• BIST 100

    10746,98%0,04
  • DOLAR

    40,59% 0,02
  • EURO

    47,10% 1,43
  • GRAM ALTIN

    4394,42% 2,22
  • Ç. ALTIN

    7018,29% 1,30

Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi okundu

16 Şubat 2025, Pazar 05:17
16 Şubat 2025, Pazar 05:17
Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

HÜDA PAR'ın düzenlediği Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nın sonuç bildirgesinde, "Kürtçenin anayasal güvenceye kavuşturulması", "bir önceki çözüm sürecinde yapılan hataların bir daha tekrar edilmemesi", "darbe anayasasının değiştirilmesi" gibi mad

HÜDA PAR'ın Kürt meselesinin tarihi, toplumsal ve siyasi boyutlarının ele alındığı "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" Diyarbakır'da gerçekleşti.

İki gün 4 oturum şeklinde yapılan çalıştayın sonunda Türkçe ve Kürtçe sonuç bildirgesi okundu. Sonuç bildirgesinin Türkçesini HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Şahin, Kürtçesini ise yine GİK üyesi Abdussamed Yalçın okudu.

"Dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması Allah’ın ayetlerindendir.” (Rum: 22) ayetine atfen başlayan bildiride, Kürtlerin yoğun ve toplu olarak yaşadığı Kürdistan'ın, ümmet coğrafyasının merkezinde yer aldığı belirtildi.

Bildiride, "Kürtler, İslam’ın ilk asrında İslam’la şereflenmiş ve İslam ümmetinin asli bir unsuru haline gelmiştir. Müslüman olduktan hemen sonra İslam’ın mukaddes beldelerinin muhafızlığını üstlenmiştir. Bağrından nice kahraman, âlim, mücahit ve lider çıkarmış olan Kürtler, ümmetin en zor zamanlarında büyük sorumluluklar yüklenmiş ve büyük bedeller ödemiş bir kavimdir." denildi.

"Kürtler bu coğrafyada azınlık değildir"

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılının toplumsal travmalar, katliamlar, kıyamlar, isyanlar, haksızlıklar ve hukuksuzluklarla geçtiğine işaret edilen bildiride, "Nereden bakılırsa bakılsın Kürtler başta olmak üzere bu topraklarda yaşayan bütün insanlar için bu yüzyıl, büyük bir kayıp oldu. Bu kayıp sadece Türkiye için değil, İslam coğrafyasının tamamı için de istikrarsızlık nedeni oldu. Kürtler bu coğrafyada azınlık değildir, bin yılı aşkın bir süredir Türk kardeşleri ile birlikte bütün zorlu badirelerin aşılmasında güçlü bir şekilde rol almıştır." ifadelerine yer verildi.

Bildiride, "Kürt meselesi sadece bir asayiş/şiddet veya terör meselesi değil; tarihi, siyasi, hukuki, sosyolojik, ekonomik, bölgesel ve uluslararası boyutları da olan çok yönlü bir meseledir. Doğru usuller kullanılmadığından çözüm gecikmekte bu nedenle sorun derinleşmektedir. Uluslararası güçlerin ve özellikle emperyalizmin temsilcilerinin sürece dahil edilmek istenmesi, meseleyi daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir. Bugün emperyalist güçler, bu mesele üzerinden ilgili bütün ülkeleri bölük pörçük ederek siyonizmi bu coğrafyanın hâkim gücü haline getirmek istemektedir." görüşleri bildirildi.

Türkiye’nin en öncelikli konularından biri olan Kürt meselesinin adil bir çözüme kavuşması için meselenin doğru bir zeminde ve bütün boyutları ile tartışılması gerektiğine dikkat çekilen bildiride, "Hedefin doğru tespit edilmesinin yanında, takip edilen yol ve yöntemin de doğru olması zorunludur. Bu nedenle 'usul esasa takaddüm eder' kaidesi göz ardı edilmemelidir. Laik temelde bir ulus devlet inşasına girişen cumhuriyetin yeni yönetici kadroları, homojen bir toplum üretme adına farklılıkları eritmeyi, asimilasyonu, yok saymayı dayatmış ve uyguladıkları politikalarla kardeşlik, adalet ve merhamet duygularını tahrip etmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Bildiride, Kürtlerin, tarihin hiçbir döneminde siyonizm ile müttefik olmadığı; aksine, Kürtlerin İslamiyeti kabul ettikten sonra Moğol ve Haçlı saldırılarına karşı İslam ümmetini hep savunduğu ve Kudüs’ün yılmaz muhafızları oldukları, Kudüs fatihi Selahaddin’in şahsında bu hakikatin somutlaştığı kaydedildi.

