Çocuklarda görülen sinirlenme, doğuştan gelen bir yatkınlık olabileceği gibi çevresel faktörlerin etkisiyle de gelişebilir. Özellikle öfke nöbetleri ve hırçın davranışlar, birçok çocuğun geçici olarak yaşadığı durumlar arasında yer alır.
Sinirlenen bir çocuğun davranışlarına tepki vermeden önce, anne ve babanın öncelikle çocuğun neye, neden ve nasıl sinirlendiğini anlaması gerekir. Bu süreçte ebeveynlerin tutumu oldukça kritiktir. Çocuğunuz öfke nöbetleri geçiriyor, kendini yerden yere atıyor ya da sizi kendinden uzaklaştırmaya çalışıyorsa, bu durum çocuğun sakinleşmeye ihtiyaç duyduğunu gösterir.
Bir çocuk sinirlendiğinde, ebeveynlerin öncelikle kendi sakinliğini koruması gerekir. Çocuğun öfkesine karşılık öfkeyle tepki vermek hem ebeveynin duygusal kontrolünü zorlaştırır hem de çocuğun davranışlarını model alarak daha saldırgan bir tutum sergilemesine yol açabilir.
Uzman Yahşi, çocukların ön beyinlerinin yeterince olgunlaşmamış olduğunu ve bu nedenle duygularını kontrol etmekte zorlandıklarını belirtiyor. Çocukların düşünce sisteminden çok duygu sistemiyle hareket ettiğini vurgulayan Yahşi, ebeveynlerin görevinin çocuklarına öfke kontrolünü öğretmek olduğunu ifade ediyor.
Çocukların öfkesini kontrol edebilmesi hem onların hem de ailenin duygusal sağlığı için önemlidir. Bu nedenle, ebeveynlerin sakin ve bilinçli bir tutum sergilemesi büyük bir fark yaratabilir. (İLKHA)
