9109,34%2,37
34,23% 0,28
37,62% -0,37
2919,65% 0,14
4903,03% 0,41
Devler rotayı Türkiye’ye kırdı
Salgınla birlikte ticaret hayatında kurallar değişti. Tüketicinin evlere kapanmasıyla geleneksel ticaretten yana umduğunu bulamayan KOBİ’ler çareyi girişimlerini e-ticaret kanalına taşımakta buldu. Gelişen pazarlarda fırsat arayan girişimciler; gümrük kolaylığından tutun da KDV indirimine kadar pek çok avantajın olduğu alanda işlerini büyütmeyi planlıyor. Sektörde faaliyet gösteren global firmaların ise rotayı Türkiye’ye çevirdiği belirtiliyor. 2019 yılında 3.535 trilyon dolar olan dünya e-ticaret hacmi, 2020 yılının ilk 6 ayında pandeminin de etkisiyle yüzde 70 arttı. Türkiye’nin pazardan aldığı payın binde 4 civarında olduğu alanda, 2019 yılı pazar hacmi ise 136 milyar lirayı buldu.
GLOBAL FİRMALAR TÜRKİYE’YE YÖNELDİ
Kovid-19’un tüm sektörleri olumsuz etkilediğini anlatan AliExpress Türkiye Resmi Eğitmeni Fehmi Darbay, “Salgın sürecinde ihtiyaçları karşılamak için en hızlı ve pratik yol olan “e-ticaret” tercih edilmeye başlandı” diyerek başlıyor söze. Bu tercihle beraber e-ticaret dünyasında bazı sektörlerde 8 kat büyüme gerçekleştiği bilgisini paylaşan Darbay, “Ekonomideki küresel değişimler ülkemizdeki üreticilere ve KOBİ’lere büyük avantaj sağladı. Devlet verdiği destek ve teşviklerle birlikte üretici ve KOBİ’leri Türkiye’ye döviz girdisi sağlamaya yöneltti” diye konuştu. E-ticaret hacmi olarak kısa ve orta vadede bu yükselişin devam edeceğini anlatan Fehmi Darbay, “Türkiye’deki üretim gücünün farkına varan global firmalar (AliExpress, Wish, Joom) vs. Türkiye’de operasyonlarını kurdular ve kurmaya da devam ediyorlar. Bu da bu firmaların büyümesini olumlu etkiliyor” dedi. Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği tam merkezde bulunması ve üçüncü havalimanının kurulması sonrasında global e-ticaret ve lojistik şirketlerinin dikkatini çektiğine işaret eden Darbay, operasyonların Türkiye’ye yönlendiğine dikkati çekti.
ALANDA ÜRÜN TEDARİĞİ ARTTI
Darbay, bu sayede Ortadoğu, Rusya ve Avrupa’nın tam merkezinde ürün tedariğini hızlandırdığını aktardı. Türkiye’nin en çok e-ihracat yaptığı ülkelerin başında Rusya’nın geldiğini söyleyen Darbay, “İsrail, Latin Amerika, Avrupa ülkeleri Türkiye’den ciddi ürün tedariği sağlıyor. Latin Amerika ülkelerine en çok dizi ihraç eden ülke Türkiye’dir. Örneğin Türkiye’den tekstil, ayakkabı, aksesuar gibi ürünlerde avantajlı olduğu istatistiklere yansımıştır” ifadelerini kullandı. E-ihracatın kanayan yarası olan lojistik konusunda devletin ciddi bir teşvik vermesi gerektiğini de savunan Darbay, şunları kaydetti: “Devletimiz Ticaret Bakanlığı bünyesinde resmi bir heyet oluşturup pazaryerlerinin Türkiye’den ürün tedariği için ofis açma, yerel personel istihdam etme gibi konularda iletişim sağlarsa, e-ticaret hacmi genişler.”
E-TiCARETTE DAHA HIZLI BİR AKIŞ VAR
Ayakkabı sektöründe uzun yıllar boyunca üretim yapan girişimci Bülent Çalışkan, son 4-5 yıldır e-ticarete girmeyi düşündüğünü belirtti. Pandemi ile birlikte e-ticarette olmanın artık şart olduğunu dile getiren girişimci, ‘Çalışkan Ayakkabı’ firmasını hayata geçirmiş. Şimdiye kadar geleneksel ticarette yaşadıkları sorunların kendilerini yıprattığını belirten Bülent Çalışkan, “Sıcak satışın önemi büyük olsa da kısa vadede ödemelerin geri dönüşü ve tahsili noktasında çok sıkıntı yaşadık. E-ticarete bu durum ortadan kalktığı için bu platforma yöneldim. Yaptığım ticaret akışı da daha hızlı ilerliyor” ifadelerini kullandı. Çalışkan, Türk ürün ve kalitesini kendi markaları ile dünyaya duyurmak istediğine işaret etti.
ONLİNE PAZAR İFLAS ETMEKTEN KURTARDI
İlk etapta yurt içindeki pazar yerlerinde ve kendi web sitesini kurarak iç giyim alanında satışa başladıklarını anlatan bir başka girişimci Fatih Şirin ise, “Pandemi öncesinde bu işe atılmamız işletmemizi batmaktan kurtardı diyebilirm. Çünkü aylarca Eminönü ve Yeşildirek esnafı tamamen kapatıldı. Ve muhtemelen e-ticarete girmiş olmasaydık onlarca çalışanımız ve biz şu anda çalışmıyor olacaktık” diye konuştu. Şirin, pandemi döneminde marka tescil ederek üretime başladığı ürünlerimin e-ticaret aracılığı ile tüm Türkiye genelinde marka bilinirliğini artırmak istiyor. Uzun vadede ise dünya e-ticaret pazarında kendi üretmiş olduğukları ürünleri tüketici ile buluşturmayı hedefleyen Şirin, başta Rusya , Ortadoğu ve ABD’de depolar kurarak satış yapmayı amaçlıyor.
HER SiTEYi KURAN PARA KAZANACAK DiYE BiR ŞEY YOK
E-ticaret’in pek çok kişinin düşündüğü gibi “siteyi kur ve para kazanmaya başla” şeklinde bir iş modeli olmadığının altını çizen Darbay, “Bu iş modelinde de başarılı olmak için sitenin kuruluşundan satış aşamasına, teslimatından iadesine kadar tüm süreçlerin en başından planlanması doğru çözüm ortakları ile yola çıkılması en önemli konuların başında geliyor” diye konuştu. Bugün İstanbul’dan Ankara’ya bir kargonun 1 ila 3 günde teslim edilğini ifade eden Darbay, şunları kaydetti: “Türkiye’den Amerika’ya da aynı sürede kargo teslim edilebiliyor. Bu sebepten dolayı ülkemizdeki girişimciler hiçbir şekilde endişeye kapılmamalı. Artık dünya global bir pazar haline geldi. Hedefleri sadece yurt içi değil, global pazarda e-ihracata açılmak olmalıdır. E-ticarette başarılı olmak için de öncelikle ürünlerine güvensinler. Güven inşa edildikten sonra ürünlere yatırım yapmalıdırlar. Ürünlerin başlıklarına, açıklamalarına, görsellerine dikkat etsinler.”