11344,4%0,27
41,01% 0,19
47,62% -0,01
4389,71% -0,11
7054,33% -0,18
Konya’da düzenlenen Bilimfest etkinliğine katılan milli sporcu Osman Yüksel, sporun hayatındaki dönüştürücü etkisini anlattı.
1996 yılında geçirdiği trafik kazasında sağ ayağını diz üstünden kaybeden Yüksel, genç yaşta tekerlekli sandalye basketboluna başladı. 2008 yılında milli takıma seçilerek önemli bir başarıya imza atan Yüksel, halen Konya Engelliler Spor Kulübü'nde aktif spor hayatını sürdürüyor.
Hayatın her anında sabır ve şükür duygularının önemini vurgulayan Yüksel, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, engelliliği bir engel olarak değil, gelişim fırsatı olarak gördüğünü ifade etti.
Sporun, hem bireysel hem toplumsal anlamda rehabilite edici yönüne değinen Yüksel, özellikle genç engelli bireylerin evlerine kapanmaması, sosyal ve manevi yönden gelişebilmeleri için mutlaka sporla ilgilenmeleri gerektiğini söyledi.
Diğer engelli kardeşlerini gördükten sonra şükretmeyi öğrendiğini söyleyen Osman Yüksel, “Elhamdülillah, kaza geçirdikten sonra hiçbir zaman halime isyan etmedim. Ancak spora başladıktan sonra, diğer arkadaşlarımı ve yaptığımız sporu daha yakından tanıdıkça aslında ne kadar az şükrettiğimi fark ettim. Spor bana büyük bir şükür bilinci kazandırdı. Elhamdülillah, geçmişte isyan etmedim ama spor sayesinde daha derin bir şekilde şükretmeyi öğrendim.” dedi.
Sporun maddi ve manevi birçok faydası olduğunu belirten Yüksel, “Tekerlekli sandalye basketbolu ve diğer engelli branşlar rehabilitasyon açısından önemli; fakat her şeyden önce bizler spor yapıyoruz. Zaman zaman kızıyor, sinirleniyoruz. Yani sahada, normal bir futbolcunun verdiği tepkileri biz de veriyoruz. Bu sporun zihinsel, manevi ve maddi birçok getirisi var. Tüm bedensel engelli kardeşlerimizi bir spor dalıyla ilgilenmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“İnançlı insanlar, ahirette bu sabrın karşılığını alacağına inanıyoruz”
Sözlerinin devamında inançlı insanların ahiret bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Yüksel, “Unutmayalım ki her zaman 'beterin beteri' vardır. Örneğin, benim bir ayağım yok ama iki ayağı olmayan arkadaşlarımı gördüm ve onların benden daha çok şükrettiğine tanık oldum. Herkes birer engelli adayıdır. Bu nedenle kabullenmek çok önemli. Biz inançlı insanlarız, ahirette bu sabrın karşılığını alacağımıza inanıyoruz, elhamdülillah.” dedi.
"Engellilik sabrı ve şükrü öğretir; isyanı değil"
Engelli bireylerin manevi anlamda da kendilerini geliştirmesi gerektiğini ifade eden Yüksel, “Seccademi her zaman yanımda taşırım ya da soyunma çantamın içinde bulundururum. Kaldığımız kulüpte bu konuda hassasiyet gösterildiği için genellikle işlerimizi ibadetlerimize göre ayarlıyoruz. Bazı engelli kardeşlerimize baktığımda, dini açıdan da bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü engellilik, insana şükrü ve sabrı öğretir; isyanı değil.” diye konuştu.
Son olarak tüm engelli kardeşlerinin spor yapması gerektiğini vurgulayan Yüksel, “Herkesi Bilimfest’e davet ediyoruz. Özellikle engelli kardeşlerimizin mutlaka bir sporla uğraşması gerektiğine inanıyorum. Evlerine kapanmalarını istemiyoruz. Bu konuda ailelere çok büyük görevler düşüyor. Ailelerin atacağı adımlar hem çocuklarını hem de kendilerini mutlu edecektir.” dedi. (İLKHA)