9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Özgür Der, Peygamber Sevdalıları, Özgür Kudüs Platformu ve Open Refah'ın destek verdiği eylem kapsamında Saraçhane Parkı'nda bir araya gelen yüzlerce kişi, ellerinde "Ortadoğu'da siyonistlere yer yok, katil israil Gazze'den defol" yazılı prtlar tutarak işgal rejimi ve destekçileri aleyhine, İran ve Filistin lehinse sık sık sloganlar attı.
Basın açıklaması öncesinde bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, 20 aydır Gazze'de katliamların sürdürdüğü katliamların intikamının güçlü bir şekilde alınması temennisinde bulundu.
Siyonistlerin İran'a yönelik saldırısının son 20 aydır yaşanan yayılmacılığın, azgınlığın, kudurganlığın bir sonucu olduğunu belirten Kaya, siyonistlerin işgal altındaki tüm topraklarda sürdürdüğü katliamların yanı sıra Lübnan, Yemen, Suriye'de de saldırılarına devam ettiğini ve son olarak nükleer çalışmaları bahane ederek İran'ı hedef aldığını hatırlattı.
Rıdvan Kaya
"Önceki yanlışlarına bakmadan siyonist çeteye karşı durduğu için hedef alınan İran'ın yanında durmak zorundayız"
Kaya, "20 aydır karşılaştığımız manzaralar bizi asla zulme alışmaya, kanıksamaya, umursamazlığa sevk etmemelidir. Sadece 3 haftada yardım merkezlerinde gıda alabilmek için sıraya giren Gazzeli vahşice katledildi. G7 Zirvesinde toplanan alçaklar, İran'ın nükleer silaha ulaşmasının büyük bir tehlike olacağını, israilin İran'ı vurmasına hak verdiklerini söylerken Gazze'de yardım almaya çalışan kardeşlerimizin katledilmesini görmüyorlar bile… Bizler şu anda saldırıya uğrayan İran'ın son yıllarda İslam dünyasında ortaya koyduğu icraatlardan elbette mustaribiz ve eleştirdik. Özellikle Suriye'de zalim bir çeteyi ayakta tutmaya çalışmasını asla doğru görmedik. Her fırsatta eleştirdik. İran yönetimini uyardık, halkı zulmü durdurmak için harekete geçmeye çağırdık. Ancak bugün farklı bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bugün İran, daha önce eleştirdiğimiz yanlışlardan değil özellikle siyonist çeteye karşı durduğu, onlara tehdit oluşturduğu için vuruluyorsa yanlarında durmaya mecburuz." dedi.
Yasir Bayram
"Siyonist çete, süreci bölgesel tahakküm planları için bir fırsat olarak değerlendiriyor"
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Yasir Bayram, "Filistin halkına karşı Gazze'de tüm dünyanın gözleri önünde iki yıla yakın bir süredir tam tekmil bir soykırım icra eden Siyonist çete azgınlıkta sınır tanımıyor. Başta ABD olmak üzere Batılı emperyal güçlerin de desteğiyle Siyonist çete süreci giderek daha kaotik bir ortama dönüştürerek bölgesel tahakküm planları için bir fırsat olarak değerlendiriyor. Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonları özendiren, Batı Şeria'da yerleşimci adı verilen işgal sürülerinin yayılımını teşvik eden, Lübnan'a, Yemen'e, Suriye'ye yönelik sürekli bombardımanlara girişen işgal çetesi nihayet saldırganlığını İran'a da taşımış durumda." diye konuştu.
"Nükleer gelişmeleri önlemek adına yapılan saldırılar korsanlıktır"
13 Haziran'da İran'da nükleer tesisleri ve stratejik merkezleri hedef alan, askeri komuta kademesine ve bilim adamlarına suikastlar tertipleyen işgal rejiminin saldırılarını sürdürdüğünü belirten Bayram, "İran hava sahasını kontrol altına aldıklarını, İran dini liderini öldürmeyi planladıklarını açıkça ifade eden Gazze kasabı Netanyahu her fırsatta İran'da rejim değişikliği hedeflediklerini ilan ederken, İran halkını da işbirlikçiliğe davet etmekten çekinmiyor. İran'a yönelik saldırısına gerekçe olarak İran'ın nükleer silaha erişme aşamasında olduğu iddiasını ileri süren siyonsit çete şefi Netanyahu, ABD Başkanı Trump'ın ve diğer Batılı dostlarının da desteğiyle buna izin vermeyeceklerini beyan ediyor. Kendileri her türlü nükleer silahları ellerinde bulundurmalarına rağmen ABD ve İsrail'in, İran'ın ya da bir başka ülkenin nükleer silah sahibi olamayacağını iddia etmeleri ve bunu engellemek adına yıkıcı saldırılara girişmeleri açık bir korsanlıktır. Tüm bu saldırganlığın, hukuksuzluğun İsrailin kendini savunma hakkı adıyla meşrulaştırılmaya çalışılması ise tam bir ikiyüzlülüktür, sahtekârlıktır." şeklinde konuştu.
