Tarih: 20.06.2025 15:35

Prof. Dr. Dursun: Müslümanlar siyonizme karşı güç birliği yapmalı

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Yazarlar Birliği Batman İl Temsilcisi Profesör Doktor Şemsettin Dursun, yaptığı açıklamada, Gazze'deki direnişi İslam aleminin onuru ve insanlığın vicdanı olarak nitelendirdi.

Siyonist işgal rejiminin İran'a yönelik saldırılarını eleştiren Dursun, İran'ın güçlü ve savaşçı bir halk olduğunu, siyonist rejime karşı ciddi bir direniş gösterdiğini söyledi. Dursun, işgal rejiminin kısa sürede sonuç almayı hedeflediğini ancak zorluklarla karşılaştığını ifade etti.

İran'ın füze gücüne ve direniş kapasitesine dikkat çeken Dursun, bu mücadelenin yalnız İran'ın değil, tüm İslam dünyasının savaşı olduğunu vurguladı. işgalcilerde yaşanan iç gerilime ve halkın tepkisine işaret eden Dursun, bu sürecin bir toplumsal kaosa evrilebileceğini belirtti.

Dursun, Müslümanların aralarındaki küçük farklılıkları bir kenara bırakıp siyonist işgal rejimine karşı birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Dursun, ayrıca siyonizmi "ultra ırkçı" bir ideoloji olarak tanımlayarak, insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.

Profesör Doktor Şemsettin Dursun

"Gazze bizim onurumuz"

Dursun, "Gazze bizim onurumuz. Gazze insanlığın vicdanı. Gazze İslam aleminin ve bütün insanlığın aslında hem bayrağıdır hem vicdanıdır." dedi.

Gazze halkının küresel vicdanı harekete geçiren muazzam bir güç olduğunu vurgulayan Dursun, "Zira onlar Hazreti Ömer'in, İzzet'in el-Kassam'ın, Ahmet Yasin'in, Selahaddin Eyyubi'nin torunlarıdır. Ve bu torunlar dedelerinin izinde giderek bütün bir insanlığa İslam nedir, iman nedir, Kur’an nedir, insanlık nedir, bunu ortaya koydular." ifadelerini kullandı. Dursun, iki yılı aşkın süredir siyonist rejime karşı mücadele veren Gazze halkının müstesna bir yere sahip olduğunu belirtti.

"israil yalçın bir taşa tosladı"

Son zamanlarda Kuzey Afrika ve bazı Batı ülkelerinden gelen vicdan sahibi insanların eylemlerinin işgal rejiminin ürküttüğünü söyleyen Dursun, "Zira bu vicdan hareketi karşısında hiçbir güç duramaz. Bu sivil inisiyatife karşı israil ne yapacağını şaşırdı ve İran’a saldırdı." dedi. Dursun, israilin İran’a saldırırken "yalçın bir taşa tosladığının farkında olmadığını" ifade etti.

İran'ın kolayca yutulacak bir lokma olmadığını vurgulayan Dursun, "İran nüfusu itibarıyla çok büyüktür. israil ile kıyaslandığında kat kat fazladır ve İran halkı savaşçı bir halktır. İran halkı da aynı zamanda Selman-ı Farisi’nin torunlarıdır. O Selman’dan aldıkları güçle şu anda siyonist rejime karşı muazzam bir direniş ortaya koyuyorlar." şeklinde konuştu.

"israil yavaş yavaş Gazze’ye dönüşüyor"

Şu anda işgal rejiminin çok zor durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun, "Zira birkaç günde bu işi bitireceğini zannediyordu. Ama bakıldı ki işler o kadar kolay değildir. Şu anda israilde insanlar çok zor durumdalar. Zira yavaş yavaş Gazze’ye dönüşüyor." dedi. Dursun, Gazze’ye dönüşen işgalcilerin Filistin’deki halk gibi direnemeyeceğini ve dayanamayacağını kaydetti.

İşgalcilerin kabinesi ve üst düzey bürokratların ailelerini Avrupa ve Amerika’ya gönderdiğini belirten Dursun, bu durumun israil halkında büyük kızgınlığa yol açtığını söyledi. Dursun, işgalcilerin sözde hükümetinin yurt dışına çıkışları yasaklamasına rağmen bu durumun bir yerde toplumsal bir kaosa sürükleneceği değerlendirmesinde bulundu.

"İran füzeleri dünyayı şaşırttı"

İran’ın elinde muazzam silahlar olduğunu ve özellikle füze yapımında dünya çapında bir ülke olduğunu dile getiren Dursun, İran'ın orta, yakın ve uzak menzilli füzelerle vuruşlar yaptığını, en son gönderdiği "Sicil" füzesinin çok uzun menzile sahip olduğunu ve işgalcileri ve dünyayı şaşırttığını belirtti.

"Bu savaş mutlaka kazanılması gereken bir savaştır"

Prof. Dr. Dursun, "O bakımdan İran şu anda savaşa yatkındır ve alışkındır. Bu savaş çok önemlidir. Bu savaş çok mühimdir. Hayati derecede önemlidir. Bütün bir İslam alemi için aslında mutlaka kazanılması gereken bir savaştır. Zira şu anda İran’ın siyonist rejime karşı vermiş olduğu bu savaş İslam alemi için, İslam dünyası için ve bütün bir Doğu için bir settir." dedi. Dursun, bu setin düşmesi durumunda "bütün bir insanlık ve İslam alemi adeta bu siyonist rejime teslim olmuş olur" uyarısında bulundu ancak böyle bir şey görmediklerini, aksine bunun işgalciler için bir sonun başlangıcı olduğunu ifade etti.

"Başkasının acısını hissetmeyen insan olamaz"

Dursun, Tolstoy’un "Eğer acı hissediyorsan canlısın. Başkasının acısını hissediyorsan insansın" sözünü hatırlatarak, başkasının acısını hissetmeyen bir kişinin insan olamayacağını söyledi. İhvan-ı Müslimin lideri Hasan el-Benna’nın, "Müslümanlar, müminler ittifak ettikleri noktalarda fikir birliği, eylem birliği, hareket birliği yapmalı, ihtilaf ettikleri noktalarda birbirlerini mazur görmeli" sözlerini de aktaran Dursun, bunun Müslümanlar için bir yol haritası olduğunu belirtti.

"Güç birliği yapılmalı"

Dursun, başta Türkiye olmak üzere bütün dünya Müslümanlarının el ele vererek, güç birliği ve eylem birliği yaparak "insanlık düşmanı" siyonist rejime karşı birleşmesi gerektiğini vurguladı.

"İnsanlık için tehlikelidirler"

Siyonizmin "ultra ırkçı bir hareket" olduğunu belirten Dursun, "Burada biz hamaset yapmıyoruz, bilimsel olarak bunu ortaya koyduğumuz zaman, ultra ırkçı olan bu düşüncenin nazarında 'Yahudi olmayan bütün dünya insanları Yahudilere hizmet etsinler, kölelik yapsınlar diye yaratılmıştır' böyle bir inanca sahiptir. Çok sapkın bir görüş bu ve bu bütün bir insanlık için tehlikelidir." dedi.

"Tüm Müslümanlar birleşmeli"

Son olarak Prof. Dr. Şemsettin Dursun, bütün dünya Müslümanlarının ve genel olarak bütün insanlığın, siyonist rejime karşı el birliği ve hareket birliği yapması gerektiğini, kendi aralarındaki ufak tefek farklılıkları bir kenara bırakarak ittifak ettikleri noktalarda hareketlerini birleştirmeleri gerektiğini söyledi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —