Deprem bölgesinden gelen doktordan acı açıklama: “Çıkarılan çocukların hepsi benimkilere benziyordu”

Tarih: 16.02.2023 16:35 Güncelleme: 16.02.2023 16:35
Deprem bölgesinden gelen doktordan acı açıklama: “Çıkarılan çocukların hepsi benimkilere benziyordu”
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Deprem bölgesinden gelen doktordan acı açıklama: “Çıkarılan çocukların hepsi benimkilere benziyordu”

1999 Depremi’nde ailesi enkaz altından çıkarılan Doç. Dr. Perçin Caşkan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaralanan vatandaşlara şifa olabilmek için alana koştu. Bölgede yaşadıklarını anlatan Doç. Dr. Caşkan, “Ailem, 1999’da enkaz altındaydı, enkaz başında beklemek nedir biliyorum. O kadar zor şartlar ki orada 6 şiddetinde artçılar olurken ameliyat masası o hızla sallanırken bile düşündüğüm tek şey; Allah benim çocuklarıma da ameliyat ettiğim çocuklara da acısın. Şaşırdığım hiç bir şey olmadı, 1999 Depremi’ndeki şeyleri yaşadım, sadece işimi yaptım. Çünkü çıkarılan çocukların bile hepsi benim çocuklarıma benziyor. Sonrasında hastaneme döndüm. Burada ailesi olmayanlar, çocuklarının nerede olduğunu bilmeyen aileler var, başlı başına zor” dedi.
Geçtiğimiz pazartesi günü Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem 10 ilde büyük yıkımlara neden olurken yaralı vatandaşların tedavisi de Türkiye’nin birçok noktasında devam ediyor. Depremler sonrası bölgeye ülkenin dört bir yanından doktorlar giderek hastalara şifa olmak için çabalarken Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Perçin Caşkan da bölgeye giderek depremzedelerle ilgilenmişti. Sonrasında yeniden İstanbul’daki görevinin başına dönen Doç. Dr. Caşkan, 1999 yılında yeni mezun bir hekim olarak görev yaptığını ve ailesinin de 1999 Depremi’nde enkaz altında kaldığını ifade etti. Doç. Dr. Caşkan, geçmişte yaşadıklarını ve bugün Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası bölgede yaşadıklarını anlattı. Caşkan’ın bölgedeki çocuklara ilişkin açıklamalarıysa yürkelere dokundu.

“ Ailem 1999 Depremi’nde enkaz altındaydı, enkaz başında beklemek nedir biliyorum'
Deprem bölgesindeki izlenimlerini aktaran Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Perçin Caşkan, “İlk önce Adıyaman sonrasında Malatya iline uçtum. 12’nci saatte deprem alanındaydım. Kısa sürede bir sistem kurmak adına bence ilerleme kaydetmişiz, deprem başlı başına zor bir şey. Benim ailem, 1999’da Gölcük’te enkaz altındaydı. Ben hasta yakını ne demek, enkaz başında beklemek nedir biliyorum. Aynı anda eğitim ve araştırma hastanesinde çalışıyordum, o hastaları yönetmek zor bir şey, gayet iyi biliyorum. İnsanların panik haliyle yapabilecekleri şeyler çok kısıtlı. O anlamda dışarıdan destek verilmesi kesinlikle çok önemli. Gittiğimde hekim arkadaşlarımla, bütün sağlık personelleri de yapabileceğimiz her türlü şey için size destek vereceğiz dedim. Plastik cerrahi uzmanıyım, bunun dışında bir sürü şey için destek olabileceğimizi söyledik. Depremden ilk çıkanlar genelde çocuklar, zarar görenler, en çok üzüldüklerim de onlar. Plastik cerrahların ilk önce alana gönderilmesinin nedeni şu; crush yaralanması dediğimiz bir ezilme yaralanması türü var. Ezilme yaralanmalarında sıkıntı şu; enkaz altında kalan ya da bir yere sıkışan dokularda, kaslarda şişme ve zarar görme oluyor. O kasların bir şekilde kişinin kendi bedenine zarar vermemesi için uygun müdahalelerle kasların açılması gerekiyor. Benim ekibim üç kişiydi. Depremzedelere belli kesiler yaparak kasları rahatlattık. Kasları rahatlatamazsak eğer, daha sonrasında özellikle enkazdan geç kurtarılan hastalarda oluyor. O kaslardan çevreye yayılan, vücuda zarar verebilecek bir sürü faktör var. O faktörlerin yayılmasını engellemek için ilk müdahaleleri yaptık. 112 hava ambulanslarıyla hem kendi hastanemize, hem İstanbul, Ankara ve çevre hastanelere Elazığ başta olmak üzere depremzedeleri devrettik” ifadelerini kullandı.

“Çıkarılan çocukların hepsi benim çocuklarıma benziyordu'
17 Ağustos 1999 Depremi’nde ailesinin de enkaz altında kaldığını ve bu süreçte yaşananları hem bir hekim hem de bir depremzede yakını olarak anladığını anlatan Doç. Dr. Caşkan, “Depremin altıncı gününde ben sahadan ayrıldım, kendi hastaneme geri döndüm. Altıncı günden itibarense yapılacak şeyler; geç dönemde çıkarılanlar için maalesef çok dramatik tablolar. Burada birçok hastamız var, onlar için ölen dokuların, kişinin kendi vücuduna zarar vermemesi için vücuttan uzaklaştırıyoruz. Aynı zamanda bunlardan vücuda yayılan başka faktörler olduğu için bu hastaların diyaliz gereksinimi oluyor. Birçoğunu yoğun bakımda izliyoruz. Burada ailesi olmayanlar, çocuklarının nerede olduğunu bilmeyen aileler var. Başlı başına zor bir durum. Allah yardımcımız olsun. Hastalarda ilk önce dokularını rahatlattık, kol ve bacaklarının dolaşımını sağladık. Daha sonrasında ki emin olun, bunlar bile o kadar zor şartlarda ki orada bulunduğum sırada altı şiddetinde artçılar olurken bile ameliyat masası o hızla sallanırken bile düşündüğüm tek şey; Allah benim çocuklarıma da ameliyat ettiğim çocuklara da acısın. Ben 1999 depreminde yeni mezun hekimdim. İzmit Okmeydanı’nda nöbetçiydim o gece sahaya ulaşmam beş saat sonraydı. İzmit merkezden de kendi evime Gölcük’e yaklaşık on yedi kilometre yürüyerek ulaştım. Aileme ulaşmamda yaklaşık 12 saat sürdü. Ailem evin çöken kısmından yaklaşık 3 saat sonra dışarıdaydı. Allah’tan deprem sırasında yakınlarımdan birini kaybetmedim, ama ne kaybettim; o dönem cep telefonu da olmadığı için herhangi bir anım, ilkokulum, lisem birçok arkadaşım yok. Hatırladığım çok bir şey de yok. Ben enkaz altında kalmadım, deprem bölgesine gittiğimde hiç şaşırdığım bir şey olmadı. 17 Ağustos 1999 Depremi’nin aynı şeylerini yaşadım. Ve hekim olduğum için sadece işimi yaptım. Duygusal olarak düşünebileceğim bir pozisyonda değilim. Çünkü çıkarılan çocukların bile hepsi benim çocuklarıma benziyor” ifadelerini kullandı.
[gallery ids=',124154']

Zelenskiy’den NATO açıklaması: Güvenlik garantileri karşılığında vazgeçilebilir

HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Karaarslan: Sokak köpekleri sorunu artık cesur adımlarla çözülmeli

Bursa'da deprem ve yangın senaryosuyla tatbikat gerçekleştirildi

BESO Başkanı Çiftçi: Madde bağımlılığıyla mücadelede yeni bir dönem başlıyor

Bangladeş, Hasina'nın açıklamaları nedeniyle Hindistan'ın Dakka Büyükelçisini çağırdı

Turşuya kış talebi: 30'u aşkın çeşidiyle tezgâhlarda

HÜDA PAR Milletvekili Dinç, Elazığ'da köy halkını ziyaret etti

MI6’nın Başkanı Metreweli: Teknoloji güvenliğin merkezinde olmalı

Çocuklarda otizmin 6 işaretine dikkat!

İşgalciler, Batı Şeria'da bir yerleşimciyi yanlışlıkla vurdu

MASKİ, Arguvan’da 114,6 Milyon TL’lik altyapı yatırımını tamamladı

Evde Bakım Yardımı ödemeleri hesaplara aktarıldı

Şırnak güne yoğun sisle uyandı

Siyonist rejim destekçisi Jose Antonio Kast Şili'nin yeni başkanı oldu

Çocuklarda içe basmaya karşı etkili önlemler!

Asgari ücret mesaisinde ikinci durak perşembe

Ekim ayında inşaat üretim endeksi arttı

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde akşam polikliniklerinin kapasitesi artırıldı

Brent petrol 61,23 dolardan işlem görüyor

Bursa’nın su kaynağı Uludağ alarm veriyor: Son 10 yılda kar örtüsü yüzde 50 azaldı

Batman'da durdurulan otomobilde 56 kilo toz esrar ele geçirildi

Kassam Tugayları, Askeri Sanayileşme Komutanlığı'na yeni atamayı duyurdu

Afganistan konulu toplantının ikincisi mart ayında yapılacak

Ekimde ücretli çalışan sayısı 16 milyon 20 bin kişi oldu

UNISFA'nın Sudan'daki lojistik merkezine saldırıya Dışişleri'nden kınama

Elektrik faturalarında yeni uygulama: Tüketim sınırını aşan, destek alamayacak

Şanlıurfa'da yarın planlı elektrik kesintisi yapılacak

Fas'ta sel felaketi: Asfi'de 21 kişi hayatını kaybetti

Bahis reklamlarına müdahale: 15 sosyal medya hesabına erişim engeli

Kudüs'ün statüsü değiştiriliyor: Filistinli aileler evlerini terk etmeye zorlanıyor

Yükleniyor