• BIST 100

    14297,41%1,00
  • DOLAR

    42,69% 0,00
  • EURO

    50,18% 0,08
  • GRAM ALTIN

    5921,49% 0,34
  • Ç. ALTIN

    9539,73% 0,61

Prof. Dr. Tarhan: Beyin, umudunu kaybetmeyene yardım ediyor!

15 Eylül 2025, Pazartesi 13:10
15 Eylül 2025, Pazartesi 13:10
Prof. Dr. Tarhan: Beyin, umudunu kaybetmeyene yardım ediyor!
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, umut duygusunun yüksek olmasının beyinde serotonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarını harekete geçirdiğini ve kişinin enerjisini artırdığını söyledi.

Ümitsizlik ve karamsarlığın insan doğasına aykırı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, umut ve umutsuzluk konusunu değerlendirdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, umudun sadece bir duygu değil, aynı zamanda hayatta kalmak için tüm canlıların genlerine kodlanmış bir "yaşam enerjisi" olduğunu belirterek, normal olanın umut, anomalinin ise umutsuzluk olduğunu söyledi.

İnsanın doğuştan umutlu olmaya programlandığını ancak öğrendiği yanlış düşünce kalıpları ve "kendini gerçekleştiren kehanetler" ile umutsuzluğa sürüklendiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bir hayvan kesimhaneye giderken bile otlamaya devam eder çünkü gelecek projeksiyonu yoktur, umutsuzluğu bilmez. İnsan ise geleceğin ve belirsizliğin farkında olduğu için umutsuzluğa düşebilir. Ancak bu, sonradan öğrenilen bir durumdur." dedi.

Umudun, bir duygudan öte, bilinçli ve öğrenilmiş zihinsel bir beceri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, " Umut bir duygudan öte bilinçli bir şeydir, zihinsel bir öğrenme sonucunda ortaya çıkar. Yani insan umutla umutsuzluk arasında ilerleyen bir varlıktır. Beynimiz küserse umutsuz oluruz. 'Ben başaramam, her şey boş, hayat anlamsız' gibi düşünceler beyni savunmaya geçirir ve kişiyi yalnızlığa, depresyona iter." şeklinde konuştu.

Psikolojik sağlamlığın en önemli kaynaklarından biri ümidi yüksek tutabilme becerisi

Psikolojik sağlamlığın en önemli kaynaklarından birinin, her koşulda ümidi yüksek tutabilme becerisi olduğunu belirten Tarhan, bu becerinin amaç odaklı düşünme ve sabır gibi diğer karakter güçleriyle desteklendiğini ifade etti.

Prof. Dr. Tarhan, umutsuzluğun en büyük kaynaklarından birinin, insanların olumsuz ön yargıları ve "zihin okuma" alışkanlıkları olduğunu, düşünce katılığına sahip, eleştiriye kapalı ve inatçı kişilerin kendilerini değişime kapattığını dile getirerek, 21. yüzyılın en önemli becerilerinin yenilikçilik ve farklı fikirlere açık olmak olduğunu vurguladı.

Umut duygusunu korumak için çocukları örnek almamız gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, "En ümitsiz ortamda bile insan kendine bir ümit ışığı yakabilir. Tohum yerin altında bekler, şartlar oluştuğunda fidan olur, ağaç olur, meyve verir. Umut da böyledir." diye konuştu.

İnsanın en temel korkularının altında "belirsizliğe tahammülsüzlük” yatıyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanın en temel korkularının altında yatan "belirsizliğe tahammülsüzlüğün", umutsuzluğun ana kaynağı olduğunu dile getirerek, “İnsan, diğer canlılardan farklı olarak her şeyi kontrol etme arzusundadır.” dedi.

Kutsal metinlerin "ilahi plana güvenme" yani teslimiyet ve tevekkül tavsiye ettiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, insanın "Şu an benim için kötü olan şey, belki yarın için iyidir" diyerek büyük resmi görmeye çalıştığında ve kontrol edemeyeceği durumları "radikal kabullenme" ile rafa kaldırdığında, belirsizliğin azaldığını ve umutsuzluğun umuda dönüştüğünü ifade etti.

