10562,52%-0,75
40,56% 0,02
47,23% -0,99
4332,99% -0,43
6960,39% -0,42
HÜDA PAR Mersin İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir yürüyüş ve ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.
Program sonrası HÜDA PAR Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Sema Karakaya da İLKHA'ya açıklamalarda bulundu. Gazze'deki siyonist vahşet karşısında yüreği yanan bir annenin hüznü ve duygularıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Karakaya, Gazze'ye giden yolların açılması halinde Türkiyeli Müslümanların, kardeşleri için can vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Karakaya'nın, dinleyenlerin kalbine hitap ederek gözlerde yaş bırakan konuşması şöyle:
"Mersin HÜDA PAR İl Başkanlığı'nın düzenlemiş olduğu bu programa aslında biz acziyetimizi ifade etmeye geldik.
Buradan İslam ülkelerinin liderlerine genelde, özelde ise kendi ülkemin liderlerine seslenmek istiyorum. Hani Abdulmuttalip, Ebrehe ordusu karşındaki acziyetini fark edip itiraf edip, Mekkeli halk ile beraber dağlara çekilmişlerdi ya; çünkü acizdiler o ordu karşısında. Biz de acziyetimizden ancak bunu yapabiliyoruz.
"Eğer aciz iseniz lütfen çıkın gelin, acziyetimizi birlikte itiraf edelim… O zaman Rabbimiz ebabillerini gönderecektir"
Sayın Cumhurbaşkanım siz yıllar önce 'One minute' çıkışınızla tüm dünya müminlerinin kalplerinde taht kurdunuz. Eğer aciz iseniz lütfen çıkın gelin, acziyetimizi birlikte itiraf edelim… O zaman Rabbimiz ebabillerini gönderecektir. Ama biz biliyoruz ki aciz değilsiniz ve biz size her gün her gece dua ediyoruz. Eğer harekete geçmemeniz korkaklıktansa Allah size cesaret versin, eğer çaresizliktense çare versin. Eğer basiretsizliktense basiret versin. Dediğim gibi biz aciziz, acziyetimizi itiraf ediyoruz. Ama sizlerin, İslam ülkelerinin liderlerinin aciz olmadığını biliyoruz.
"Allah'ım bizi ebabiller eyle bu sefer, ebabilleri gönderme Ya Rabb!"
Ve biz buradan sana yalvarıyoruz: Rabbim! Abdülmuttalip çaresizliğini itiraf etti de ebabillerini gönderip o Ebrehe ordusunu helak ettin, yenik ekin yaprağına çevirdin. Hem de küçücük kuşların pençelerinde ve gagalarında taşıdığı minicik taşlarla. Ya Rabb! Biz de aciziyetimizi itiraf ediyoruz ama biz diyoruz ki Allah'ım bizi ebabiller eyle bu sefer, ebabilleri gönderme Ya Rabb! Bizleri ebabil eyle, o zalim lanetli kavmi yenik ekin yaprağına çevirmeyi bizlere nasip eyle. Ya Kahhar! Ya Kahhar! Ya Kahhar! Kahhar ismini bizlerin elleriyle tecelli ettir.
Sayın Cumhurbaşkanım! Buradaki analar aynı İstiklal Harbi'ndeki analar gibi evlatlarını kınalayarak göndereceklerdir. Size yalvarıyoruz. Açın şu yolları biz onlarla birlikte aç kalalım, biz de onlarla birlikte ölelim, biz her şeye razıyız. Çünkü biz Abdülhamit'in torunlarıyız, çünkü biz Selahattin'in torunlarıyız! Yalvarıyoruz size, acizseniz gelin birlikte acizimizi itiraf edelim, Rabbim ebabillerini göndersin. Değilseniz birlikte gücümüzü kullanalım. Tekrar ediyorum, ben kefilim ki buradaki anaların hepsi evlatlarını kınalayarak gönderecektir. Tarih bunu hep yazmıştır, bizim tarihimiz böyle yazılmıştır." (İLKHA)