• BIST 100

    9185,9%-1,65
  • DOLAR

    39,54% 0,16
  • EURO

    45,50% 0,15
  • GRAM ALTIN

    4308,22% 0,18
  • Ç. ALTIN

    6938,21% 0,13

'Kronik ağrı sendromu psikolojinizi de etkileyebilir'

19 Şubat 2022, Cumartesi 07:38
01 Ocak 0001, Pazartesi 12:00
Tarih: 07:38 - 19 Şubat 2022
Güncelleme: 12:00 - 01 Ocak 0001

'Kronik ağrı sendromu psikolojinizi de etkileyebilir'

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Algoloji Polikliniği'nden Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, kronik ağrıların tedavisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Alıcı, ağrının uyarıcı bir bulgu olduğunu belirterek, “İster baş ağrısı olsun ister karın ağrısı isterse vücudumuzun başka yerinden kaynaklanan ağrılar olsun hepimiz hayatımızın herhangi bir döneminde mutlaka ağrı çekeriz. Ağrı çekmek insanın doğasında vardır. Aslında ağrı uyarıcı bir bulgudur. Vücudumuzda bir şeylerin yanlış gittiğini gösteren bir sinyaldir. Yani ağrı bizim dostumuzdur. Bizi çare aramak amacıyla doktora yönlendirir. Biz ağrıyı gerçek ya da ihtimal bir doku hasarıyla ilgili insanın geçmişteki tüm deneyimlerini de kapsayan hoş olmayan duyusal ve duygusal bir deneyim olarak tanımlıyoruz. Ağrılarımızın çoğu geçicidir. Ağrıya sebep olan hastalığı çözdüğümüz zaman ağrı kendiliğinden veya ağrı kesici kullandığımızda veya çeşitli davranışlarla geçer ve bir daha başlamaz. Biz bu tür ağrıyı akut ağrı olarak adlandırıyoruz. Aynı ağrı geçmez devam ederse veya tekrarlarsa ve devam süresi 3 ay gibi bir süreyi geçerse ağrının kronikleşmesinden bahsederiz” dedi.“Kronik ağrı çok boyutlu bir sendromdur”Kronik ağrının 3-6 aydan daha uzun süren ve uzun süreli tedavi gerektiren, kişiye özel ve çok boyutlu yaşantısı olan, duyusal, duygusal, davranışsal ve bilişsel bileşenleri içeren ağrı olarak tanımlandığına dikkati çeken Prof. Dr. Alıcı, “Ağrının başlamasından sonra devam eden kronikleşme sürecinde ağrının koruyucu uyarıcı sınırlayıcı etkisi bir yere kadardır. Kronikleşme sürecinde ağrı tedavisi için kişi büyük bir umutla çareler arar. Bireysel gayretler gösterir. Bu gayretler ve çareler arayışında ağrının geçeceğine dair bir umut vardır. Umudun ve bireysel gayretlerin tükendiği yerde ağrı kronikleşmeye başlamıştır artık. Akut ağrı döneminde tehdide hızlı bir şekilde tepki vermemizi sağlayan kaygı tarzında olan bireyin psikolojisi, ağrının devam etmesi sonucunda kronik ağrının psikolojik bileşeni olan depresyona döner. Artık ağrının çok boyutlu, çok disiplinli bir şekilde incelenip tedavi edilmesini gerektiren, ağrının başlı başına bir hastalık olarak kabul edildiği nokta olan kronik ağrı hastalığı/sendromu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla kronik ağrı artık bir bulgu olarak karşımıza çıkmaz. Artık çok boyutlu bir sendromdur. Kronik ağrıda sadece ağrı yoktur. Birlikte ağrıyı uzun süre yaşamış ve iyileşme adına umutlarını kaybetmiş, çaresiz, huzursuz, sabrı ve dayanma gücü tükenmiş, ağrı hakkında kendine has tecrübeler edinmiş kısaca duygusal, psikolojik, fiziksel ve ruhsal olarak etkilenmiş bir hasta vardır artık. Bu nedenle ağrı tedavisinin etkili ve başarılı olması için daha karmaşık bir program şeklinde yürütülmesi gerekir” şeklinde konuştu.“Psikiyatrik belirtileri artırabilir”Prof. Dr. Alıcı, kronik ağrıda hastaların fiziksel ve psikolojik olarak stresli ve sürekli rahatsızlık hissettiğini ifade ederek, “Bu durum hastada ve sevdiklerinde öfke ve hayal kırıklığına yol açabilir. Tedavide kronik ağrının fiziksel boyutları düşünülürken, ağrınızın tetiklenmesinin ve şiddetinin azaltılması için psikoterapi açısından da ağrının zihinsel ve duygusal yönlerini yönetmemiz gerekir. Böyle bir durumda kronik ağrı, bir bulgu olmaktan çıkıp artık bir sendrom haline gelmiştir ve psikiyatrik belirti birlikteliği oldukça fazladır. Karşımıza somatoform veya depresif bozukluğun bir belirtisi olarak çıkabileceği gibi bazen de fiziksel bir bozukluk olarak kişinin ruhsal dünyasında bozulmalara yol açabilmektedir. İnsanların yetiştikleri toplumun sosyal ve kültürel özelliklerine ve bireyin kişilik özelliklerine çocukluktaki yaşadığı bastırılmış ihmal edilmişlik özelliklerine göre ağrının psikolojik algılanması değişebilir. Dolayısıyla kronik ağrı ile birlikte olan psikolojik rahatsızlıklarımız depresyon, uyku bozuklukları, anksiyete bozuklukları, psikojenik ağrı bozukluğu, somatik semptom bozukluğu, konversiyon bozukluğu ve temaruz/yapay bozukluk şeklinde ortaya çıkabilir” diye konuştu.