Siyonist rejimin Gazze'de sürdürdüğü soykırım saldırıları her geçen gün daha da vahşileşirken, işgal parlamentosu Knesset'te sergilenen nefret dili yeni bir eşiği daha aştı. Aşırı sağcı Ulusal Dini Parti-Dini Siyonizm üyesi Michal Waldiger, yaptığı skandal açıklamalarla Filistinli çocukların bile hedef alınması gerektiğini savundu.

Siyonist rejim ve Arap medyasının geniş şekilde yer verdiği açıklamada Waldiger, Gazze'de "masum kimsenin kalmadığını" iddia ederek, "Çocuklar da dahil olmak üzere, oğlumun karşısına kim çıkarsa öldürmesini umuyorum" dedi. Bu açıklama, sadece sözlü bir nefret değil, aynı zamanda bir soykırımı meşrulaştırma çağrısı olarak değerlendirildi.

Siyonist rejimin önde gelen gazetelerinden Haaretz, Waldiger'in sözlerinin Knesset salonunda bile rahatsızlık oluşturduğunu ve birçok milletvekilinin salonu terk ettiğini yazdı. Aynı şekilde Arap basınında yer alan yorumlarda, Waldiger'in sözleri "faşist bir zihniyetin dışavurumu" olarak nitelendirildi.

Lübnan'ın Al-Akhbar gazetesi, açıklamayı "Hitlervari nefret söylemi" olarak tanımlarken, Katar merkezli Al Jazeera, bu tür çağrıların savaş suçlarını teşvik ettiğine dikkat çekti.

Knesset'te yaşanan gerilim, Filistinli Arap vekil Ahmad Tibi'nin, Gazze'de katledilen çocukları anmasıyla başladı. Tibi'nin, "Bir çocuk nasıl hedef alınabilir? Bu vahşeti nasıl savunursunuz?" sözlerine cevaben Waldiger, "Çünkü onlar bize zarar vermek isteyenlerin çocukları. Hepsi Naziler gibi düşman" ifadelerini kullandı.

Bu sözler yalnızca Arap dünyasında değil, Batılı insan hakları çevrelerinde de büyük bir tepkiye neden oldu. Uluslararası Af Örgütü, Waldiger'in açıklamalarının "açık bir şekilde savaş suçu propagandası" olduğunu vurgularken, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği ise soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

Waldiger'in bu sözleri, siyonist rejimin yalnızca uygulamada değil, söylemde de toplu kıyım ve etnik temizlik politikalarına nasıl sahip çıktığını gözler önüne serdi. Özellikle çocukları hedef alan bu nefret dili, siyonist ideolojinin geldiği noktayı açıkça gösteriyor.

Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarında bugüne kadar 15 binden fazla çocuk şehit oldu. Michal Waldiger gibi vekillerin bu cinayetleri alenen savunuyor olması, uluslararası toplumun sessizliğini daha da utanç verici hale getiriyor. (İLKHA)