10208,76%-1,56
41,79% 0,15
48,73% -0,27
5724,11% -1,68
9886,33% 1,99
HÜDA PAR Aile Başkanlığı, Elazığ’da “Son Kale: Aile” paneli düzenledi. Panelde, HÜDA PAR Aile Başkanı Aynur Sülün açılış konuşması yaparken Genel İdare Kurulu Üyesi Mahmut Şahin ise selamlama konuşması gerçekleştirdi. Herkesi merhamet sofrasında buluşturan bir anlayış inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapan Şahin, “Ailenin dirilişi, milletin dirilişidir.” dedi.
“İçinde bulunduğumuz içler acısı vaziyet, çok daha sıkı tedbirler almamızı gerekli kılıyor”
“Son Kale: Aile” panellerinin 7’incisini düzenlediklerini hatırlatan Sülün, ”Niye aileye ‘son kale’ dedik? Ailemiz, dünyaya gözlerimizi açtığımız, insani yetileri kazandığımız ilk kalemizdir. Yüz yıl içinde kültür, ekonomi, eğitim, hukuk gibi kalelerimiz birer birer düştü, geriye sadece ailemiz kaldı, şu an o da kuşatma ve saldırı altında. Her bir tarafından gedikler açılmış, dayatılan seküler hayat biçimiyle savunma mekanizmaları devre dışı bırakılmış. İçinde bulunduğumuz içler acısı vaziyet, çok daha sıkı tedbirler almamızı gerekli kılıyor.” ifadelerini kullandı.
“Batı’dan ithal kavramlarla ailenin korunamayacağını hepimiz müşahede ettik”
Aileyi koruma adına bütün kesimlere sorumluluk düştüğünü belirten Sülün, “Öncelikle feminist paradigmayla hazırlanmış olan aile hukukundaki çıkmazların, tutarsızlıkların ortadan kaldırılması ve hukukumuzun bize ait hâle getirilmesi gerekiyor. Batı’dan ithal kavramlarla ailenin korunamayacağını gelinen süreçte hepimiz müşahede ettik. Sıra, hiçbir siyasi endişe gözetmeden, iç ve dış mihraklardan çekinmeden cesur adımların atılmasındadır.” şeklinde konuştu.
“6284 sayılı kanun, sadece karı koca arasını değil; kişinin evladıyla arasına da giriyor”
Aynur Sülün
Anayasada ailenin kutsallığına vurgu yapıldığını hatırlatan Sülün, “Bu sebeple, ‘boşanma süreçlerini zorlaştırıp, yuvayı kolay yıktırmam’ diyen hukuk sistemi; bir taraftan da boşanma süreçlerini ‘aile tehlikeli bir alandır’ tezini besleyecek şekilde yürütüyor. Velayet, mal rejimi, süresiz nafaka ve tazminat davalarında kadının erkeğe göre avantajlı olması, boşanma süreçlerini çatışma, kavga ve kaos sürecine çeviriyor. Bu süreçlerde yaşanan dramlar, gençlere aile kurmayın mesajı veriyor. Aile kutsaldır diye başlayan hukuk sistemi, aile kurmak tehlikelidir algısını besliyor. Devlet aileye kurumuyla, hukukuyla, mevzuatıyla sürekli müdahale ediyor. 6284 sayılı kanun, sadece karı koca arasını değil; kişinin evladıyla arasına da giriyor. Aileyi bölüp parçalara ayırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Neredeyse aile konusunda her mevzuatın birbiriyle çeliştiği bir hukuk sistemimiz var”
Kanuna göre sorun yaşayan eşler arasında uzlaştırma ve arabuluculuk yapılmasının yasak olduğunu ifade eden Sülün, şöyle devam etti:
“Bu kanun, bırakın karı koca arasında sorun çözmeyi, daha kolay boşandırıyor. Hukukun neredeyse her alanında uzlaşma ve arabuluculuk varken, karı koca arasında yasak. Hani aile kutsaldı? Hani aileleri korumak lazımdı. Neredeyse aile konusunda her mevzuatın birbiriyle çeliştiği bir hukuk sistemimiz var. ‘Kadın güçlüdür tır şoförlüğü de makine operatörlüğü de tornacılık da yapar’ diyerek neredeyse her meslekte kadınlara çalışma alanları açılıyor. Kadınlar sahaya sürülüyor. Diğer taraftan da kadın zayıftır, pozitif ayrımcılık yapılmalı, yalan söylemez, beyanı esas alınmalı, boşanmada malın yarısı ve düğün takıları verilmeli, erkek kadına ömür boyu nafaka ödemeli deniliyor. Bir mevzuata bakıyorsunuz güçlü kadın tezine göre hazırlanmış, başka mevzuat zayıf kadın tezine göre hazırlanmış.”