“Tedavide multidisipliner yaklaşım şart”Kronik ağrılı hastaya tedavi yaklaşımının nasıl olması gerektiğini Prof. Dr. Alıcı, şu şekilde açıkladı: “Kronik ağrılı hastanın tanı ve değerlendirmesinde olduğu gibi tedavisine de her zaman altın standart olarak kabul edilen multidisipliner bir şekilde yaklaşılmalıdır. Koordineli bir yaklaşımla, çoklu tedavileri içeren kapsamlı iyileştirme hizmeti alan kronik ağrılı hastalarda, multidispliner yaklaşımın faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu altın standart yaklaşımda kronik ağrıya eşlik eden psikolojik etmenler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ağrı uzmanı tarafından kronik ağrının değerlendirilmesi ve tanısı konduktan sonra ağrı fiziksel olarak tedavi edilirken aynı zamanda psikolojik etmenlerin de tedavi edilmesi için hasta mutlaka psikoterapi için yönlendirilmelidir. Psikoterapi, kronik ağrı için verilen farmakolojik tedavi ve girişimsel işlemle birlikte aynı anda yapılmalıdır. Burada ağrı için verilecek ilaçlar basamak tedavisi ile uygulanmalıdır. İlk önce aspirin, naproksen ve ibuprofen gibi opioid olmayan ilaçlar daha sonra kuvvet derecelerine göre morfin benzeri ilaçları kullanılmalıdır. Hastaların beklentisi göz önüne alınmalıdır. Ancak bu beklenti ağrının tamamen ortadan kaldırılması olmasa bile azaltılması, fiziksel işlevselliğin düzeltilmesi, duygu durum ve uyku bozukluklarının düzenlenmesi, aktif başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi ve işe geri dönüşü içerir.”“Aile fertleri de tedaviye dahil edilmeli”Prof. Dr. Alıcı, en önemli temel yaklaşımın hastanın ağrısını kontrol edebileceği gerçeğini anlatmak olduğunu belirterek, “Psikoterapist tarafından hastaya bilişsel-davranışçı tedaviye erken dönemde başlanılmalıdır. Uygulanabilecek tedaviler, grup terapisi, psikososyal tedavi yöntemleri ve davranışsal yöntemler ve çeşitli psikotrop ilaçlardır. Bilişsel-davranışsal terapide olumsuz düşünceler ve ümitsizlik ortadan kaldırılır ve başa çıkma teknikleri öğretilir. Davranışsal yöntemlerde hastalara diyafram solunumu, progresif kas gevşetme, otojenik gevşeme, resim hayal etme ve düşünceyle gevşeme gibi çeşitli gevşeme stratejileri öğretilir. Ağrı ile ilgili duygusal semptomlar bilişsel-davranışçı grup terapisi ile hastaların ortak bazı problemleri çözülebilir. Kronik ağrı aile fertlerinin hepsini etkilediğinden tedavi programına dahil edilmelidir. Psikososyal tedavi yöntemleri hastanın sosyal ortamının düzenlenmesi, sosyal destek grupları oluşturulması, stresle baş etme yollarının gösterilmesi, uğraşı terapileri, ağrı konusunda hasta eğitimi ve egzersiz tedavisidir. Kronik ağrı tedavisinde psikotrop ilaçlardan antidepresanlar santral ve nöropatik ağrının değişik tiplerinde etkin olabilirler. 6-8 haftalık tedaviye rağmen yanıt alınamadığında ilave ilaç kullanmak gerekli olabilir. Pregabalin ve gabapentin gibi antikonvulzanlar da analjezik etkileri nedeniyle kullanılabilirler. Sonuç olarak; kronik ağrı tedavisinde multidisipliner tedavi yaklaşımı ile daha önce tedaviye dirençli kabul edilen hastaların bile ortalama olarak yarıya yakın kısmında önemli düzelmeler ortaya çıkartılabilmektedir. Multidisipliner tedavi ekibi içinde algolog, psikiyatrist, psikolog, nörolog, fizik tedavi uzmanı ve gerekli durumlarda ilgili diğer bilim dallarından uzmanlar bulunmalıdır. Psikiyatrist ve psikoloğun tedaviye katılması ve hastanın psikolojik durumunun tespiti; tedavi maliyetlerini, süresini, başarısını ve hastanın ve hastanın ailesinin yaşam kalitesini arttırıcı etki yapabilmektedir” ifadelerini kullandı.