"Şu ana kadar doğru bir yaklaşım sergilenmediği gibi tarihi tecrübelerden de istifade edilmemiştir"

Kürt meselesinin çözümünün ancak ulus devlet paradigmasının ve ırkçı/kavmiyetçi bakışın terk edilmesi suretiyle mümkün olabileceğine dikkat çekilen bildiride, "Devlet, çözüm için bu iradeyi ortaya koymalıdır. Meselenin adalet temelinde çözümü, insani ve İslami bakış açısı ve tarihi tecrübelerden istifade edilerek mümkün olabilir. Maalesef şu ana kadar doğru bir yaklaşım sergilenmediği gibi tarihi tecrübelerden de istifade edilmemiştir. Türkiye’de tüm kimlikler ve kültürler, kendi renkleriyle aynı tuvalde buluşmayı; kendi desenleriyle aynı ebru içinde yer almayı, kendi enstrümanlarıyla aynı ezgiyi seslendirmeyi, aynı karede yer alarak aynı ufka birlikte bakmayı ve ortak kaderi paylaştıkları ortak vatanda güzel bir gelecek kurmayı istemektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Tespit ve çözüm önerileri

Bildirinin devamında, "Bizler, yeni yüzyılda Kürt Meselesinin çözümü için aşağıdaki tespit ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz." denilerek şu maddeler sıralandı:

"Kürt meselesi, yüz yıldır çözüm beklemektedir. Çözümsüz kalması halinde gelecek nesillerin heba olmasına sebep olacaktır. Bir yüzyıl daha kaybedilmemeli, barış ve adalet ile yepyeni bir yüzyıl, birlikte inşa edilmelidir.

Kürtler, mevcut çatışmaların en büyük mağdurudur.   Bu nedenle Kürdistan’da yaşayan tüm insanlar bölgede huzur istemektedirler. Ankara’nın saadeti, Diyarbakır’ın huzuruna bağlıdır.

Kürtlerin hak talepleri ve hassasiyetleri dikkate alınmadan yüzyılların oluşturduğu sorunları çözmek mümkün değildir. Bu hassasiyetlerin başında İslam gelir ve İslamî değerlere aykırı hiçbir çözüm modeli Kürt halkı nezdinde karşılık bulmayacaktır.

Kemalist resmi ideolojinin dayatmaları neticesinde ortaya çıkan ve bugüne kadar yüz binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan silahın ve şiddetin Kürt meselesi için bir çözüm enstrümanı olmadığı bilakis bu yöntemin Kürtlerin sahip olduğu beşeri ve siyasi gücü kriminalize ettiği ortaya çıkmıştır.

Savaş baronlarına ve askeri vesayetten yana olanlara bir daha fırsat verilmemelidir. Silahı bir çözüm yöntemi olarak gören anlayış, başta siyaset kurumunun tüm bileşenleri olmak üzere toplumun tamamı tarafından mahkûm edilmelidir. Kürt meselesinin çözüm adresinin siyaset kurumu olduğu asla unutulmamalı, siyasi yollarla yürütülen çalışmalar desteklenmelidir.

İç cephenin güçlenebilmesi için ulusçu resmi ideolojinin inkâr ve asimilasyon politikaları tamamen terk edilmelidir. Ayrımcılığın sonlandırılması için yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalı, temel hak ve hürriyetler hiçbir şarta bağlanmamalı ve pazarlık konusu yapılmamalıdır.

Bugüne kadar edebiyatı çokça yapılan kardeşliğin artık hukuku da tahakkuk ettirilmelidir.

Kürtlerin büyük bir saygıyla andığı Şeyh Said–i Palevi gibi Kürt âlimlere yapılanlar başta olmak üzere bu güne kadar yapılan zulümlerden dolayı devlet adına özür dilenmeli ve mezar yerleri ivedilikle açıklanmalıdır.

Ülkemizde siyasal istikrarın ve birlikteliğin tahkim edilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı çatısı altında yazılan Tarih ve Edebiyat kitaplarındaki resmi ideolojinin gerçeğe aykırı tezlerinden vazgeçilmelidir. Kürtlerin ve Türklerin Malazgirt, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi kritik süreçlerdeki tarihsel birliktelikleri sahih bir surette yeniden yazılmalıdır.    

