma baskısı altında olduklarında bile, güvenli alternatif yollar hakkında tavsiye almak için insan yerine chatbotlarla konuşmayı tercih ettiklerini belirtiyor. Uzmanlar bunu tehlikenin büyüklüğünü gösteren kırmızı bir alarm olarak değerlendiriyor.
Youth Endowment Fund’ın CEO’su Jon Yates sert bir açıklama yaptı:
“Gençleri yüzüstü bıraktık. Destek veremediğimiz için çocuklar robotlara dönüyor. Bu korkutucu. Bu çocukların ihtiyacı bir insan, bir makine değil.”
Chatbot kullanımının hızla artmasıyla birlikte, bazı ülkelerde uzun süre yapay zeka sohbet botlarıyla etkileşim kuran gençlerin intihar ettiği vakalar üzerine OpenAI’e karşı davalar açıldı. Şirket bu iddiaları reddetse de tartışmalar sürüyor. OpenAI, kriz durumlarını tespit eden mekanizmalar geliştirdiğini söylese de uzmanlar bunun yeterli olmadığını vurguluyor.
Gençlik şiddeti ve ruh sağlığı araştırmacısı Hanna Jones, chatbot’ların çocuklara “her soruya yanıt verebilen masalsı bir sihirli kitap” gibi göründüğünü, ancak bu algının tehlikeli olduğunu dile getirdi. Jones “Bu araçlar ruh sağlığı desteği için tasarlanmadı. Düzenleme yok. Gençler kendi kendilerine bir yapay zekaya emanet ediliyor. Bu kabul edilemez.” dedi.
Çalışmanın yazarları, çocukların 9 yaşında günlük 30 dakika olan sosyal medya/chatbot kullanımının 13 yaşında iki buçuk saate çıktığını belirterek acil düzenleme, yaş doğrulama ve kısıtlama çağrısında bulundu.
Araştırmacılar “Ebeveynler ve politikacılar, gençlerin dijital tüketimi konusunda bir an önce harekete geçmeli. Aksi hâlde çocuklar, insan desteği yerine yapay zekâya mahkûm olacak.” uyarısında bulundu. (İLKHA)