ANFİDAP: Gazze'deki soykırıma katılan çifte vatandaşlar yargılanmalı

Guterres: israil ve İran arasındaki askeri tırmanıştan derin endişeliyim

Yolcu otobüsü ile tır çarpıştı: 3 yaralı

ABD Merkez Bsı politika faizini sabit tuttu

ABD 3. uçak gemisini Orta Doğu'ya gönderiyor

Malatya’da husumetliler arasında silahlı kavga: 1 yaralı

İran siyonistleri ilk defa Hürremşehr füzeleri ile vurdu

Ermenistan Başbakanı Paşinyan Türkiye'ye gelecek

İran'dan siyonist işgalcilere yeni füze dalgası

ABD'li albay "israil karşıtı" açıklamaları gerekçesiyle görevden alındı

Dışişleri Bakanlığından siyonist rejime tepki

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Iraklı mevkidaşı Hüseyin ile görüştü

Trabzon'da çay yüklü kamyonet devrildi: 9 yaralı

HÜDA PAR: Türkiye, İran ve Pakistan arasında stratejik bir pakt ve güç birliği kurulmalı

Freni patlayan kamyonet araca çarptıktan sonra evin bahçesine girdi: 4 yaralı

HÜDA PAR Milletvekili Dinç, Mısır dönüşü konuştu: Kudüs için malımız da kanımız da feda olsun!

Finans ve ekonomide yapay zekâ İstanbul'da tartışıldı

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı: Nükleer tesislerin durumu iyi

İşgalciler, Bureyc kampını bombaladı: 10 şehit

Kütahya'da 3.6 büyüklüğünde deprem

Umman Körfezi'nde iki petrol tankeri çarpıştı

Benzin ve motorine zam

Aliyev, Türkiye'ye gelecek

Mardin’de soğan hasadı başladı: Çiftçi emeğinin karşılığını alamamaktan şikayetçi

Bingöl'de dağ keçisi çobanlara eşlik etti

Rusya: Ukrayna’da iki yerleşim birimini ele geçirdik

Adana'da park halindeki 2 araç yandı

Gazze'de işgalin bugünkü saldırılarında 47 kişi şehit oldu

Gaziantep'te av yasağına uymayan bir şahıs yakalandı

Şanlıurfa'da Barutçu Hanı’nda restorasyon çalışmaları başladı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


ANFİDAP: Gazze'deki soykırıma katılan çifte vatandaşlar yargılanmalı

Guterres: israil ve İran arasındaki askeri tırmanıştan derin endişeliyim

Yolcu otobüsü ile tır çarpıştı: 3 yaralı

ABD Merkez Bsı politika faizini sabit tuttu

ABD 3. uçak gemisini Orta Doğu'ya gönderiyor

Malatya’da husumetliler arasında silahlı kavga: 1 yaralı

İran siyonistleri ilk defa Hürremşehr füzeleri ile vurdu