HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları, "Şubat Ayı Şehadet Ayı" kapsamında şehitleri anmak ve davalarını anlamak amacıyla bir program düzenledi.

Bağcılar Halk Sarayı'nda yoğun katılımla gerçekleştirilen programa, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, İl Başkanı Mehmet Eşin, HAMAS yetkililerinde Talal Nassar da katılım sağladı.

"Şehitler, Peygamber Efendimizin emanetini muhafaza eden kimselerdir"

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan HAMAS Yetkililerinden Talal Nassar, "Şehitler, Allah'a verdikleri sözü tutanlardır. O şehitlerden birisi de Şeyh Ahmet Yasin'di. Ben de onunla birlikte bir müddet cezaevinde kaldım. O, şehitlerin bu ümmetin en şereflileri olduğu mesajını veriyordu. Yine büyük şehitlerden olan Abdulaziz Rantisi ile beraber cezaevinde kaldım. Onun en büyük arzusu, Allah yolunda mücadele edip şehit olmaktı. Şehitler, Peygamber Efendimizin emanetini muhafaza eden kimselerdir. Bunların içerisinde Hazreti Osman, Hazreti Ebubekir, Hazreti Ali gibi büyük sahabeler vardır. Aynı şekilde Selahaddin-i Eyyubi. Fatih Sultan Mehmet bu kervanın içerisindeler." Diye konuştu.

"Şehitlerin yolundan asla geri durmayacağız"

Nassar, "Bugün bizler Gazze'de, o mukaddes toprakları korumak, ayetlere, hadislere ev sahipliği yapmış olan o şerefli toprakları korumak için şehitler veriyoruz. Bu toraklarda önce Allah'ın fazlı, daha sonra orada cihat eden mücahitlerin sayesinde büyük zaferler görmekteyiz. Bu topraklarda 5 çocuğunu şehit veren şerefli anneler var. Onlar, 'biz beyaz bezleri düşmana teslim bayrağı çekmek için değil çocuklarımızı kefenlemek için kullanırız' diyorlardı. Bugün burada şehitlerin yolundan asla geri durmayacağımızın sözünü veriyoruz. Onlar bizi öldürseler, çocuklarımızı öldürseler, mallarımıza el koysalar dahi asla bu yoldan geri durmayacağız. Çünkü bizler canlarımızı cennet karşılığında Allah'a satmışız." şeklinde konuştu.

"Şehit ve şehadetin olduğu bir dava asla ölmedi, ölmeyecek"

Programda bir konuşma yapan İlahiyatçı Yusuf Tutak, sahabe için bir aşka dönüşen şehadetin tarihte kalmadığını, günümüzde de tarihte olduğu gibi şehitlerin verildiğini söyledi.

Şehit veren bir davanın durmayacağını, yoluna devam edeceğini, şimdiye kadar dünyanın farklı ülkelerinde birçok bilinen kişinin şehit olduğunu hatırlatan Tutak, "Şehadet, eşittir Gazze. Dedeleri onlara öyle öğretti. Dedeleri alıp Muhammed Dayf'ları, İsmail Heniyye'leri, Yahya Sinvar'ları yetiştirdi. Bu dava böyle devam ediyor. Hakkın, hakikatin sesini kesmeyi düşünenler birçok defa daha düşünsünler. Çünkü şehit ve şehadetin olduğu bir dava asla ölmedi, ölmeyecek." dedi.

"Üzerimize düşen görev yalnızca şehitleri anlatmak değil, uğruna canlarını feda ettikleri İslam davasını anlamak ve anlatmaktır"

Programda selamlama konuşmasını yapan HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Selçuk Eşin, "İslam ümmetinin sembolü ve bir şehadet mektebi olan Gazze direnişini ve oranın kahraman halkının anmak ve yanlarında olduğumuzu göstermek için bir araya geldik. İslam tarihi boyunca birçok şehit verilmiş ve şehadet İslam tarihi boyunca karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Ancak hiçbir zaman şehadeti bir kayıp olarak görmedik. Bizim için şehitlik bir kazanımdır. Ne zaman ki İslam davası şehitlikten uzaklaşmışsa o zaman heyecanını kaybetmiştir. Şehitler için yapmamız gereken birçok görev var. Bunlardan en önemlisi, şehitlerin hayatlarını anlamak ve anlatmaktır. Şehitler için yaptığımız programlar, yazılan şiir ve ezgiler vefa borcunun bir kısmıdır. Ancak hiçbirisi vefa borcunu tam olarak ödeyemez. Şehitlere karşı asıl sorumluluğumuz, hayatlarını feda ettikleri İslam davasını anlamak ve anlatmaktır. Şehitlere olan vefa borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz." diye konuştu.

İlahi ve ezgilerin seslendirildiği program, molla cemal Çınar'ın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)