• BIST 100

    10971,52%1,24
  • DOLAR

    42,03% 0,24
  • EURO

    48,46% -0,18
  • GRAM ALTIN

    5412,27% -0,31
  • Ç. ALTIN

    9047,60% 0,46

Doğu Türkistan işgalinin 75’inci yılında Çin protestosu

01 Ekim 2024, Salı 16:10
01 Ekim 2024, Salı 16:10
Doğu Türkistan işgalinin 75’inci yılında Çin protestosu
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği'nin çağrısıyla İstanbul Sarıyer'de bulunan Çin konsolosluğu yakınında toplanan Doğu Türkistanlılar, 75 yıldır işgal edilen ülkelerinin bağımsızlığına kavuşması için İslam dünyasından destek istedi.

Ellerinde Çin'i telin eden, Doğu Türkistan'ın özgürlüğünü vurgulayan döviz ve prtlar taşıyan yüzlerce kişi, sağanak yağışa rağmen yerlerini terk etmeden basın açıklamasının bitmesini bekleyip, Çin aleyhinde sloganlar attı.

Düzenlenen protesto gösterisinde konuşan Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan, 75 yıldır işgal edilen Doğu Türkistan için yıllardır Sarıyer Tarabya sahilinde buluşarak yaşanan katliamları, asimilasyonu telin ettiklerini ifade etti.

“Doğu Türkistan, insanlık tarihinden beri hür ve bağımsız bir toprak olarak, ezelden beri Uygur ve diğer Türk boylarının ana vatanı olmuştur”

Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan, “Doğu Türkistan’ın faşist Çin tarafından işgal edilmesinin 75'inci yıl dönümünde, Çin’in bölgemizde yürüttüğü işgal, sömürgecilik ve baskı politikalarını bir kez daha kınamak, artan soykırımı ve devam eden insan hakları ihlallerini lanetlemek, Doğu Türkistan halkının bağımsızlığa olan kararlılığını bir kez daha sergilemek için toplandık. Aynı zamanda, bu mücadele uğruna kendini feda eden şehitlerimizi anmak ve işgale karşı direnişimizi güçlü bir şekilde ifade etmek amacıyla bu basın açıklamasını gerçekleştirmekteyiz. Doğu Türkistan, insanlık tarihinden beri hür ve bağımsız bir toprak olarak, ezelden beri Uygur ve diğer Türk boylarının ana vatanı olmuştur. Bu kadim coğrafya, binlerce yıllık Türk kültürü ve medeniyetinin beşiği olup, Çinliler hiçbir zaman bu bölge üzerinde ne kültürel ne de siyasi bir hâkimiyet kuramamıştır. Doğu Türkistan, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu her daim muhafaza ettiği kutsal bir vatan olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak 1949 yılında, Çin Komünist Partisi’nin zalim Kızıl Ordusu, Doğu Türkistan'ı barbarca işgal ederek bu kadim toprakların bağımsızlığını gasp etmiştir. O günden itibaren, Doğu Türkistan halkının kendi kaderini tayin etme hakkı acımasız bir şekilde ellerinden alınmış, özgürlükleri ve bağımsızlıkları hiçe sayılmıştır. Çin'in bu işgali, sadece topraklarımızı ele geçirmekle kalmamış, aynı zamanda binlerce yıllık Türk mirasını yok etmeyi amaçlayan vahşi bir sömürgecilik ve soykırım projesinin de başlangıcı olmuştur.” dedi.

“Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü bu sistematik soykırım, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri haline gelmiştir”

Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra, bölgeyi ekonomik ve kültürel olarak kendi hegemonyası altına almak için acımasız bir sömürgecilik ve soykırım politikası başlattığını hatırlatan Oğuzhan, “Bölgenin doğal kaynaklarını yağmalayarak Çin'e taşımış, Uygur halkı bu zenginliklerden hiçbir şekilde faydalanamamıştır. İşgalin hemen ardından faşist Çin, Doğu Türkistan halkının dini ve milli kimliğini yok etmeyi amaçlayan asimilasyon politikalarını devreye sokmuştur. İslami ibadetleri yasaklamış, on binlerce camiyi kapatmış ya da yıkmıştır; dini liderleri ve âlimleri tutuklamış veya idam etmiştir. Uygur dili eğitimden ve kamu hayatından çıkarılarak, Çin dili ve kültürü zorla dayatılmaya çalışılmıştır. Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü bu sistematik soykırım, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri haline gelmiştir. Milyonlarca masum insan toplama kamplarında tutsak edilmiş, BM raporunda tescillendiği üzere, bir milyona yakın çocuk sözde devlet koruması altında kültüründen, dini kimliğinden ve dilinden koparılmış, Çin’in beyin yıkama kamplarında zorla eğitilmektedir. Bölgeye yerleştirilen milyonlarca Çinli yerleşimci ile bölgenin demografisi değiştirilmekte, zorla kürtaj, kısırlaştırma, keyfi tutuklamalar ve yargısız infazlarla Uygur ve diğer Türk halklarının varlığı tehdit edilmektedir. Tüm bunlar, Çin’in soykırımı tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiğini açıkça göstermektedir.” diye belirtti.

“Çin bu baskıcı yöntemlerle özgürlükleri tehdit eden küresel bir tehdit haline gelmektedir”

Oğuzhan, “Bu bağlamda, Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal etmesinin yalnızca ulusal bir mesele olmadığını, aynı zamanda dünya düzenini tehdit eden küresel bir tehlike olduğunu tüm uluslararası toplum anlamak zorundadır. Özellikle Çin, ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi adı altında uluslararası ekonomik hegemonyasını acımasızca genişletmekte ve dünya üzerindeki ekonomik dengeyi altüst etmektedir. Bu projeyle başta Asya olmak üzere küresel ticaret yollarını ve stratejik kaynakları ele geçirerek ülkeleri borç tuzağına sürüklemektedir. Asya ve Afrika’daki küçük ülkeleri finansal bağımlılığa sokarak, bu bağımlılığı kullanarak o ülkelerin iç işlerine ve siyasi yapılarına müdahale etmektedir. Dahası, Çin dünya genelinde en büyük karbon salınımına neden olan ülke olarak çevreyi ve insan yaşamını tehdit eden küresel bir ekolojik felaketi tetiklemektedir. Ayrıca, Çin otoriter yönetim anlayışını güçlendirerek Doğu Türkistan'da uyguladığı baskıcı ve kitle gözetim araçlarını dünyaya ihraç etmektedir. Bu gözetim teknolojileri yalnızca Uygur halkını kontrol altında tutmak için değil, dünya genelinde despotizmi ve yeni bir faşizmi yaymak için kullanılmaktadır. Çin bu baskıcı yöntemlerle özgürlükleri tehdit eden küresel bir tehdit haline gelmektedir." dedi.

“İşgal altındaki Doğu Türkistan halkı, bu din ve dil kardeşlerinin Çin ile yaptığı bu iş birliğini ihanet olarak sayacak ve bunu asla affetmeyecektir”

Son yıllarda işgalci Çin’in, Doğu Türkistan'da yürüttüğü soykırım politikalarını örtbas etmek için utanmazca bir oyun sahnelemektedir şeklinde konuşmasını sürdüren Oğzuhan, “Müslüman ülkelerden gelen heyetleri özenle kurgulanmış sahte rotalarda gezdirip, bölgedeki insanların "mutlu ve huzurlu" yaşadığını söylettirmektedir. Bu kirli propagandanın piyonları arasında akademisyenler, Çin ile çıkar ilişkisi bulunan iş adamları, medya kuruluşları, gazeteciler, ünlüler ve hatta dini liderler yer almaktadır. Bu hain işbirlikçiler, Çin’in soykırım suçlarını aklamaya çalışırken Uygur halkının çektiği acılara ve yaşanan zulme ortak olmaktadır. İşgal altındaki Doğu Türkistan halkı, bu din ve dil kardeşlerinin Çin ile yaptığı bu iş birliğini ihanet olarak sayacak ve bunu asla affetmeyecektir. Çin’in Doğu Türkistan’daki işgali sadece bir bölgeyi değil, tüm dünyayı tehdit eden bir zulüm ve vahşettir. 75 yıldır süregelen bu işgal, katliamlar, asimilasyon ve soykırımlarla insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Bu zulüm, işgal sona ermeden bitmeyecektir. Doğu Türkistan’daki Çin işgaline son vermek ve hâlihazırda uygulanmakta olan soykırım ve insan hakları ihlallerine karşı çıkmak ve dur demek, sadece Doğu Türkistan halkının değil, tüm insanlığın vicdani bir sorumluluğudur. Uluslararası toplum bu soykırıma sessiz kalmamalıdır. Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve tüm vicdan sahibi insanlar, Çin’in bu baskı politikalarına karşı seslerini yükseltmeli ve harekete geçmelidir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)

İzmir’de kestane hasadı: 240 ton ürün elde edildi

Hatay'da trafik kazası: 6 yaralı

Ukrayna'ya Patriot' hava savunma sistemleri konuşlandırıldı

Malatya'da "torbacı" operasyonu: 47 tutuklama

Afganistan'da 6.4 büyüklüğünde deprem

Siyonist işgalciler ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor: Gazze'de 20 günde 194 ihlal

İstanbul’da bodrum katında çıkan yangında 4 kişi mahsur kaldı

Otomobilin çarptığı yaya yaralandı

HAMAS anlaşmaya bağlı kalarak 3 siyonist esirin cesedini daha Kızılhaç'a teslim etti

Muğla’da trafik kazası: 2 yaralı

OPEC+ ülkelerinden petrol üretimini artırma kararı

Dünya liderleri COP30 için Brezilya'da bir araya geliyor

Senegal'de Rift Vadisi Ateşi salgınında ölü sayısı artıyor

Edirne'de zincirleme kaza: 1 ölü, 2 yaralı

Gazze konulu toplantı yarın İstanbul'da düzenlenecek

Burdur-Tefenni-Çavdır yolu hizmete açıldı

Yunanistan’da silahlı saldırı: 2 ölü, 4 yaralı

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Bahreyn'e gitti

Rusya yeni nükleer denizaltısı Habarovsk’u denize indirdi

ABD, Karayipler'de bir gemiyi daha vurdu: 3 ölü

Kuzey Makedonya’da yerel seçimin ikinci tur oylaması yapıldı

Bakan Fidan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid tarafından kabul edildi

Asfaltın çökmesi sonucu oluşan çukur kazaya yol açtı

ABD'nin kamu borcu 38 trilyon doları aştı

Ermenistan'da 4.2 büyüklüğünde deprem

Mardin’de uyuşturucu operasyonu: 8 gözaltı

Diyarbakır’da yıkım sırasında 8 katlı bina çöktü

Hindistan haberleşme uydusunu uzaya fırlattı

Kabine yarın toplanıyor

Kassam, Assaf Hamami dahil 3 işgalci esirin cesedini çıkardı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


İzmir’de kestane hasadı: 240 ton ürün elde edildi

Hatay'da trafik kazası: 6 yaralı

Ukrayna'ya Patriot' hava savunma sistemleri konuşlandırıldı

Malatya'da "torbacı" operasyonu: 47 tutuklama

Afganistan'da 6.4 büyüklüğünde deprem

Siyonist işgalciler ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor: Gazze'de 20 günde 194 ihlal

İstanbul’da bodrum katında çıkan yangında 4 kişi mahsur kaldı