• BIST 100

    10858,52%-2,02
  • DOLAR

    41,65% 0,20
  • EURO

    48,93% 0,25
  • GRAM ALTIN

    5207,22% 0,96
  • Ç. ALTIN

    8575,61% 0,66

HÜDA PAR heyeti Mardin’de aşiret ve kanaat önderleri ile buluşma programı düzenledi

04 Ekim 2025, Cumartesi 23:57
04 Ekim 2025, Cumartesi 23:57
HÜDA PAR heyeti Mardin’de aşiret ve kanaat önderleri ile buluşma programı düzenledi
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Mardin Merkez Artuklu ilçesinde HÜDA PAR Mardin İl Başkanlığı organizesiyle aşiret ve kanaat önderleri bir araya getirerek “Terörsüz Türkiye Süreci” hakkında önemli açıklamalarda bulunuldu.

Artuklu Öğretmen Evinde HÜDA PAR Mardin İl Başkanlığının organize ettiği “Terörsüz Türkiye Süreci” buluşmasında önemli mesajlar verildi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik, aşiret liderleri ve kanaat önderleri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Araştırmacı-Yazar Mahmut Kılınç, geçmişte İslam toplumunda kavimler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığını, Fransız Devrimi sonrası yayılan milliyetçilik akımlarının coğrafyayı parçaladığını ve özellikle Kürt halkının bu süreçte ağır bedeller ödediğini aktardı.

“Kavmiyetçilik İslam inancıyla bağdaşmaz” diyen Kılınç, “Şayet Kürtler ümmetin bir parçasıysa diğer kavimler gibi hak sahibi olması gerekir.” dedi.

Kürtlerin tarih boyunca İslam’a önemli hizmetlerde bulunduğu hatırlatan Kılınç, Cumhuriyet döneminde de ciddi mağduriyetler yaşandığını, son dönemdeki barış girişimleri olumlu görülse de tüm kesimleri kapsamadıkça sonuç vermeyeceğini vurguladı.

İslam coğrafyasına huzurun gelmesi için iki temel meselenin çözülmesi gerektiğinin altını çizen Kılınç, Filistin sorunu ve Kürt sorununun İslam hukukuna uygun, adaletli bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini kaydetti.

Selamlama konuşmasının ardından konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, şu ifadeleri kullandı: “Önemli sonuçların çıkabilmesi, sorunlarımızın çözülebilmesi, memleketimizin, huzurun, barışın, kardeşliğin ve adaletin gelebilmesi için bu tür süreçlerde çok önemli yol haritalarıyla devam etmek bu süreçleri değerlendirmek gerekiyor. Siyaset kurumunun temel bazı sorunları var. Bu önemli süreçlerde halkın menfaatinin ön plana çıkmamasının temel bazı sebepleri var. Halkın düşünceleri genelde siyaset kurumunun merkezine çok gelmez. İstişare kurulu çok işletilmez, halkın siyaset kurumunu işgal edenler kendi bildikleri doğrultuda hareket ederek, kendi menfaatlerini siyasi ile alakalı ön plana koydukları için bu gibi süreçlerde önemli sonuçlar da çıkmıyor. Bugüne kadar yaşadığımız bütün süreçler hepimizin gözünün önündedir.”

“Filistin meselesi, Türkiye süreci ve anayasa yapma süreçleri hepimizi çok yakından ilgilendiren meselelerdir”

