• BIST 100

    10935,30%-0,09
  • DOLAR

    42,50% 0,17
  • EURO

    49,27% -0,08
  • GRAM ALTIN

    5720,38% 0,80
  • Ç. ALTIN

    9240,28% 0,00

HÜDA PAR: 5816 Sayılı Kanun eleştiri hakkı ve ifade hürriyetini baltalamaktadır!

06 Aralık 2024, Cuma 17:23
06 Aralık 2024, Cuma 17:23
HÜDA PAR: 5816 Sayılı Kanun eleştiri hakkı ve ifade hürriyetini baltalamaktadır!
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, "5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkını kısıtladığı gerekçesiyle uzun süredir tar

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, iç ve dış gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir sözlerine; TRT World Forum'da protesto haklarını kullandıkları için haksız bir şekilde tutuklanarak Marmara (Silivri) Cezaevi’ne gönderilen 9 gencin tutukluluk hallerinin kaldırılarak serbest bırakılması çağrısında bulunarak başladı.

Ardından "5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun"un eleştiri hakkı ve ifade hürriyetini baltaladığını belirterek sözlerine devam eden Demir, "İfade hürriyeti, medeni toplumlarda temel hürriyetlerden biridir. İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi, yalnızca bireysel hak ve hürriyetlerin korunması için değil, aynı zamanda toplumun ilerlemesi için de elzemdir. Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler, ifade hürriyetini koruma altına almış ve bu hürriyetlerin keyfi şekilde kısıtlanmaması gerektiğini vurgulamıştır. Türkiye, bu sözleşmelere taraf bir ülke olarak, bireylerin düşüncelerini ifade etme hakkını teminat altına almakla yükümlüdür." ifadelerini kullandı.

"Hukuk, insanları 'ideolojik terbiye' etme aracı olarak değil, özgür düşüncenin ve farklı bakış açılarının güvencesi olarak işlev görmelidir"

Demir, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkını kısıtladığı gerekçesiyle uzun süredir tartışılmaktadır. Bu kanunun uygulanmasında, eleştiri ile hakaret arasındaki ayrım gözetilmeden bireylerin yargılanması ve cezalandırılması mağduriyetlere yol açmaktadır. Hukuk, insanları ‘ideolojik terbiye’ etme aracı olarak değil, özgür düşüncenin ve farklı bakış açılarının güvencesi olarak işlev görmelidir.

Tarih, eleştirel bir yaklaşımla incelenebilen, öğrenilebilen ve bireylerin yüzleşebildiği bir alan olmalıdır. Hakaret içermeyen fikirlerin ve eleştirilerin takibata uğraması, toplumda 'tek tip insan' yetiştirme anlayışının tezahürüdür. Böylesi bir durum hem bireylerin düşünsel özgürlüğünü hem de toplumsal ilerlemeyi baltalar.

Hâlihazırda TCK'nın 130'uncu maddesinde düzenlenmiş olan ve ölmüş bir kimsenin hatırasına hakaret edilmesine hapis ve adlî para cezası öngören kanunun varlığı ayrıca başka bir kanuni düzenlemeye; hele hele kişiye özel olarak düzenlenmiş bir kanuna ihtiyaç bırakmamaktadır."

"Doğru bir asgari ücret seviyesi; ekonomik büyümeyi, sosyal refahı ve istihdamı olumlu yönde etkileyecektir"

Asgari ücret belirleme çalışmalarına dair değerlendirmelerde bulunan Demir, "2025 yılı için asgari ücretin belirlenmesi, aralık ayında işçi, işveren ve bakanlık temsilcileri arasında yapılacak toplantılarla kararlaştırılacaktır. TÜİK'in Aralık 2024 verilerine göre, tüketici fiyatları endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 artarken, on iki aylık ortalamaya göre artış oranı yüzde 60,45 olarak gerçekleşmiştir.

Dolayısıyla yapılacak artış, çalışanları enflasyona karşı mutlaka korumalıdır. Belirlenecek asgari ücret, çalışanların ve bakmakla yükümlü oldukları ailelerinin gıda, konut, giyim, sağlık, kültür ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamalı, insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürebilmelerine imkân vermelidir.

Asgari ücretin belirlenmesinin temel amacı, sermaye karşısında korumasız olan işçilerin en düşük ücret seviyesini göstermekken, uygulamada bu ücret, çoğunlukla işverenler tarafından temel ücret olarak kabul edilmektedir. Doğru bir asgari ücret seviyesi; ekonomik büyümeyi, sosyal refahı ve istihdamı olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca, bu ücretin büyük kısmı iç piyasada talep oluşturacak ve sektörel büyümeyi destekleyecektir." dedi.

