10833,03%0,89
41,17% 0,03
48,08% 0,09
4686,88% -0,50
7514,04% -0,59
Müftü Bekiroğlu, peygamberlerin insanlara getirmiş olduğu mesajların insanların sosyal ve kültürel hayatlarında çok önemli yer tuttuğunu belirterek, "Rabbimiz (Celle Celâluhu), peygamberleri vasıtasıyla bütün insanlığa birtakım rehber ve hidayet vesilesi olacak hususları iletti. Bunların içerisinde, son Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vessellem) ile bize göndermiş olduğu hidayet rehberi Kur'an-ı Kerim ve yine Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhivessellem) sünnetinin bizlere ihsas ettiği çok önemli hususlar vardır. Bu, hem manevi eğitimimizle hem de bilişsel ve sosyal eğitimimizle ilgili çok önemli konuları ihtiva etmektedir." dedi.
"Kendi hal ilmimizi bilmemiz gerekiyor"
Kişinin temel dini bilgileri edinmesi gerektiğini dile getiren müftü Bekiroğlu, "Burada esas üzerinde konuşmamız gereken husus, 4-6 yaşın bizim için ne kadar önemli olduğudur. Bu konuyla bağlantılı olarak ifade ettiğimizde, İslam dininde eğitimin yani öğrenilmesi, bilinmesi ve uygulanması gereken kısmın zorunlu olan ve zorunlu olmayan diye ikiye ayrıldığını söylememiz mümkündür. Zorunlu olan kısmını özellikle atalarımız çok güzel ifade etmişler: İlmihal demişler; yani kişinin kendi halini, durumunu bilmesi ve buna göre hareket etmesi. Bugün ilmihal kitapları diye okuduğumuz, temin ettiğimiz, kitaplığımızda bulundurduğumuz ve rehber olarak gördüğümüz eserlerin temelinde bu vardır. Kendi durumumuzu dini ve sosyal açıdan en güzel şekilde nasıl ifade edebilir, nasıl yerine getirebiliriz? Rabbimize olan vazifelerimiz nelerdir? Kendimize karşı olan vazifelerimiz nelerdir? Topluma karşı olan vazifelerimiz nelerdir? Bütün bunları göz önünde bulundurarak kendi hal ilmimizi bilmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Bizim bilmemiz tek başına yeterli değildir"
4-6 yaş grubundaki çocukların eğitiminin önemine değinen Müftü Bekiroğlu, "Fakat bu da yetmez; bizim bilmemiz tek başına yeterli değildir. Bunu çocuklarımıza da öğretmemiz gerekir. Ancak burada hemen karşımıza şöyle bir problem çıkmaktadır: Özellikle modern çağda çalışan annelerin ve babaların yoğun olduğu bir dönemde, belli bir zihni olgunluğa erişmeye başlayan çocukların edep, adap, ahlak ve bu hal ilminden pay almaları nasıl gerçekleşecektir? İşte bu noktada ortaya çıkan boşluğu doldurmak için bugün 4-6 yaş Kur'an kursu olarak ifade ettiğimiz kurslar, aslında bu ihtiyacı karşılamak amacıyla tesis edilmiş eğitim kurumlarıdır. Dolayısıyla, küçük yaştaki çocuklarımızı yemeden içmeye tutun, def-i hacet yani lavabo ihtiyaçlarına kadar; abdestten tutun, besmele çekmeye kadar; elbise giyme adabına kadar, ayakkabı giyme adabına kadar çocuklarımızın belirli bir ahlak seviyesinde, belirli bir davranış seviyesinde yetişmesini temin etmek için bu eğitim kurumları elzemdir, gereklidir." şeklinde konuştu.
"Manevi gelişim açısından çocuklarımızın temel dini bilgileri öğrenmektedir"
4-6 Yaş çocukların Filsitin için bağışı
Bekiroğlu, "Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığı olarak da kurslarımız konusunda, 4-6 yaş eğitimi konusunda gerek pedagojik açıdan gerekse manevi açıdan uzman hocalarımız, bu konuda yetişmiş, gerekli eğitimi almış hocalarımız vasıtasıyla bu işler deruhte edilmektedir. Bu kurslarımızın öneminden bahsederken sadece işin hal ilmi dediğimiz, edep-adap kısmı değil, aynı zamanda sosyal ve bilişsel faydalarının olduğunu da belirtmemiz lazım. Bir kere manevi gelişim açısından çocuklarımızın temel dini bilgileri öğrenme noktasında, temel dini bilgileri özümseme noktasında çok önemli faydası var. Peygamber Efendimizin hayatından birtakım tablolar, sahabe-i kiramın hayatından birtakım güzel örnekler, yine ahlâkî davranışlar, ahlâkî değerler noktasında çocuklarımıza verilen eğitimler; sevgi, saygı, dürüstlük ve benzeri konularda çocukların kendi akranlarıyla birlikte aynı ortamda eğitilmesi çok büyük fayda sağlamakta, çünkü onu bizzat orada uygulamak durumunda kalmakta. Yani sevgiyi nasıl ifade etmesi gerektiği, saygıyı nasıl ifade etmesi gerektiği, üzüntüyü nasıl ifade etmesi gerektiği; karşıdaki insanın da birtakım değerleri olduğu, birtakım kişiliği olduğu, ona da saygı göstermesi gerektiği noktasında… Bütün bunların hepsini manevi yönüyle öğreneceği bir ortam sunulması gerekiyor ki, bunu yüzde yüz sunuyoruz iddiasıyla değil de, bunu gücümüzün yettiğince sunuyoruz, temin etmeye çalışıyoruz." dedi.