"Sahte gündemler ve farazi tartışmalarla siyonist-Amerikan yayılmacılığının perdelenmesine asla fırsat verilmemelidir"
Bayram, "Siyonist çetenin tüm saldırıları nasıl gayrimeşru ise onlara yönelik tüm eylemler de aynı oranda meşrudur. Bu bağlamda İran rejimine yönelik öfkeden dolayı, işgal rejimine yönelik gerçekleştirilen saldırıları değersiz gösterme çabasına girilmesi doğru değildir. Katil işgal rejimini zayıflatacak her türlü eylem meşrudur ve değerlidir. Hiç şüphesiz bugün tüm dünyanın öncelikli gündemi, acil gündemi Gazze'de devam etmekte olan soykırım olmalıdır. Uluslararası mahkemelerce hakkında yakalama kararı çıkartılmış bir insanlık suçlusu olan Netanyahu'nun Gazze'de vahşice, alçakça sürdürdüğü katliamları, vahşeti konuşmak yerine İran'ın nükleer kapasitesini tartışmaya açmak, bununla da yetinmeyip İran'a karşı savaş başlatmak siyonist çetenin ve hamilerinin bölgemizde ve tüm dünyada egemen kılmaya çalıştıkları vahşi statükonun bir yansımasıdır. Bu statükonun kırılmasına, geriletilmesine yönelik her adım, her çaba desteklenmeli, sahte gündemler ve farazi tartışmalarla siyonist-Amerikan yayılmacılığının perdelenmesine asla fırsat verilmemelidir." dedi.
"Asli düşmanlarımızın teşkil ettiği büyük tehdidi öncelemek, inancımızın ve coğrafyamızın omuzlarımıza yüklediği bir sorumluluktur"
İran'ın daha önceki siyaset ve tutumu eleştirdiklerini ancak söz konusu işgal rejimi ile savaşa geldiğinde İran'ın yanında durduklarını ve eylemlerini desteklediklerini hatırlatan Bayram, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"İran'ın uzun bir süredir İslam dünyasında izlediği yanlış siyasetlerin, mezhepçi tutumun ümmet bünyesinde yol açtığı sıkıntılar, tepkiler asla İran'a yönelik Amerikan-Siyonist saldırganlığını görmezden gelmeyi, bu korsanlığı boş gözlerle izlemeyi haklı çıkarmaz. Elbette İran'ın yanlış siyasetini eleştirmeyi, İran yönetimine yönelik olarak İslam ümmeti bünyesinde fitneye, yıkıma yol açan tavır ve eylemleri sonlandırma çağrılarımızı sürdüreceğiz. Ama bu hassasiyet ve tepkimiz asla Amerikan-Siyonist işgal ve katliam cephesinin İslam Ümmetinin varlığını, iradesini, onurunu hedef alan zalimane saldırılarını görmezden gelme ya da ikinci plana düşürme basiretsizliğine yol açmayacaktır. Bugün tüm coğrafyamız, Ümmetimiz ve hatta bütün bir insanlık korkunç, zalim bir kuşatma ve tahakküm altındayken Kudüs'ün işgalcisi soykırımcı siyonist çetenin ve hamisi emperyalist ABD'nin, yani asli düşmanlarımızın teşkil ettiği büyük tehdidi önceleyen bir tutum içinde olmak inancımızın ve coğrafyamızın omuzlarımıza yüklediği bir sorumluluktur. Bu hassasiyet ve bilinçle ABD destekli soykırımcı çetenin başta Gazze olmak üzere, tüm Ortadoğu'da ve İran'da sürdürdüğü işgal, katliam ve saldırıları lanetliyor, Müslümanları ve mazlumları işgalci çeteye karşı ortak tavır almaya davet ediyoruz." (İLKHA)