• BIST 100

    11223,96%0,37
  • DOLAR

    41,30% 0,16
  • EURO

    48,94% -0,08
  • GRAM ALTIN

    4874,62% -0,36
  • Ç. ALTIN

    8025,91% 0,00

Doğu Türkistan işgalinin 75’inci yılında Çin protestosu

01 Ekim 2024, Salı 16:10
01 Ekim 2024, Salı 16:10
Doğu Türkistan işgalinin 75’inci yılında Çin protestosu
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği'nin çağrısıyla İstanbul Sarıyer'de bulunan Çin konsolosluğu yakınında toplanan Doğu Türkistanlılar, 75 yıldır işgal edilen ülkelerinin bağımsızlığına kavuşması için İslam dünyasından destek istedi.

Ellerinde Çin'i telin eden, Doğu Türkistan'ın özgürlüğünü vurgulayan döviz ve prtlar taşıyan yüzlerce kişi, sağanak yağışa rağmen yerlerini terk etmeden basın açıklamasının bitmesini bekleyip, Çin aleyhinde sloganlar attı.

Düzenlenen protesto gösterisinde konuşan Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan, 75 yıldır işgal edilen Doğu Türkistan için yıllardır Sarıyer Tarabya sahilinde buluşarak yaşanan katliamları, asimilasyonu telin ettiklerini ifade etti.

“Doğu Türkistan, insanlık tarihinden beri hür ve bağımsız bir toprak olarak, ezelden beri Uygur ve diğer Türk boylarının ana vatanı olmuştur”

Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “Doğu Türkistan’ın faşist Çin tarafından işgal edilmesinin 75'inci yıl dönümünde, Çin’in bölgemizde yürüttüğü işgal, sömürgecilik ve baskı politikalarını bir kez daha kınamak, artan soykırımı ve devam eden insan hakları ihlallerini lanetlemek, Doğu Türkistan halkının bağımsızlığa olan kararlılığını bir kez daha sergilemek için toplandık. Aynı zamanda, bu mücadele uğruna kendini feda eden şehitlerimizi anmak ve işgale karşı direnişimizi güçlü bir şekilde ifade etmek amacıyla bu basın açıklamasını gerçekleştirmekteyiz. Doğu Türkistan, insanlık tarihinden beri hür ve bağımsız bir toprak olarak, ezelden beri Uygur ve diğer Türk boylarının ana vatanı olmuştur. Bu kadim coğrafya, binlerce yıllık Türk kültürü ve medeniyetinin beşiği olup, Çinliler hiçbir zaman bu bölge üzerinde ne kültürel ne de siyasi bir hâkimiyet kuramamıştır. Doğu Türkistan, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu her daim muhafaza ettiği kutsal bir vatan olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak 1949 yılında, Çin Komünist Partisi’nin zalim Kızıl Ordusu, Doğu Türkistan'ı barbarca işgal ederek bu kadim toprakların bağımsızlığını gasp etmiştir. O günden itibaren, Doğu Türkistan halkının kendi kaderini tayin etme hakkı acımasız bir şekilde ellerinden alınmış, özgürlükleri ve bağımsızlıkları hiçe sayılmıştır. Çin'in bu işgali, sadece topraklarımızı ele geçirmekle kalmamış, aynı zamanda binlerce yıllık Türk mirasını yok etmeyi amaçlayan vahşi bir sömürgecilik ve soykırım projesinin de başlangıcı olmuştur.” dedi.

“Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü bu sistematik soykırım, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri haline gelmiştir”

Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra, bölgeyi ekonomik ve kültürel olarak kendi hegemonyası altına almak için acımasız bir sömürgecilik ve soykırım politikası başlattığını hatırlatan Oğuzhan, “Bölgenin doğal kaynaklarını yağmalayarak Çin'e taşımış, Uygur halkı bu zenginliklerden hiçbir şekilde faydalanamamıştır. İşgalin hemen ardından faşist Çin, Doğu Türkistan halkının dini ve milli kimliğini yok etmeyi amaçlayan asimilasyon politikalarını devreye sokmuştur. İslami ibadetleri yasaklamış, on binlerce camiyi kapatmış ya da yıkmıştır; dini liderleri ve âlimleri tutuklamış veya idam etmiştir. Uygur dili eğitimden ve kamu hayatından çıkarılarak, Çin dili ve kültürü zorla dayatılmaya çalışılmıştır. Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü bu sistematik soykırım, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri haline gelmiştir. Milyonlarca masum insan toplama kamplarında tutsak edilmiş, BM raporunda tescillendiği üzere, bir milyona yakın çocuk sözde devlet koruması altında kültüründen, dini kimliğinden ve dilinden koparılmış, Çin’in beyin yıkama kamplarında zorla eğitilmektedir. Bölgeye yerleştirilen milyonlarca Çinli yerleşimci ile bölgenin demografisi değiştirilmekte, zorla kürtaj, kısırlaştırma, keyfi tutuklamalar ve yargısız infazlarla Uygur ve diğer Türk halklarının varlığı tehdit edilmektedir. Tüm bunlar, Çin’in soykırımı tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiğini açıkça göstermektedir.” diye belirtti.

“Çin bu baskıcı yöntemlerle özgürlükleri tehdit eden küresel bir tehdit haline gelmektedir”

Oğuzhan, “Bu bağlamda, Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal etmesinin yalnızca ulusal bir mesele olmadığını, aynı zamanda dünya düzenini tehdit eden küresel bir tehlike olduğunu tüm uluslararası toplum anlamak zorundadır. Özellikle Çin, ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi adı altında uluslararası ekonomik hegemonyasını acımasızca genişletmekte ve dünya üzerindeki ekonomik dengeyi altüst etmektedir. Bu projeyle başta Asya olmak üzere küresel ticaret yollarını ve stratejik kaynakları ele geçirerek ülkeleri borç tuzağına sürüklemektedir. Asya ve Afrika’daki küçük ülkeleri finansal bağımlılığa sokarak, bu bağımlılığı kullanarak o ülkelerin iç işlerine ve siyasi yapılarına müdahale etmektedir. Dahası, Çin dünya genelinde en büyük karbon salınımına neden olan ülke olarak çevreyi ve insan yaşamını tehdit eden küresel bir ekolojik felaketi tetiklemektedir. Ayrıca, Çin otoriter yönetim anlayışını güçlendirerek Doğu Türkistan'da uyguladığı baskıcı ve kitle gözetim araçlarını dünyaya ihraç etmektedir. Bu gözetim teknolojileri yalnızca Uygur halkını kontrol altında tutmak için değil, dünya genelinde despotizmi ve yeni bir faşizmi yaymak için kullanılmaktadır. Çin bu baskıcı yöntemlerle özgürlükleri tehdit eden küresel bir tehdit haline gelmektedir." dedi.

“İşgal altındaki Doğu Türkistan halkı, bu din ve dil kardeşlerinin Çin ile yaptığı bu iş birliğini ihanet olarak sayacak ve bunu asla affetmeyecektir”