Filistin meselesi ve Terörsüz Türkiye Sürecine vurgu yapan Demir, “Filistin meselesi, Türkiye’de özellikle Meclis’te devam eden ‘Terörsüz Türkiye ya da Kardeşliği İnşa Süreci’ ve anayasa yapma yeni Türkiye inşa etme süreçleri hepimizi çok yakından ilgilendiren meselelerdir. Bu hususlarda bizim öncelikli tuttuğumuz bazı hususlar var. Bu süreçleri başarıyla atlatmanın önemli sac ayaklarını, bize göre yürütülecek süreçlerin ya da yürütülecek siyasetin öncelikle meşru olması lazım. Hem Allah’ın nezdinde hem de toplumsal bir meşruiyetinin olması lazım. Allah’u Teâlâ’nın kerih görmeyeceği, adaletsizlik sayılabilecek, Allah’ın buğz ettiği zulüm ve haksızlık doğuracak süreçler de siyasette asla meşru değildir, topluma bir faydası da olmaz. Yürütülecek süreçte sadece belli bazı kesimlerin kazanması değil; sadece partilerin, tekelleşen yapıların değil; halkın ve toplumun tamamının kazanması çok önemlidir.” şeklinde konuştu.

“Bu sürece ve özellikle HAMAS’a sahip çıkmamız çok önemli bir durum”

Gazze'de zulmün devam etmesi nedeniyle HAMAS’a sahip çıkılması gerektiğini belirten Demir , “Gazze’de 2 yılı aşkın çok ciddi bir mezalim yaşandı. 70 binden fazla insan katledildi. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar soykırıma maruz kaldı, hastaneler yıkıldı şehir tamamen yok edildi. Geldiğimiz nokta itibarıyla HAMAS’ın çok ciddi bir başarı kazandığına şahit oluyoruz ama sahadaki kazanımını yok etmek isteyen yapılar, özellikle siyasette bu güzel zaferi, bu güzel direnişi silmek istiyorlar. Bu yine dikkat etmemiz gereken çok önemli bir husus. Bu konuda bizim hissiyatımız, bu sürece ve özellikle HAMAS’a sahip çıkmamız çok önemli bir durum.” dedi.

Yürütülen komisyon sürecine de değinen Demir, “Yürütülen şu anki süreç çok önemli. Sizin bizim hissiyatımızın siyasete yansıması, Ankara’ya yansıması çok önemli. Bu nedenle bu istişare toplantılarını biz çok önemsiyoruz. Ortak akıl arayışı özellikle partimizin çok değer verdiği bir şey. Biz Ankara’ya gidip masalarda oturup kendi düşüncelerimize göre bir siyaset yapabiliriz. Ancak bu, bizim diğer partilerle aynı duruma düşmemize sebep olacak. Biz sahadan topladıklarımızla beraber büyüklerimiz, aşiret reislerimiz ve özellikle başlarında çok ciddi tecrübeler geçen insanlarla oturup istişare edip adaleti tesis edecek, memleketimize huzur ve adalet getirecek meseleleri öncelemek, Ankara’ya taşımak istiyoruz. Bu toplantının yapılmasının da bir amacı budur.” diye ifade etti.

Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı ise komisyon süreci öncesine konuyu getirerek yaşananları anlattı.

Ramanlı, “Malum olduğu üzere bu süreçle ilgili bir seneyi aşkın süredir hem konuşuluyor hem ziyaretler yapılıyor. Yaz aylarının başından itibaren de Meclis’te bir komisyon kuruldu. Sürecin başlangıcını hatırlatacak olursak, MHP lideri Bahçeli Öcalan’a hitaben ‘Örgütün feshini bildir, silahı bıraktığını ifade et, gel Meclis’te konuş’ dedi. Herkes şok oldu. Başkası söylese başına bin bir türlü iş gelirdi ama bunu söyleyen devletin önemli bir aktörüydü. Bunun ardından Öcalan’ın çağrısı, örgütün fesih kararı, sembolik de olsa birkaç silahın kameralar önünde yakılması ve komisyonun kurulması geldi.” dedi.