"Aile hekimliği yönetmeliğindeki değişiklikler hekimlerin çalışma şartlarını zorlaştırmamalı"

Aile hekimliği yönetmeliğindeki yeni değişikliklere dair de değerlendirmelerde bulunan Demir, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliği'ndeki son değişiklikler, sağlık hizmetlerinin verimliliği açısından önemli olmakla birlikte hekimlerimizin çalışma şartlarını zorlaştırmamalı ve sağlık hizmeti alacak halkımızı da mağdur etmemelidir. Bu kapsamda şu hususların göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır:

-Hekimlerin mesleki bağımsızlıkları korunmalı, suç teşkil edecek bir durum söz konusu olmadığı takdirde, hekimlerin hastalara yazacakları ilaç ve kutu sayısıyla ilgili herhangi bir dayatma olmamalıdır.

-Yeni yönetmelikle sözleşme feshi ile alakalı maddeler, aile hekimlerinin iş güvencesini tehdit etmemeli, idareciler tarafından baskı unsuru olarak kullanılabilecek bir duruma da sebebiyet vermemelidir.

-Hekimler için getirilen puanlama sistemi, hasta memnuniyeti ve doktorların çalışma motivasyonundaki ahengin bozulmasına sebebiyet vermemelidir.

-Hastane başvuru artışları nedeniyle yapılacak teşvik kesintilerinin, hekimlerimizi olumsuz etkileyeceği hesaplanmalıdır. Aile hekimlerine başvurmayan hastalar için hekimlerden kesinti yapılmamalıdır.

-Hekim yükünün hafifletilebilmesi için gerekli altyapı eksikliği giderilmelidir.

-Vatandaşların talebi üzerine verilen sağlık raporlarının ücretli hale getirilmesi gözden geçirilmelidir. Temel prensip, aile hekimliği hizmetlerinin ücretsiz sunulmasıdır. Bu ilkeye uygun hareket edilmelidir.

-Sonuç olarak; aile hekimliğinde yapılan düzenlemelerin, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve hekimlerimizin motivasyonu açısından dengeli ve adil olması gerektiğini vurguluyoruz."

"Halk Eğitim Merkezleri'ndeki usta öğreticilerin problemleri bir an önce çözüme kavuşturulmalı"

Halk Eğitim Merkezleri'ndeki usta öğreticilerin problemlerini de gündeme getiren Demir, "Halk Eğitimi Merkezleri ve bunlara bağlı birçok kamu kuruluşunda her yıl binlerce farklı kurs açılmakta, her yaş grubundan insan bu kurslara katılmaktadır. Hayat boyu eğitim, aslında eğitim sisteminin vazgeçilmez bir parçası olduğu gibi iş gücü anlamında da birçok alana katkı sağlamaktadır. Ancak ne yazık ki bu kapsamda açılan ve eğitime önemli katkısı olan bu kurslar bıçak gibi kesildi.

Bakanlığın tasarruf tedbirleri kapsamında yaz sezonundan itibaren kota uygulamasına geçilerek kısıtlamaya gidilmesi eğitim sistemine ve ülkenin iş gücü eğitim programlarına büyük zararlar vermekte ve eğitimde de kalıcı hasarlara yol açmaktadır. Söz konusu kota uygulaması nedeniyle burada görev yapan, evlerine ekmek götüren usta öğreticiler, aileleriyle birlikte büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Başta statü ve tam sigorta olmak üzere, kurs açma problemleri, zamanında ödenmeyen ücretleri, izin hakları, tatil günlerindeki ek ders ücretlerinin ödenmemesi ve daha birçok sorunları ivedi olarak çözülmesi gerekirken maalesef usta öğreticiler şu an evlerine ekmek götürememektedir. Bakanlığın 'Hayat Boyu Öğrenme' kapsamındaki bu kursları açmaması nedeniyle kendilerini bir anda kapının önünde bulan usta öğreticilerin problemleri bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır." diye belirtti.

"Pakistan’da 'mezhep çatışması' tuzağına karşı dikkatli olunmalı"