Prof. Dr. Tarhan, bu yaklaşımın, kişinin gücünün yetmediği konularda boşa enerji harcamak yerine, hedeflerine odaklanmasını ve anı yaşamasını sağlayan modern bir terapi yöntemi olduğunu da dile getirdi.

Umut, öğrenilmiş zihinsel bir beceri

Umudun, öğrenilmiş zihinsel bir beceri ve bir karakter gücü olduğunu vurgulayan Tarhan, psikolojik sağlamlığın temelinde "zihinsel esnekliğin", yani A planı olmayınca B ve C planlarını düşünebilmenin yattığını kaydetti.

Prof. Dr. Tarhan, Yunus Peygamber kıssasının da bir sabır öyküsünden çok, "ne olursa olsun ümitsizliğe düşmeme" kıssası olarak okunması gerektiğini ifade etti.

Bazı kişilerin, sorumluluk almamak ve riskten kaçmak için "depresyondan beslendiğini" ve "Ben zaten böyleyim, hayat kötü" diyerek kendilerini bir kadere hapsettiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bu durumun bir kendini kandırma yöntemi olduğunu söyledi.

Ümitli bir insan su gibi

20'li yaşların, kimlik arayışı ve hayal kırıklıklarının sıkça yaşandığı bir "karar yılları" olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Hayata taktığınız zihinsel gözlük siyahsa, her şeyi siyah görürsünüz. Ümitli bir insan ise su gibidir; önüne bir engel çıktığında etrafından dolaşır, yoluna devam eder. Müthiş bir metafor su. Su akıyor, önüne bir engel çıktığı zaman etrafını dolaşıyor. Damlaya damlaya geçiyor, gidiyor. Buhar oluyor, tekrar dönüyor. Yani ümitli olan bir insan su gibi hayata bakar. Hayatta her şey bakış açımızla ilgili. Zümrüdü kuşu var. Türkçede de Hüma kuşu diye geçiyor. Zümrüdü küllerinden yeniden doğmuş. Zümrüdü kuşu gibi küllerinden yeniden doğmayı metafor olarak terapide de kullanıyoruz.” diye konuştu.

Gençlere, küllerinden yeniden doğan Zümrüdü kuşunu örnek almalarını tavsiye eden Prof. Dr. Tarhan, "İnsana doğuştan bu kapasite verilmiştir. En karanlık anlar, aydınlığın kıymetinin anlaşıldığı şafak vaktidir. Kapalı kapıları zorlamak yerine, açık kapıları arayıp bulmalı ve oradan ilerlemelisiniz." ifadesinde bulundu.

Umut duygusu beyinde serotonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarını harekete geçiriyor

Prof. Dr. Tarhan, umut duygusunun yüksek olmasının beyinde serotonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarını harekete geçirdiğini ve kişinin enerjisini artırdığını belirterek, "Beynimiz, umutlu olduğumuzda bize yardım eder. Krizlere ve depresyona çözüm bulur. Biyolojik olarak umutlu olmaya kodlanmışız. Umut duygusu, insan için bilişsel ve zihinsel bir beceridir. Umut duygusunun yüksek olması, motivasyonun da yüksek olması demektir. Depresyon tedavisinde veya kariyer eğitimlerinde ilk öğretilen şey, iyileşme beklentisi ve umut duygusudur. İyileşme beklentisi ve umut duygusu olan kişilerin beyinlerinde serotonin, dopamin, oksitosin ve endorfin gibi mutluluk ve hazla ilgili hormonlar adeta coşar. Bu hormonlar sayesinde kişinin enerjisi artar ve kendini harekete geçirir. Umutlu bir kişi, önüne çıkan engelleri birer ‘engel’ olarak değil, ‘büyümenin bir parçası’ olarak görür. Bakış açısı tamamen bununla ilgilidir. Yaşadığı travmaları ‘geliştiren travma’ olarak nitelendirir. Bir olayın tehdit boyutu yerine fırsat boyutuna odaklanır. Tehditleri analiz eder ama asıl olarak ‘Yaşadığım bu olaydan nasıl bir fırsat çıkarabilirim?’ diye düşünür. İşte bu bakış açısına sahip olduğunda, umut o kişi için gerçek bir yaşam enerjisine dönüşür.” dedi.