“İfsadı durdurun, başka ihsana gerek dahi kalmayacaktır”
Sorun yaşayan ailelerin arasında sulhu sağlamak için aile hakemliği sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Sülün, “Medyanın aileye, ahlaka, namusa sıktığı kurşunları durdurun. Cinsel sapkınlığın propagandasını yasaklayın. Ancak bu şekilde aileyi kurtarabilirsiniz. İfsadı durdurun, başka ihsana gerek dahi kalmayacaktır.” dedi.
“Küresel ideolojiler, “özgürlük” ve “eşitlik” adı altında fıtratı ters yüz etmektedir”
Ailenin mukaddes bir yapı olduğuna vurgu yapan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Mahmut Şahin, “Aile, Allah'ın büyük nimetlerindendir. Muhabbetin, neşenin ve lezzetin paylaşılarak kıymet kazandığı yerdir. Ailede ibadetin tadına varırız; kardeşliğin anlamını, anne-babalığın şerefini, evlat olmanın güvenini keşfederiz. Aile, bir inanç, bir rahmet, bir merhamet ortaklığıdır. Toplumun temeli, medeniyetin kalbidir ve o kalp ne kadar güçlü atarsa millet o kadar sağlam ayakta kalır. Ama bugün o kalp, yorulmuştur. Küresel ideolojiler, “özgürlük” ve “eşitlik” adı altında fıtratı ters yüz etmektedir. Ekonomik sıkıntılar, medya kirliliği, dijital bağımlılık ve sevgisiz, anlamdan kopuk bir hayat tarzı… Hepsi birden bu son kalenin surlarını zorlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Ailenin kutsallığının devletin temel ilkeleri arasında yer alması gerektiğini açıkça vurguladık”
Mahmut Şahin
HÜDA PAR olarak aileyi korumayı ulvi bir emanet olarak gördüklerini belirten Şahin, “Bu emaneti korumak için aileyi zedeleyen ve nesli ifsad eden eylemlere ve sapkın akımlara karşı güçlü bir şekilde itiraz ettik ve sorumluluk sahiplerine çekinmeden uyarılarımızı yaptık. Aile bütünlüğünü korumaya yönelik tedbirler, aile içi uyuşmazlıkların çözümünde alternatif bir yol olan aile hakemliği ve aile arabuluculuğu konusunda paneller düzenledik, somut önerilerde bulunduk ve hazırladığımız yasa tekliflerini Meclis’e sunduk. Aile Başkanlığımız öncülüğünde “Ailede Adalet ve Merhamet”, “Ailede İnanç ve İletişim” “Ahlaki Yozlaşma ve Sorumluluklarımız”, temalı programlar düzenledik. Gençlerle buluşup, iman temelli bir aile bilincini sahada güçlendirmeye çalıştık. Yeni anayasa tartışmalarında, ailenin kutsallığının devletin temel ilkeleri arasında yer alması gerektiğini açıkça vurguladık.” şeklinde konuştu.
“Aileyi korumak bir medeniyet davasıdır”
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin aileye dair bir sözünden alıntı yapan Şahin, şöyle devam etti:
“‘Nev-î beşerin hayat-ı dünyeviyesinde en cemiyetli merkez ve en esaslı zemberek ve dünyevî saadet için bir cennet, bir melce’, bir tahassüngâh ise aile hayatıdır. Ve herkesin hanesi, küçük bir dünyasıdır.’ Evet, aile bir cennettir. O cennette baba bir gölgedir, anne bir rahmettir ve çocuklar da o rahmetin çiçekleridir. Bu cenneti ayakta tutan şey; mal, makam ya da modernite değil imanın, muhabbetin sıcaklığıdır. Bu yüzden aileyi korumak, sadece sosyo-kültürel bir politika değil bir iman borcu, bir medeniyet davasıdır.”
“Ailenin dirilişi, milletin dirilişidir”
Ailenin ideolojilerin çatışma alanından çıkartılması çağrısında bulunan Şahin, “Kadını erkeğe, genci yaşlıya düşman eden değil herkesi merhamet sofrasında buluşturan bir anlayış ile inşa edelim. Biz HÜDA PAR olarak, bu anlayışın taşıyıcısı olmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki: Ailenin dirilişi, milletin dirilişidir. Rabbimiz ailelerimizi huzurla, imanla, merhametle kuşatsın. Evlerimizi yeniden cennetin gölgesi, rahmetin durağı kılsın. Bu son kaleyi hep birlikte adaletle, ahlakla, imanla inşa etmeyi ve koruyabilmeyi nasip etsin.” temennisinde bulundu.
Şahin, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı. (İLKHA)