Kürtçe anayasal güvenceye kavuşturulmalı, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Anayasada Kürtlerin yokluğu değil varlığı güvence altına alınmalıdır.

Bir önceki çözüm sürecinde yapılan hatalar bir daha tekrar edilmemelidir. Toplum nezdinde çözüme yönelik güveni zedeleyecek her türlü söz, tavır ve davranıştan mutlaka kaçınılmalıdır.

Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasası değiştirilmeli ve eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğu tanımlamasından vazgeçilmelidir. Devlet diline hâkim olan ırkçı, dışlayıcı ve inkârcı söylem tüm mevzuattan, literatürden ve eğitim müfredatından çıkarılmalıdır.

Kürtleri birbirinden ayıran Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilmeli; insani, ekonomik, kültürel, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sılayı rahim hukukunun yerine getirilebilmesi için gerekli bütün kolaylıklar sağlanmalıdır.

Kürtlerin bireysel ve toplumsal haklarının tanınması, güvence altına alınması, barışın ve adaletin sağlanması ve güçlü ortak bir geleceğin inşası için tüm taraflar gecikmeksizin sorumluluk almalıdır." (İLKHA)

AB hava yolculuklarında yeni dönem

Eski cumhurbaşkanına 12 yıl ev hapsi cezası

ABD'de silahlı saldırı: 4 ölü

Deprem sonrası bakır madeninde göçük: 6 işçi öldü

Angola'da akaryakıt zammı protestoları: 30 ölü, 277 yaralı

Ermenistan ve ABD'den ortak askeri tatbikat

Şanlıurfa’da ormanlık alanda çıkan yangın söndürüldü

Yatağa bağlı kalmış 4 çocuk babası, ameliyat için hayırseverlerden yardım bekliyor

Siyonist analist: israil tarihinin en büyük yenilgilerinden biriyle karşı karşıya

Batman'da ambulans ile otomobil çarpıştı: 1 yaralı

Palandöken: Serbest piyasa vatandaşın lehine işlemeli

Yahudi çeteler Batı Şeria'da Filistinlilere saldırdı

600 bin kamu işçisini ilgilendiren protokol imzalandı

Şili’de bakır madeninde göçük: 1 ölü, 5 kayıp

UNRWA: israil, Gazze dışındaki 6 bin yardım tırının girişini engelliyor

Mahalle sakinlerinden beton santrali tepkisi: Bir firma para kazanacak diye binlerce insanın sağlığını hiçe sayamaz!

Endonezya’da Lewotobi Laki-Laki Yanardağı patladı

Bingöl'de, kavurucu sıcakta fırıncılar 250 derecelik fırının başında ter döküyor

7 aylık bebeğin nefes borusuna süt kaçması sonucu hayatını kaybetti

Siyonist rejimin eski kara kuvvetleri komutanı: Gazze'de kalmakla felakete yaklaşıyoruz

Hasankeyf'te tarihe ışık tutuluyor: Arkeopark ve Şaab Vadisi ziyarete açıldı

BATMAN AŞİRETLER PLATFORMU'NDAN YIKIMLARA TEPKİ: “BİR ŞEHİR, ORTAK AKLIYLA AYAKTA KALIR”

Sarıyer’de uyuşturucu sevkiyatı yapan kurye suçüstü yakalandı

Katil rejim sabahtan bu yana 33 Filistinliyi daha katletti

Kavurucu yaz sıcakları, esnafın çalışma koşullarını olumsuz etkiliyor

İngiliz Doktor Groom: Gazze’de Orta Çağı aratmayacak bir vahşet yaşanıyor

Batman aşiret derneklerinden kaçak yapı yıkımına tepki!

Gaziantep'te temmuz ayında 866 milyonluk ihracat yapıldı

Dr. Başak: Sıcak havalarda çocuklar ciddi risk altında

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi: ABD yönetimini Gazze’deki açlıktan tam sorumlu tutuyoruz

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


AB hava yolculuklarında yeni dönem

Eski cumhurbaşkanına 12 yıl ev hapsi cezası

ABD'de silahlı saldırı: 4 ölü

Deprem sonrası bakır madeninde göçük: 6 işçi öldü

Angola'da akaryakıt zammı protestoları: 30 ölü, 277 yaralı

Ermenistan ve ABD'den ortak askeri tatbikat

Şanlıurfa’da ormanlık alanda çıkan yangın söndürüldü