HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında yapılması planlanan Cizre Barajı, Habur Sınır Kapısı ve Cizre’deki sağlıksız çöp depolama konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Güneydoğu Anadolu Projesinin bölgenin kalkınması için önemli bir proje olduğunu belirten Demir, yaklaşık 40 yıl önce başlatılan projenin henüz yüzde 40’ının hayata geçirilmesinin ciddi bir ihmal olduğunu ifade etti.

Cizre, Silopi ve İdil ovalarının susuz bırakılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Demir, “Çiftçilerin en büyük mali yükü, suların çekilmesiyle birlikte derin kuyulardan elektrikle su temin etmektir. Bu yöntem, yüksek elektrik maliyetleri nedeniyle tarımsal üretimi sürdürülemez bir noktaya taşmıştır. Bu giderler çoğu zaman mahsul gelirinin de çok üstüne çıkabilmektedir. Bu tablo, Cizre Barajı’nın enerji üretimi ile sınırlı kalmaması, barajın tamamlanmasıyla eş zamanlı olarak sulama altyapısının da devreye alınması gerektiğini açıkça göstermektedir. Aksi takdirde proje amacına ulaşamayacak bölge halkı hayal kırıklığına uğrayacaktır. Cizre Barajı, yalnızca bir enerji projesi değil aynı zamanda tarım, istihdam ve kalkınma projesi olarak görülmelidir. Bu hedef doğrultusunda barajdan ovaya su aktarımına ilişkin bütün altyapı sistemleri hızla tamamlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Habur Sınır Kapısı stratejik serbest bölge ilan edilmeli”

Habur Sınır Kapısı’nın ciddi bir potansiyel taşıyan gümrük kapılarından biri olduğunu belirten Demir, “Cizre ve Silopi Ziraat Odasının, Silopi ve Cizre bölgelerinin Habur'a kadar olan kısmının stratejik serbest bölge ilan edilmesi beklentileri var. Bu yöndeki projelerini bakanlığa sundukları bize bildirildi. Ticaret Bakanlığımızın, bu talepleri yerine getirerek bu gümrük kapımızın ticaret potansiyelini çok daha yüksek boyuta çıkarması mümkündür. Türkiye'nin ve bölge halkının buna ihtiyacı vardır. Her geçen gün o ticaret sahasının önemi artıyor. Türkiye'nin ticaretteki büyük rakipleriyle yarışabilmesi için Habur Sınır Kapısı’nın desteklenmesi ve stratejik serbest bölge ilan edilmesi noktasında çok ciddi bir ihtiyaç hâsıl olmuştur. Bu projelerin değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi, hem Türkiye hem de bölge halkı için çok önemli bir ihtiyaçtır. Habur, Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye'ye giriş kapısı ve en önemli noktalarından bir tanesi. Dolayısıyla yatırımların yapılması, altyapının güçlendirilmesi ve destek verilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

Demir, ayrıca Habur Sınır Kapısı’na ‘gümrüksüz akaryakıt istasyonları’nın kurularak lojistik sektörünün girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini belirtti.

Araçları hurdaya çıkan araç sahipleri vergi borçlarının silinmesini talep ediyor

1994 ile 2000 yılları arasında lojistik sektöründe kullanılan 5 bin kadar aracın Habur Sınır Kapısı’nın kapanmasıyla birlikte atıl kaldığını hatırlatan Demir, “Bu araçların trafik tescilden kayıtları düşürüldü. Ancak Maliye Bakanlığı'nın bunları vergi mükellefiyetinden düşürmediği anlaşıldı. Dolayısıyla bunların devam eden vergileri altından kalkılamaz bir noktaya geldi. Şu anda bu araçların önemli bir kısmı piyasada yok. Ancak vergi mükellefiyetleri devam ediyor. Araç sahipleri, bütün mallarını, mülklerini, varlıklarını ortaya koysalar dahi bu vergi borçlarını ödeyemeyeceklerini ifade ediyorlar. Bu noktada bir af talebi var. Bu araç sahiplerinin bunu ödeyebilme gibi durumları söz konusu değildir ve bu anlamda bir adım atılması bir ihtiyaç haline gelmiştir.” dedi.

Şırnak ve Cizre’ye katı atık bertaraf tesisi kazandırılmalı

Şırnak’ta vahşi depolama nedeniyle çöp sorunu olduğuna da değinen Demir, çevre sakinlerinin Cizre Bozalan TOKİ yakınlarına dökülen çöplerden rahatsız olduğunu belirtti. Cizre’ye katı atık bertaraf tesisinin kazandırılması gerektiğine vurgu yapan Demir, “Ümit ederiz ki bir an önce proje hayata geçirilir ve bu ilimiz hastalık ve tehlikelerden muhafaza edilir.” dedi. (İLKHA)