Yoğun katılımın olduğu etkinlik, öğle namazının ardından Mersin Ulu Cami'den başlayan yürüyüşle start aldı. Yoğurtçular Pazarı'nda yapılan basın açıklamasıyla devam eden programda, Müslümanların Filistin ve Yemen direnişine daha güçlü destek vermesi gerektiği vurgulandı.

Programa HÜDA PAR Mersin İl Başkanı Tahir Uysal, Tarsus İlçe Başkanı Hikmet Tanış, Silifke İlçe Başkanı Mustafa Özer, Yenişehir İlçe Başkanı Abdullah Aslanca ve birçok ilçe başkanı ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi.

Yürüyüş ve basın açıklaması

Mersin Ulu Camii'nde kılınan öğle namazının ardından başlayan yürüyüşte, israilin Filistin'deki zulmüne ve ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarına karşı sloganlar atıldı. Yoğurtçular Pazarı'nda toplanan kalabalık, tekbirler eşliğinde Filistin ve Yemen'e destek mesajları verdi.

Programın sunuculuğunu Abdullah Biçer üstlenirken, etkinlik Abdullah Bayar'ın duygu dolu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Tilavetin ardından Peygamber Sevdalıları Akdeniz Bölge Koordinatörü Hakan Ayçoban günün anlam ve önemine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Ayçoban, Müslümanların duyarlılığını artırması gerektiğini vurgulayarak, Filistin ve Yemen halkının yalnız bırakılmaması çağrısında bulundu.

"israilin tıynetinde ihanet var"

Mersin Peygamber Sevdalıları üyesi Ferhat Pınar tarafından okunan basın açıklamasında, israilin ateşkes anlaşmasına uymadığı ve Gazze'ye insani yardımları engellediği ifade edildi.

Açıklamada, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarının da küresel emperyalist güçlerin Filistin direnişini kırma girişimi olduğu vurgulandı.

Metinde şu ifadelere yer verildi:

"Bizler, torun israilin hiçbir anlaşmaya riayet etmeyeceğini, dedeleri Kaynuka'dan, Kureyza'dan biliyoruz. Onların tıynetinde ihanet var. israil, bir buçuk yıl süren vahşetin ardından kurulan barış masasını hazmedemedi. Esir takaslarında Hamas'ın dünyaya dimdik ayakta olduğunu göstermesini hazmedemedi. Küçüldün ey israil! Küçük gördüğün Hamas karşısında küçüldün!"

"Yemen bedel ödettiği için saldırıya uğruyor"

Açıklamada, Gazze'ye yönelik saldırılar sürerken, ABD'nin Yemen'i hedef aldığına dikkat çekildi. Filistin halkına hiçbir çıkar gözetmeksizin destek veren Yemen'in, israile destek sağlayan gemileri vurduğu ve Kızıldeniz ticaretini sekteye uğrattığı hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı:

"Küresel emperyalist güçler, tüm destekleriyle soykırımcı israilin yanında yer alırken, Müslüman halkların ve yöneticilerinin de Yemen'in gösterdiği onurlu tavrı sergilemesini bekliyoruz. Şüphesiz Allah dilediğini aziz eder, dilediğini de zelil eder. Bugün izzet cihattadır ve en büyük cihad, yeryüzü sultasını elinde bulunduranlara karşı hakkı haykırmaktır."

"Türkiye'ye çağrı: israil ile tüm ilişkileri kesin"

Açıklamada, Türkiye hükümetine de çağrıda bulunularak israil ile yalnızca ticari ilişkileri kesmenin yeterli olmayacağı, tüm diplomatik bağların sonlandırılması gerektiği belirtildi. Açıklamada şu taleplere yer verildi:

israile her türlü desteğin kesilmesi,

israile doğrudan veya dolaylı yardım sağlayan askeri üslerin kapatılması,

Türkiye'de çifte vatandaş olan israilli Siyonistlerin yargılanıp sınır dışı edilmesi,

Filistin ve Gazze'ye daha güçlü bir destek sağlanması.

Ayrıca uluslararası kuruluşlara da çağrıda bulunularak, israilin ateşkes şartlarını yerine getirmesi için baskı yapılması gerektiği vurgulandı.

"Öfkeliyiz! Taş doğursun öfkemiz!"

Açıklama, israile yönelik sert ifadelerle devam etti. Metinde, Gazze halkının yalnız bırakılmaması gerektiği belirtilerek şu duaya yer verildi:

"Bizler bu kötülüğe buğz ettik, olmadı; dilimizle düzeltmeye çalıştık, olmadı. Sen elimizle düzeltmeyi nasip et Allah'ım. Kudüs ümmetindir, Kudüs tüm Müslümanların vatanıdır. Zamanın Firavunlarına karşı Musa'ları gönder ve bizi Sensiz, sevgisiz, susuz, havasız ve Aksa'sız bırakma Allah'ım!"

Öfkenin diri tutulması gerektiğini vurgulayan metin, şu çarpıcı sözlerle son buldu:

"Öfkeliyiz! Öfkemiz taş doğursun kardeşler, taş doğursun. Yüreklerimizi söksün yerinden… Bak, Gazze'de elleri sapanlı Ebabiller, Ebrehe'nin tanklarına kan kusturur. Şimdi Firavun'u boğan Kızıldeniz'i ağlama duvarının önünde görüyorum. Ki asa değil Musa'nın elindeki, çağın sökülmüş kalbidir."

Basın açıklaması, Halil İbrahim Suna Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)