Son yıllarda işgalci Çin’in, Doğu Türkistan'da yürüttüğü soykırım politikalarını örtbas etmek için utanmazca bir oyun sahnelemektedir şeklinde konuşmasını sürdüren Oğzuhan, “Müslüman ülkelerden gelen heyetleri özenle kurgulanmış sahte rotalarda gezdirip, bölgedeki insanların "mutlu ve huzurlu" yaşadığını söylettirmektedir. Bu kirli propagandanın piyonları arasında akademisyenler, Çin ile çıkar ilişkisi bulunan iş adamları, medya kuruluşları, gazeteciler, ünlüler ve hatta dini liderler yer almaktadır. Bu hain işbirlikçiler, Çin’in soykırım suçlarını aklamaya çalışırken Uygur halkının çektiği acılara ve yaşanan zulme ortak olmaktadır. İşgal altındaki Doğu Türkistan halkı, bu din ve dil kardeşlerinin Çin ile yaptığı bu iş birliğini ihanet olarak sayacak ve bunu asla affetmeyecektir. Çin’in Doğu Türkistan’daki işgali sadece bir bölgeyi değil, tüm dünyayı tehdit eden bir zulüm ve vahşettir. 75 yıldır süregelen bu işgal, katliamlar, asimilasyon ve soykırımlarla insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Bu zulüm, işgal sona ermeden bitmeyecektir. Doğu Türkistan’daki Çin işgaline son vermek ve hâlihazırda uygulanmakta olan soykırım ve insan hakları ihlallerine karşı çıkmak ve dur demek, sadece Doğu Türkistan halkının değil, tüm insanlığın vicdani bir sorumluluğudur. Uluslararası toplum bu soykırıma sessiz kalmamalıdır. Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve tüm vicdan sahibi insanlar, Çin’in bu baskı politikalarına karşı seslerini yükseltmeli ve harekete geçmelidir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)

The Economist: israil Genelkurmay Başkanı HAMAS'ın yok edilemeyeceğini düşünüyor

Bursa’da tarihi eser operasyonu

Mardin'de doktor, hasta yakını tarafından darp edildi

İnsani yardım kuruluşlarından dünya liderlerine Gazze'ye müdahale çağrısı

İspanya Kralı Felipe: Gazzelilerin çektiği acı tarif edilemez

Muğla’da orman yangını: Havadan ve karadan müdahale ediliyor

Bakan Şimşek: Yıl sonunda enflasyon yüzde 30’un altına düşecek

Haziranda büyükbaş sayısı 17,1 milyon, küçükbaş sayısı 58,2 milyon oldu

İran, Mossad casusunu idam etti

Brent petrol 68,10 dolardan işlem görüyor

El emeğiyle seccade dokuyan kardeşler: Geçinmek her geçen gün zorlaşıyor

Gazze'deki çocuk hastanesine siyonist saldırı: Sağlık sistemi risk altında

İran’dan Cenevre’de uyarı: israilin Katar’a saldırısı küresel barışı tehdit ediyor

Gazze'de soykırımın 712'nci günü: Saldırılar şiddetlendi, bilanço ağırlaşıyor

Küresel piyasalarda Fed beklentisi

Küresel piyasalarda Fed beklentisi

Karadeniz ve Marmara'da sağanak bekleniyor

FETÖ’nün deniz kuvvetleri yapılanmasında 10 gözaltı kararı

49 ilde tefeci ve dolandırıcılara operasyon: 115 şüpheli yakalandı

Altın fiyatları düşüşte

Döviz kurlarında son durum

Şam: İşgal edilen topraklardan çekilmeden güvenlik anlaşması olmaz

Gazze alevler içinde: İşgalciler gece boyunca sivilleri hedef aldı

Siyonist rejimde ekonomik çöküş: Netanyahu izolasyonu kabul etti

HAMAS: İşgalciler yalanlarla Gazze'deki katliamlarını örtbas ediyor

UNICEF: Gazze'de çocuklar bir cehennemden diğerine sürükleniyor

Gazze'de bir günde 108 şehit: Hastaneler çocuk ve kadınların cansız bedenleriyle doldu

Guterres: BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı reforma ihtiyaç duyuyor

Bayrampaşa Belediyesi’ne yolsuzluk soruşturması: 20 tutuklama

Mardin'de boş arazide bir kişinin cansız bedeni bulundu

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


The Economist: israil Genelkurmay Başkanı HAMAS'ın yok edilemeyeceğini düşünüyor

Bursa’da tarihi eser operasyonu

Mardin'de doktor, hasta yakını tarafından darp edildi

İnsani yardım kuruluşlarından dünya liderlerine Gazze'ye müdahale çağrısı

İspanya Kralı Felipe: Gazzelilerin çektiği acı tarif edilemez

Muğla’da orman yangını: Havadan ve karadan müdahale ediliyor

Bakan Şimşek: Yıl sonunda enflasyon yüzde 30’un altına düşecek