Kürt meselesi ile ilgili komisyonun yeni bir süreç olmadığına vurgu yapan Ramanlı, “Bu yeni bir süreç değildir. Bundan önce birkaç süreç daha yaşanmıştı. Bu adımların amacı silahsızlanma ve çatışmanın sona erdirilmesiydi. En büyük hayal kırıklığı 2013–2015 yılları arasındaki çözüm sürecinde yaşandı. O zamanlar ‘Kürt meselesi çözülecek, terör bitecek, çatışma bitecek, barış gelecek’ deniyordu; hiçbirisi gerçekleşmedi. Ülkenin böyle bir olgunluğa erişmesi takdire şayandı ama gerçekleşmedi. Bazıları ‘Bir çözüm olacak, çatışma bitecek; peki o zaman Kürtlerin hakları neden konuşulmuyor? Dil, anadilde eğitim, kimlik, anayasal tanıma, vatandaşlık ve kültürel haklar niçin gündeme gelmiyor?’ diyor. Bugün çatışmaların yoğun yaşanmasının sebeplerinden biri de bu tür haksızlıklardır: Ret, inkar, asimilasyon gibi uygulamalar. Bu konuda kısmi düzenlemeler var ama istenen düzeyde değil.” ifadelerini kullandı.

“Yaz bitti, sonbahardayız; örgütün silah bıraktığına ya da fiilen kendini feshettiğine dair belirgin bir işaret yok”

Ramanlı PKK'nın halen fiilen kendisini feshettiğine dair bir emarenin olmadığını aktararak, “Komisyona çok çeşitli kesimlerden katılanlar oldu. Ancak mevcut komisyon, ‘Kürt meselesini nasıl çözeriz?’ sorusuna cevap arayan bir yapı değil. Yaz aylarının başından itibaren süreç başladı; örgütün fesih kararı almasıyla üyelerinin silahlarını teslim etmesi ve dağdan inmesi bekleniyordu; bunun birkaç ay süreceği söyleniyordu. Yaz bitti, sonbahardayız; örgütün silah bıraktığına ya da fiilen kendini feshettiğine dair belirgin bir işaret yok. Örgüt tarafı, ‘Benim silahları bırakıp kendimi fiilen feshetmem için devletin somut adım atması gerekir’ diyor. Örgütün ‘silah bıraktım, kendimi fesh ettim’ demesi gerçekten yeterli bir somut adım mıdır, bunu sormak lazım.” dedi.

Devlet ve PKK arasında ciddi bir güvensizliğin olduğuna dikkat çeken Ramanlı, “Devlet tarafı 2013–2015 döneminde ‘Biz onlara el uzattık, onlar elimizi ısırdı’ diyerek güvensizlikten söz ediyor. Örgüt ‘Ben kendimi fesh ettim’ demiş, birkaç silah yakılmış olabilir ama etkinlikleri tamamen sona ermiş değil; örgütün yapısı ayakta duruyor. Devlet de ‘Onlar tamamen kendilerini feshetmeden biz kanun çalışması yapmayız’ diyor. Ortada ciddi bir güvensizlik var. Örgüt ise teslim olduktan sonra üyelerin hapse girme riski nedeniyle güvence talep ediyor. Burada tartışılması gereken soru şu: Örgüt kendini fiilen feshetmeden önce kanun mu çıkarılmalı, yoksa örgüt üyelerinin silah bırakması için hapis yatmama gibi hukuki güvenceler mi sağlanmalı? Bunun üzerinde tartışmak gerekiyor.” dedi.

