10846,01%-0,12
41,69% 0,02
48,66% -0,64
5286,95% 1,49
8693,72% 1,22
Mardin Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Başkanı Musa Öztürk, genellikle Ekim ve Kasım aylarında mağaza ve diğer alışveriş yerlerinde yapılan indirim kampanyaları, tüketicinin hakları ve denetim hakkında İLKHA mikrofonuna konuştu.
Kış sezonunun yaklaşması nedeniyle özellikle alışveriş piyasasında indirim kampanyalarının başladığını belirten Öztürk, bu minvalde çoğu etiket fiyatının değiştirildiğini ve tüketicilerin cezp edilmesi için birçok reklam yoluyla tanıtımların yapıldığına dikkat çekti.
Öztürk, bu konuda mağdur olmamak için kişi, ihtiyacını karşılayabilecek ve fayda sağlayabilecek bir ürünü satın alması gerektiği tavsiyesinde bulundu.
"Merdiven altı satış yerlerinden alışveriş yapılmamasını tavsiye ediyoruz"
Merdiven altı alışveriş yerlerini tavsiye etmediklerini ifade eden Öztürk, "Malumu olduğu üzere sonbahar özellikle Eylül ayı ile başlayan Ekim ve Kasım ayları tüketiciler açısından hareketli aylar. Tatil bittikten sonra özellikle eğitim öğretimin başlaması ve akabinde de ülkemizde yavaş yavaş havaların soğumasıyla birlikte tüketiciler bazı ihtiyaçlarını karşılamak için pazar yerlerine, marketlere, alışveriş yerlerine akın ediyorlar. Dolayısıyla son zamanlardaki özellikle tüketicilerimizin çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılama konusunda titiz davranmaları gerekir. Aşırılığa kaçmamalarını tavsiye ediyoruz. Ebeveynlerin ve özellikle öğrencilerin gerek giyim kuşam konusunda olsun gerek kırtasiye konusunda olsun mutlaka eğitimcilerinin kendilerine söylediği kurallara uymalarını ve merdiven altı alışveriş yerlerinden alışveriş yapmamalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü sonradan bir mağduriyetle karşılaştıkları takdirde yeteri muhatap bulamıyorlar ve dolayısıyla bir mağduriyetle karşı karşıya kalıyorlar." şeklinde konuştu.
Kış sezonun yaklaşılmasıyla çoğu yerde indirim kampanyalarının başladığını belirten Öztürk, "Kış sezonunun yaklaşması nedeniyle de özellikle piyasada indirimler başlıyor. Küçük bir satıcıdan, büyük marketler zincirlerine kadar bunu rahatlıkla görüyoruz. Özellikle etiketler değiştiriliyor, kampanyalar başlatılıyor ve tüketicilerin cezp edilmesi için reklam yoluyla bu tür tanıtımlar yapılıyor. Bunun için tüketicilerin öncelikle alışveriş yapmadan önce ihtiyaçlarının ne olduğunu tespit etmeleri gerekiyor. Pazara, çarşıya, markete uğradıkları zaman her önüne geldiği ürünleri 'Bu ucuzdur' diye almamaları gerekir." ifadelerini kullandı.
"Her pahalı ürün kaliteli ürün demek değildir"
Öztürk, sağlıklı bir alışveriş için yapılması gerekenlere dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Her pahalı ürün kaliteli ürün demek değildir. Eğer bir ürün ne kadar pahalı alınırsa alınsın ihtiyacı karşılamıyorsa o ürün kişi için kaliteli bir ürün değildir. Onun için ihtiyacı karşılayabilecek ve fayda sağlayabilecek bir ürünü satın almalarını tavsiye ediyorum. Tüketici, her etikete aldanmamalı. Bir ürünün gerçekten indirime girip girmediğini anlayabilmek için yasal olarak o etiketin üzerine en az bir veya 2 ay öncesinden bu fiyatın değiştiğinin belirtilmesi gerekiyor. İndirimin ardından yeni gizli bir zam yapanlar olabiliyor. Özellikle de bazı firmalar, hileli bir şekilde etiketin üzerindeki rakamları çok küçük yazıyorlar ve hiç yazmayanlar da var. Firmalar, en son ürün fiyatının ne kadar olduğunu belirtmeleri lazım. 150 liralık ürünü 200 yazıp ardından etiketin altına 160-170 TL yazması indirimin aksine o ürün daha da zamlanmış oluyor. Bununla beraber kaliteye de önem verilmesi gerekir. Aksi halde sadece ucuza kaçmak niyetiyle bir alışveriş yapılırsa ileride mağduriyetlere neden olur."
"Bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde denetimlerin daha da sıklaştırılması lazım"
Son olarak denetimlerin daha fazla sıklaştırılması gerektiğini dile getiren Öztürk, "Malum olduğu üzere birçok bakanlık kendi görev alanıyla ilgili denetimler yapmakta. Ayrıca da her zaman için belediye zabıtaların denetim ekipleri vardır. Özellikle alışverişlerin yoğun olduğu yerlerde, dinlenme yerlerinde, kafeteryalar, lokantalar, turistik yerler gibi yerlerde denetim yapmaları kanuni bir zorunluluktur. Peki ne derece yapılıyor? Mutlaka her kurum denetimlerini yapıyor. Fakat bu kurumlarımızın denetimlerini daha sıklaştırması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi halde tüketiciler zor durumda kalıyor, fahiş fiyatla karşı karşıya kalıyorlar. Aldığı ürünün bozuk olması ayıplı olması sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar. Özellikle fiyat etiketiyle kasa fiyatını karşılaştırmak gerekiyor. Çoğu kişi bu konuda mağdur olabiliyor. Kasada bazen bir yerine 2 geçenler var, 10 yerine 15 yazanlar var veya indirim diye yazdığı 100 liralık ürünü eski fiyattan geçirebiliyor. Bu konuda tüketicilere özellikle uyarıda bulunuyoruz." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)