11165,85%-0,15
41,33% 0,13
48,83% 0,11
4831,98% -0,51
7995,93% 0,00
1969 yılında Zonguldak'ta doğan Hayrettin Topaloğlu, 1980'lerin başında Bursa'ya yerleşti. Emeklilik sonrası kendini tamamen geleneksel bir enstrüman olan bendir yapımına adadı. Askerlikten sonra Topaloğlu, uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra bir süre müzik mağazasında satış sorumlusu olarak görev yaptı. Ancak meslek hayatındaki en büyük dönüşüm, burada karşılaştığı kalitesiz bendirler sayesinde başladı.
Topaloğlu, bendirle tanışma sürecini İLKHA muhabirine anlattı.
Satışa gelen bendirlerin kalitesinden memnun kalmayan Topaloğlu, "Bunu ben daha iyisini yaparım" diyerek bendir üretmeye başladı. Başlangıçta yalnızca hobi olarak başladığı bu uğraş, zamanla profesyonel bir mesleğe dönüştü. Topaloğlu, 17 yılı aşkın süredir kendi atölyesinde el yapımı bendir üretiyor.
Yaptığı işin arkasında durduğunu vurgulayan Topaloğlu, "Bugün bendir dersi veren hocaların büyük kısmı, benim ürettiğim bendirleri tercih ediyor ve memnuniyetlerini dile getiriyorlar." ifadelerini kullandı.
Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden sipariş alan Topaloğlu, bendirin özellikle kadınlar arasında büyük ilgi gördüğünü söyledi. Müşterilerinin yüzde 90’ının kadınlardan oluştuğunu belirten Topaloğlu, kadınların hem bendiri öğrenmede hem çalmada oldukça başarılı olduklarını ifade etti.
Yapımı yaklaşık 3-4 gün süren bendir için uygun bir ağaçtan kasnak, iyi bir görsel ve ses için 2 milimetrelik papellerle kaplanıyor. Daha sonra 3 mikron kalınlığındaki oğlak derisi mumlu iplikle dikilerek kasnağa monte ediliyor.
"Bendir zaman isteyen bir meslektir"
Bendirin çok ilgi gördüğünü belirten Topaloğlu, "Özellikle kadınlar daha fazla bendire ilgi gösteriyor. Müşterilerimin yüzde 90’ını kadınlar oluşturuyor. Kadınlar bu işi çok iyi öğreniyorlar. Bendir yapımını öğrenmek isteyen çok kişi oldu. Fakat bu işi öğrenmek için fazla yanımda kalamadılar. Bu iş, mobilyacılık gibi zaman isteyen bir meslektir. Alet hırdavat kullanmak bir el yeteneğidir. Başaranlar bu işi yapıyorlar." dedi.
"Maddi manevi hiçbir kurumdan destek alamıyoruz"
"En büyük sıkıntımız, atölye yeri bulamamaktır." diyen Topaloğlu, "Uygun kiralarda yer bulmak için eski, yıkık yerlere gitmek zorunda kalıyoruz. Çünkü ancak böyle yerlere kira vermeye gücümüz yetiyor. Maddi manevi hiçbir kurumdan destek alamıyoruz. Maddi olarak bir şey istemiyoruz ama manevi olarak bir destek mutlaka verilmesi lazım. Atölye için bir yer vermeleri gerekiyor ki bu iş devam etsin." diye belirtti.
"Sanatın devam etmesi için insanların iyice tanıyıp bu işe gönül vermeleri gerekiyor"
Kendisi bu işi bıraktıktan sonra devam edecek kimsenin olmadığını söyleyen Topaloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benden sonra bu işi devam ettirecek kişi yoktur. Yanımda çalışan kimse de yok. Yetiştirmek istiyorum ama yerim müsait değildir. Ancak kendime yetecek kadar bir yerim var. İkinci bir kişi olduğunda iş yürümüyor. Bu sanatın da devam etmesi için insanların iyice tanıyıp bu işe gönül vermeleri gerekiyor. Başka türlü olmaz." diye konuştu. (İLKHA)