10933,13%0,70
42,45% 0,10
49,14% 0,03
5677,42% 0,76
9252,42% -0,06
Türkiye genelinde son dönemde artış gösteren gıda zehirlenmesi vakaları, gıda güvenliği konusunda ciddi endişelere yol açtı. Uzmanlar, özellikle toplu tüketim yapılan restoran, okul yemekhaneleri, hazır yemek firmaları ve fast food işletmelerinde hijyen standartlarının yeterince uygulanmadığını, bu durumun halk sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığını belirtiyor.
Gıda Mühendisi Serkan Durmuş, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, artan gıda zehirlenmesi vakalarının Türkiye’de gıda güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.
Durmuş, gıda kaynaklı hastalıkların bireylerde akut ve kronik sağlık sorunlarına yol açtığını, bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan kişilerde ise çok daha ağır seyrederek ölümle sonuçlanabileceğini ifade etti.
"Gıda kaynaklı hastalıklar ölümle sonuçlanabilir"
Gıda kaynaklı hastalıkların bireyde akut ve kronik sağlık sorunlarına sebep olduğunu belirten Durmuş, "Bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, yaşlılar veya kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır seyredebilir ve ölümle sonuçlanabilir. Yine gıda kaynaklı hastalıklar ölüme neden olmadığı durumlarda da sağlık sorunlarının yanı sıra ülke ekonomisine ciddi zarar vermekte, iş gücü ve üretimi düşürmekte, sağlık sistemi üzerinde yük oluşturmaktadır. Yine toplumda gıdalara ve sektöre olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, gıda kaynaklı hastalıklar ve zehirlenmelerin üzerinde ciddiyetle durulması ve acil çözümlerin alınması gereken hayati bir sorun olarak önümüzde durmaktadır." dedi.
"Düşük kaliteli ürün, hijyen eksikliği ve eğitim yetersizliği gıda zehirlenmelerini tetikliyor"
Gıda zehirlenmesi vakalarının son günlerde artmasının, Türkiye'de gıda güvenliğinin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha acı şekilde gözler önüne serildiğini vurgulayan Durmuş, "Özellikle toplu tüketim yerlerinde artan maliyetler karşısında düşük kaliteli ürün kullanımı, hijyen gerekliliklerinin yerine getirilmemesi, soğuk-sıcak zincirin kırılması, maliyetten kaçınmak için dezenfektan kullanılmaması-yeterli kullanılmaması, yeterli sayıda teknik personel çalıştırılmaması, restoran, büfe, lokanta, fast food noktaları gibi yerlerde ise düşük kaliteli ürün kullanımı, soğuk-sıcak zincire dikkat edilmemesi, çapraz bulaşıya neden olacak şekilde çalışılması, personel ve alet ekipman hijyeninin yeterince sağlanmaması, gıda üretiminde kullanılan suyun doğrudan tüketime uygun su olmaması, işverenlerin ve bu alanlarda çalışan personellerin gıda güvenliği konusunda eğitimsiz olması gibi hatalar ön plana çıkmaktadır." şeklinde konuştu.
"Denetçi sayısı artmadığı halde denetim sayısının artıyor olması etkinliğin azaldığını göstermektedir"
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tüm gıda üretim ve tüketim noktalarının gerek açılışından önce gerekse faaliyet süresince risk esasına göre etkili ve yeterli denetim yapması gerektiğini ifade eden Durmuş, "Denetçi sayısı artmadığı halde denetim sayısının artıyor olması ise etkinliğinin azaldığını göstermektedir. Denetim ekipleri arttırılmalı ve denetim ekipleri içerisindeki gıda mühendisi sayıları da kesinlikle arttırılmalıdır. Çünkü gıda mühendisliği, gıda mikrobiyolojisi, gıda güvenliği konusunda eğitimli ve yetkin olan meslektir. Hazır gıda sunumunun yapıldığı restoran, lokanta, büfe, fast food noktaları gibi yerler açılmadan önce, hem sahipleri hem de çalışanları gıda güvenliği eğitiminden geçirilmelidir. Bu eğitim, gıda/su/personel hijyeni, gıda güvenliği konularında temel bilgileri içeren nitelikli bir eğitim olmalı, sınavlı ve belgeli olacak şekilde planlanmalıdır. Bir işletmecinin ancak bu belgeyi aldıktan sonra iş yerini açabileceği şeklinde bir yönetmelik Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından acilen hayata geçirilmelidir. Belirli aralıklarla tekrarlanacak bu eğitimlerin verilmesi konusunda gıda güvenliği ve gıda mikrobiyolojisi alanında yetkin olan meslek odaları görev almalıdır." dedi.
"Gıda İhtisas Mahkemeleri ivedilikle oluşturulmalı"
Gıdada yaşanan güvenlik ihlallerinin ve hilelerin önüne geçilememesindeki en önemli etkenlerin yaptırımların yetersizliği ve verilen cezaların caydırıcı olmaması olduğuna dikkati çeken Durmuş, "Ceza alan ya da uygunsuzluk tespit edilen bazı firmaların tekrar tekrar isim değiştirerek farklı firmalarla gıda sektöründe devam ediyor olması ise dikkat edilmesi gereken başka bir konudur. Bu tarz yanlışlıkları engellemek için önerimiz Gıda İhtisas Mahkemelerinin ivedilikle oluşturulmasıdır. Ülkemizde gıda güvenliğinden tam anlamıyla bahsediyor olmak için sayılan bu önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi zorunludur." diye konuştu. (İLKHA)