Beynimiz adeta bir kimya laboratuvarı, bir eczane gibi çalışıyor

Ümitsizlik ve karamsarlığın insan doğasına aykırı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Çünkü en zor durumda bile içinde bir umut ışığı taşıyan kişi, harekete geçme gücünü bulabiliyor. Böylece motivasyonu ve enerjisi artıyor. En önemlisi de beyin ona yardım ediyor. Beynimiz adeta bir kimya laboratuvarı, bir eczane gibi çalışıyor. Umudu yüksek olan kişinin beyni, depresyona ya da krize çözüm üretmeye başlıyor. Beyin destek verince çıkış yolu da daha kolay bulunuyor. Çünkü biz biyolojik olarak buna uygun şekilde kodlanmışız.” şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)

Kars’ta silah ticaretine yönelik operasyonda 10 kişi yakalandı

Fransa ile GKRY arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı!

Konya genelinde ses üstü askeri uçuşlar yapılacak

BM: Kış şartlarına rağmen israil Gazze'ye yardımları engellemeyi sürdürüyor

Ardahan’da kar yağışı etkisini sürdürüyor

Ukrayna Rus denizaltısını ilk kez su altı dronlarıyla vurdu

Fransa'da hayvanların itlafı çiftçi protestolarına yol açtı

Otomobil ile kamyonet çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı

Nijerya'da yolcu otobüsüne silahlı baskın: 18 kişi kaçırıldı

ABD ile Ukrayna heyetleri Berlin'de görüştü

Karadeniz’de kontrolden çıkan insansız hava aracı düşürüldü

Gümrük beyannamesi düzeltme işlemlerinde yeni uygulama

Konya'da müstakil evin bahçesinde yangın çıktı

Konya’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 119 sözleşmeli personel alacak

Konya’da sis ve pus uyarısı: Görüş mesafesi düşüyor

Romanya'da on binler yargıdaki yolsuzlukları protesto için meydanlara indi

Kilis merkezli operasyonda 15 şüpheli gözaltına alındı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: israil'in Gazze'de işlediği soykırım suçları insan haklarının ayaklar altına alınmasıdır

HÜDA PAR Milletvekili Dinç, kumar bağımlılığıyla ilgili 6 bakanlığa soru önergesi verdi

IHO EBRAR'dan Etiyopya'da katarakt ameliyatı ve kanser hastası çocuklara nakdi destek

AB: Donbas düşerse kale düşmüş demektir ve o zaman kesinlikle tüm Ukrayna ele geçirilir

Kocaeli’de çevreyi kirleten firmaya 7,4 milyon lira ceza

Bakan Fidan, Katar Başbakanı Al Sani ile görüştü

Gazze'de bir evin enkazından 14 şehidin naaşı çıkarıldı

Başkan Er: Yerli malı kullanmanın ve tasarrufun ne kadar önemli olduğu gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor

Uzmanlar açıkladı: Ekonomik koşullar altında sağlıklı beslenmek mümkün mü?

Malatya'da "torbacı" operasyonu: 4 gözaltı

Meteorolojiden Doğu Akdeniz için fırtına uyarısı

Malatya'da çok sayıda tarihi sikke ele geçirildi: 4 gözaltı

Adana'da asayiş uygulaması:500 kişi yakalandı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Kars’ta silah ticaretine yönelik operasyonda 10 kişi yakalandı

Fransa ile GKRY arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı!

Konya genelinde ses üstü askeri uçuşlar yapılacak

BM: Kış şartlarına rağmen israil Gazze'ye yardımları engellemeyi sürdürüyor

Ardahan’da kar yağışı etkisini sürdürüyor

Ukrayna Rus denizaltısını ilk kez su altı dronlarıyla vurdu

Fransa'da hayvanların itlafı çiftçi protestolarına yol açtı