Van'da Filistin'e Destek Platformu öncülüğünde “Gazze için yürüyoruz” sloganıyla yürüyüş düzenlendi.
Beşyol Meydanı'nda bir araya gelen binlerce kişi, ellerinde Filistin direnişine destek mesajları içeren prt ve dövizlerle Kent Meydanı'na kadar yürüdü.
Burada Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, Gazze’de yaşananları anlattı.
“Bir hemşire, görev başında 7 çocuğunu kaybetti”
Konuşmasına yürek burkan bir hikâyeyle başlayan Ebu Ras, “Ellerinde çocuk cesetleriyle Gazzeli bebekleri hatırlatan hanım kardeşlerime selam ediyorum. Onlara Gazzeli kadınlardan selamlar getirdim. Bu akşam Gazze'de gerçekleşen bir olayı sizlere aktarmak istiyorum. Gazze hastanelerinden birinde çalışan bir hemşireden bahsetmek istiyorum. Bugün işinin başındayken evine yapılan bombardımanda yedi çocuğunun şehadet haberini alan hemşireden sizlere bahsetmek istiyorum. Evladına en merhametli olan annedir. Evladı yüz yaşına bile gelse ona bakmaya, onu yetiştirmeye devam eder. Onun torunları dahi olsa onlara bakmaya devam eder. Anne çocuğu acıktığında acıkır. Çocuğu susadığında susar. Çocuğu çıplak kaldığında anne de çıplak kalır. Peki, sizlere soruyorum aziz kardeşlerim, Gazze'de çocuklarını paramparça bir şekilde gören annelerin hali nasıl bir haldir? Tarihte öldürdüğü çocuklarla, öldürdüğü anne karnındaki bebeklerle iftihar eden, onları öldürmekten lezzet duyan bir hükümet, bir ordu, bir devlet gelmiş midir? Tarihte böyle bir olay yaşanmış mıdır? Sizler böyle bir olaya tanıklık ettiniz mi? Bir ordu evde bulunanları dışarı çıkarıyor, orada bulunan genci dışarı çıkarıyor ve ailesini öldürüyor. Sonunda da o genci öldürüyor. Sizler böyle bir ordu, böyle bir devlet hiç duydunuz mu?” dedi.
“Gazze’de açlık, savaş kadar yıkıcı”
Gazze’nin sadece bombalarla değil, açlıkla da mücadele ettiğini vurgulayan Ebu Ras, “Bu akşam israil ordusu, işgal ordusu bir çadıra yanıcı bombalarla saldırdı. O çadırın içinde çocuklar ve kadınlar vardı. Oradaki çocukları ve kadınları kömürleşmiş bir şekilde çıkardılar oradan. Sizler tarihte yaşanmış böyle bir olay duydunuz mu? Aziz kardeşlerim evleri içinde bulunan sakinleriyle beraber yıkıyorlar. Bombardımana tabi tutuyorlar. Bugün bombardımana tabi tutulan bir evde en az 50 kişi yıkılmış evin altında kaldı. Kimisi paramparça bir şekilde o evin altından çıkarıldı, kimisi de kaybolup gitti. Bunların tek günahı Filistin'in çocukları olmaları. Bunların tek derdi, tek suçu Filistin'deki haklarını istemeleri. Bunların tek suçu, Aksa'yı istemeleri. Kassam Tugayları, Aksa Tufanı'nı kim için başlattı? Bizler için başlattı. Bütün Müslümanlar için başlattı. Yıkmak istedikleri Mescid-i Aksa'yı korumak için başlattı. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin davası değildir. Sadece Arapların da bir meselesi değildir. Bütün Müslümanların meselesidir, öyle olmalıdır. Mescid-i Aksa, Kur'an-ı Kerim'de bir ayettir ve Kur'an-ı Kerim bütün Müslümanları muhatap almaktadır ve bütün Müslümanlara seslenmektedir. Gazze’deki Müslümanlar sizlerin hakkını, Mescidi Aksa'nın hakkını savundukları için orada bulunan 500 binden fazla çocuk bugün ekmeğe bile ulaşamıyor. İşgal güçleri onları ekmeğe bile ulaşmaktan men ediyor. En basit insanlık hakkı olan yeme içme hakkından onları mahrum bırakıyor. Etten bahsetmeyin çünkü onlar eti unutalı çok oldu. Meyveden bahsetmeyin çünkü onlar meyveleri de unutalı çok oldu. 500 binden fazla çocuk bugün bir tane ekmeğe ulaşabilmek için çok büyük çabalar harcıyor.” ifadelerini kullandı.
“Bunların tarihten silinmesi gerekir”
Siyonist rejimin dini değerleri yok etmek için camilere yönelik saldırılarda bulunduğunu belirten Ebu Ras, işgalci hahamların askerlere verdikleri fetvalara dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşgal güçlerinin hahamları, Yahudi hamamları askerlerine şöyle diyor; Gazze'nin camilerini yıkın. Gazze'nin camilerini yıktığınız zaman onların kalbindeki Allah düşüncesini, Allah'a olan imanlarını da çıkarmış olursunuz. Onların evlerini yakın, onların kadınlarını öldürün, onların çocuklarını öldürün diye fetva veriyorlar. Ama onlar öldürdükçe, onlar bombaladıkça Gazze ehlinin Allah'a iman yakınlıkları artıyor. Bunlar kesinlikle bir dine mensup değiller. Bunların bir dininin olduğundan bahsetmek kesinlikle ama kesinlikle mümkün değil. Bunlar büyük bir suç örgütüdür. Bunların tarihten silinmesi gerekir. Onlar, Almanların onları yaktıklarını söylüyorlar. Yalan söylüyorlar. Madem yakıldınız, neden yakıyorsunuz? Gazzelileri ne için yakıyorsunuz? İşte bunlar büyük bir suç örgütüdür. Bunların dini, imanı kesinlikle yoktur. Onların kökten kazılması ve insanlık sözlüğünden isimlerinin çıkarılması gerekir.”
“Bizi asıl yok eden, ümmettin sessizliğidir”
Konuşmasının sonunda ümmetin sessizliğine dikkat çeken Ebu Ras, “Gazze'deki çocukların cesetlerini, bedenlerini görmek bizlere elem veriyor. Oradaki kadınları görmek bizlere elem veriyor. Oradaki okulların, medreselerin, evlerin yok oluşunu izlemek elbette hepimize elem veriyor, acı veriyor. Ama ben sizlere daha fazla acı veren bir şeyi söylemek istiyorum. Bizi en çok yaralayan, gördüğümüz bütün sahnelerden daha fazla bizleri yaralayan, bizleri gece gündüz demeden bombalayan, bizleri yok eden düşmana ümmetin bizi terk edişidir. Bizleri, onlara kolay bir lokma haline getiren ümmetimizdir. Evlatlarınız, eşleriniz, çocuklarınız Gazze’de doğranırken, açlıktan ölürken ve bütün bunlar gözlerinizin önünde yaşanırken Allah katına gittiğiniz zaman hangi cevabı vereceksiniz? Bizi öldürenlere trilyonlar verenler, bizi yok etmeye çalışanlara milyarlar ödeyenler Allah katında nasıl cevap verecekler. Aziz kardeşlerim, sizleri temin ederim ki mücadele ve direniş sapasağlam ayakta kalacaktır. Filistin’in tamamı, Mescid-i Aksa’mız özgürleşene kadar mücadelemiz, direnişimiz, mücahidlerimiz dimdik ayakta kalacaktır.” diye belirtti.
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)