"4-6 yaş kurslarımız gerçekten büyük bir boşluğu doldurmakta"
Çocukların eğitiminde önemli bir yer tutan kursları değerlendiren Müftü Bekiroğlu, "Bu noktada bu 4-6 yaş kurslarımız gerçekten büyük bir boşluğu doldurmakta. Çocukların sorumluluk bilinci, sorumluluk alma konuları ve bu süreçler en azından ilerleyen hayatta çocuğun manevi birtakım değerlere sahip, kendi inandığı dininin değerlerini ifade etme, yerine getirme noktasında bir altyapı oluşturmayı temin ediyor. Çünkü dediğim gibi, ifade ettiğim gibi, anne babalar bazen çocukla bu konuları ilgilenemiyor veyahut da bu konuda nasıl eğitim vereceğini bilemeyebiliyor. Pedagojisi olmadığı için veya bu konuda ciddi bir eğitimi olmadığı için, bunu temin etme noktasında vakit yokluğundan da kaynaklı birtakım sorunlar olabiliyor. Ama bunu, bu kurslarımız vasıtasıyla inşallah telafi etme gayretindeyiz. Bir diğer husus, çocukların bilişsel ve sosyal gelişimidir. Yani burada şunu ifade etmek lazım: Küçük yaş eğitimiyle ilgili çok farklı farklı, özel olsun kamuda olsun, okullarımız var, kurslarımız var. Bunların tamamı aynı eğitimi vermiyor. Belki pedagojik olarak eğitim tabanı aynıdır, yani yapılan eğitim aynıdır ama Diyanet İşleri Başkanlığımızın 4-6 yaş kurslarında bu işin bizim kültürümüz, ananemiz, geleneğimiz ve manevi yönümüz, yani dinimizin bize istihdam etmiş olduğu konularla bağlantılı verildiğinden dolayı ayrı bir özellik arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
Abdullah Bekiroğlu
Müftü Bekiroğlu, "Aynı zamanda daha küçük yaştaki çocuklarımızın besmeleyi öğrenmesi, kelime-i şehadeti öğrenmesi, kısa sureleri öğrenmesi, namazdaki birtakım duaları öğrenmesi çocuğun zihinsel gelişimine çok ciddi şekilde fayda sağlamaktadır. Bir diğeri, dil becerilerinin gelişmesine faydasıdır. Sosyal bir ortam içerisinde, etkileşim içerisinde olan çocukların sosyal yönlerinin gelişmesine de çok faydası vardır. Çünkü bazı ailelerimizin tek çocuğu vardır, bazı ailelerimizin birden fazla çocuğu vardır ama çocukların bir kısmıyla arasındaki yaş farkı büyük olabiliyor. Fakat o ortama geldiği zaman, aynı yaş grubunun birlikte oyun içerisinde bulunması, bir ortamda oyun oynaması, birlikte yemek yemesi, birlikte eğlenmesi, birlikte birtakım etkinlikler yapması çocuğun sosyal gelişimini de çok ciddi şekilde etkilemektedir." şeklinde konuştu.
"Çocuklarımızın dijital bağımlılıktan korunması"
"Günümüzün en büyük problemlerinden biri, çocuklarımızın dijital bağımlılık dediğimiz sorunla karşı karşıya kalmasıdır." şeklinde konuşan Müftü Bekiroğlu şöyle devam etti:
"Aslında bu mesele sadece çocuklarımızı değil, gençleri ve yetişkinleri de etkileyen bir durumdur. İşte bu noktada kurslarımızın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu kurslarda çocuklar; oyun oynarken, yemek yerken veya sosyalleşirken herhangi bir dijital cihazla muhatap olmamaktadır. Arkadaşlarıyla yüz yüze etkileşim içinde eğitimlerini sürdürmektedirler. Bu durum hem sosyal hem de zihinsel gelişimlerine ciddi katkı sağlarken aynı zamanda dijital bağımlılığın önüne geçilmesine de yardımcı olmaktadır. Çocuk, kendi akranlarıyla oyun oynamanın ne kadar zevkli olduğunu fark edince dijital araçları bir anlamda ikinci plana atmaktadır. Özellikle 4-6 yaş dönemi bu açıdan çok kıymetlidir. Atalarımızın da dediği gibi 'Ağaç yaş iken eğilir.' Küçük yaşta çocuklarımıza değerlerimizi, örf ve adetlerimizi, dini inancımıza uygun davranış biçimlerini kazandırmak; onların ilerleyen hayatlarında yol gösterici olacak ve rehberlik edecektir."
Hayırseverlere teşekkür eden Müftü Bekiroğlu, "Şehitkamil ilçemizde hayırseverlerimizin katkılarıyla düzenli, temiz ve güzel bir şekilde inşa edilen 4-6 yaş kurslarımız bulunmaktadır. Bu vesileyle tüm hayırseverlerimize teşekkür ediyor, Rabbimden hayırlarının devamını niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)