Son olarak dış gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Demir, Pakistan'da "mezhep çatışması" tuzağına dikkati çekerek, "Pakistan’ın kuzeybatısındaki Kurram bölgesinde yakın zamanda başlayan Şii ile Sünni aşiretler arasındaki çatışmalarda ölü sayısı ne yazık ki her geçen gün artmaktadır. Eski Başbakan İmran Han'a yönelik komplo sonucu başlayan olaylar ve terör saldırıları nedeniyle tansiyonun dinmediği ülkede 'mezhepsel çatışma' da yeniden patlak vermiştir. Bugüne kadar emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda İslam dünyasını kan gölüne çeviren mezhepsel ihtilafın daha fazla yıkıma sebep olmasının önüne geçmek için yetkili taraflar ve bölgenin ileri gelenleri sorumluluklarını yerine getirmelidir. Geçtiğimiz yıllarda dönemin yetkililerinin, 'Hindistan'ın ülkede mezhep çatışması çıkarmak için farklı hiziplerden ilim insanlarını öldürme girişiminde bulunduğu' açıklaması önemlidir. Ülkede 2011'den bu yana zaman zaman alevlenen ve yüzlerce kişinin katledildiği mezhepsel çatışmalarda dış faktörlerin etkisi de unutulmamalıdır. ABD'nin yerli iş birlikçileriyle birlikte kurduğu komplo doğrultusunda görevden alınan eski Başbakan İmran Han'ın tutukluluğu da ülkenin siyasi geriliminde etkin bir faktördür. Protesto ve çatışmalarla sarsılan ülkede komplolarla alıkonulan siyasi aktörlerin serbest bırakılması sağlanmalıdır. İstikrar için birlik ve beraberlik içerisinde, halkın menfaatleri doğrultusunda hareket edilmelidir." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)

Camiler ve Cami Eksenli Din Hizmetleri Fotoğraf Sergisi, Ankara’da açıldı

Zonguldak’ta tefecilik operasyonu: 3 şüpheli gözaltına alındı

Bakan Göktaş: Bireyselleşme, sosyal izolasyon ve yalnızlık giderek artıyor

Suriye'de halk, Esad rejiminin devrilişini başlatan yolun birinci yılını kutluyor, işgal saldırılarını kınıyor

Ukrayna ve ABD heyetleri bir araya geliyor

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral'dan "Kara Cuma" adlandırmalarına tepki

Tardigratlar insanlığın geleceğine ilham kaynağı oluyor

Hafta sonu yurdu yağışlı hava saracak

Bakan Göktaş: Kasım ayı doğum yardımı ödemelerini bugün itibarıyla annelerin hesaplarına yatırdık

Mardin’de ölü bulunan aileye ilişkin 2 yeni gözaltı

Ankara’da ABD Büyükelçiliği önünde Gazze için protesto: “BMGK’nın Gazze Kararına İtiraz Ediyoruz”

Adana'da “Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar” programı düzenlenecek

Meteorolojiden bazı bölgeler için sağanak uyarısı

HÜDA PAR İl Başkanı Polat’tan "Şeffaflık ve Hizmet Odaklı Belediyecilik" çağrısı

Ateşkes ihlalleri tırmanıyor

Prof. Dr. A. Ulaş: Aile içi iletişimde en çok gözden kaçan unsurlar, doğru dinleme ve ortak tutum oluşturma eksikliğidir

Demir ve çelik sektörü Türkiye ihracatının yüzde 11'ini oluşturdu

Endonezya’daki sel ve heyelanlarda ölenlerin sayısı 174’e yükseldi

Malatya’da kurallara uymayan iş yerlerine kapatma cezası

Mut-Karaman kara yolunda tır devrildi: Sürücü hayatını kaybetti

Adana'da camilerde Gazze için hayır çarşıları kuruldu

ChatGPT intihar davalarında mercek altında: Raine ailesi jüride ve 7 yeni dava daha

Malatya, Dünya Helal Zirvesi’nde tek konuk il olarak büyük ilgi topladı

Yerli ve yabancı 111 akademisyenin katıldığı "IV. Uluslararası Melayê Cizîrî Sempozyumu" başladı

BM: Batı Şeria'da israil kuvvetleri ve yerleşimciler tarafından 2 yılda 1000'den fazla Filistinli öldürüldü

Batman'da sağlık altyapısında son üç yılda önemli gelişmeler

KKM bakiyesi 3,5 milyar dolara düştü

Batman'da özel gereksinimli öğrencilere ücretsiz diş sağlığı taraması

Yeşilyurt Belediyesi’nde sosyal denge sözleşmesi yenilendi

Almanya'da 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bomba nedeniyle binlerce kişi tahliye edildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Camiler ve Cami Eksenli Din Hizmetleri Fotoğraf Sergisi, Ankara’da açıldı

Zonguldak’ta tefecilik operasyonu: 3 şüpheli gözaltına alındı

Bakan Göktaş: Bireyselleşme, sosyal izolasyon ve yalnızlık giderek artıyor

Suriye'de halk, Esad rejiminin devrilişini başlatan yolun birinci yılını kutluyor, işgal saldırılarını kınıyor

Ukrayna ve ABD heyetleri bir araya geliyor

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral'dan "Kara Cuma" adlandırmalarına tepki

Tardigratlar insanlığın geleceğine ilham kaynağı oluyor