Suriye hakkında da konuşan Ramanlı, şu ifadeleri kullandı: “Bir diğer husus, her şeyin Suriye’deki PYD statüsüne bağlanması. Hükümet, Öcalan ve örgütünü bütün yapılarıyla beraber toptan feshetme kararı aldığını söylüyor; bunun içinde PYD de var. Bugün Suriye’de on binleri bulan bir askeri varlığı olan PYD de mevcut. PYD’nin de silah bırakması, HTŞ’ye tabi olması ve Suriye merkezi hükümetinin bir parçası olduğunu kabul etmesi lazım. PYD silah bırakmazsa bu süreç ilerleyemez. Örgüt ise Türkiye’deki meselelerin Suriye’dekiyle doğrudan bağlantılı olmadığını iddia ediyor; PYD ile PKK arasında bağ bulunmadığını söylüyor. Suriye’yi bu sürece dâhil etmeli miyiz, dahil edersek nasıl etmeliyiz? Yarın, Allah korusun, Suriye’de yeniden çatışma çıkarsa Türkiye’deki sürecin akıbeti ne olur? Eğer Suriye’de işler beklenildiği gibi gitmez ve taraflar istemedikleri bir sonuca katlanmak zorunda kalırsa, PKK ‘Suriye’de işler bozuldu, Türkiye’de de işleri bozalım’ mı der? Bunlar göz önünde bulundurulması gereken risklerdir. Türkiye’nin Suriye politikası, ülkeyi bir üniter devlet olarak görüp merkezi hükümete bağlı bir düzen istemesi yönündedir. Mardin’den baktığımızda, uzun yıllar çatışmalardan etkilenen bir bölge görüyoruz; ekonomik gelişimi sınırlanmış bir kentten baktığımızda herkesin farklı bakışı olabilir. Biz de sizlerin fikirlerini dinlemek istiyoruz.”

Yapılan konuşmaların ardından programa katılan STK temsilcileri, aşiret ve kanaat önderleri tarafından milletvekillerine sorular yönetildi.

Program, çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi. (İLKHA)

Tepkilerin gölgesinde başlayan festivalin çıkışında bıçaklı kavga: 6 yaralı

D-100'de otomobil traktöre çarptı: 2 yaralı

Tüm tepkilere rağmen "ahlaksız festival" başladı

Kolombiya, ABD'den F-16'ların alımını durdurdu

Çin'de Matmo tayfunu alarmı

Bingöl'de orman yangını

HÜDA PAR heyeti Mardin’de aşiret ve kanaat önderleri ile buluşma programı düzenledi

Fransa'da silahlı saldırı: 2 ölü, 5 yaralı

Mısır'da esir takası için müzakereler başlıyor

Gürcistan'da seçim sonuçları protesto edildi

Japonya’da 5,7 büyüklüğünde deprem 

Şanlıurfa’da motosiklet park halindeki araca çarptı: 2 yaralı

Çekya'da seçimleri ANO Partisi kazandı

Siyonist işgalcilerden Gazze'de yeni katliam: 7'si çocuk 17 şehit

Aksa Tufanı Operasyonu'nun yıl dönümünde Bursa’dan siyonist zulme tepki

Kütahya'da zincirleme kaza: 3 yaralı

Şanlıurfa’da ‘Gazze’ye vefa, Sumud’a destek’ yürüyüşü düzenlendi

Anamur'da "Peygamberimiz, Cami ve Namaz" konferansı büyük ilgi gördü

Sakarya'da Gazze ve Sumud Filosu için yürüyüş

Japonya'nın yeni lideri Sanae Takaichi oldu

MOSSAD casuslarıyla iş birliği yapan avukat İstanbul'da yakalandı.

Venezuela: ABD ülkede kukla hükümet kurmayı planlıyor

Gürcistan'da halk yerel seçimler için sandık başında

Malatya'da yalnız yaşayan adam ölü bulundu

Özgürlük Filosu Gazze'ye doğru yol almaya devam ediyor

Siyonistlerin alıkoyduğu 137 aktivist İstanbul'da

Antalya'da uyuşturucu operasyonları: 18 tutuklama

AB ile Rusya arasında tanker krizi

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu'ndan "Gazze'ye destek yürüyüşlerine katılın" çağrısı

Filistin'e verdiği destek haberlerinden dolayı İLKHA muhabirine plaket verildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Tepkilerin gölgesinde başlayan festivalin çıkışında bıçaklı kavga: 6 yaralı

D-100'de otomobil traktöre çarptı: 2 yaralı

Tüm tepkilere rağmen "ahlaksız festival" başladı

Kolombiya, ABD'den F-16'ların alımını durdurdu

Çin'de Matmo tayfunu alarmı

Bingöl'de orman yangını

HÜDA PAR heyeti Mardin’de aşiret ve kanaat önderleri ile buluşma programı düzenledi