9311,88%-2,19
39,42% 0,20
45,54% -0,37
4349,15% 1,52
6989,75% 1,74
Davranış Bilimci Korkut Daban, teknolojik cihazlar ve sosyal medyanın aile yapısında oluşturduğu tahribatın çoğu zaman fark edilmediğini söyledi.
Aile içinde ilk eğitim ortamının anne ve baba rol modeliyle şekillendiğini hatırlatan Daban, görgü kurallarının zamanla ihmal edildiğine dikkat çekti.
Masum görünen bilgisayar ve telefon oyunlarının çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını ifade eden Daban, bu konuda öncelikle ebeveynlerin bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı.
Boş zamanın yanlış tanımlanarak sosyal medya bağımlılığına dönüştüğünü belirten Daban, bu durumun çocuklarla geçirilen vakti azaltarak toplumsal yapıyı zayıflattığını dile getirdi.
Mahremiyet kavramının daraltılarak sadece cinsellikle ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Daban, sosyal medyada yaşanan sınır ihlallerinin tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi.
Sokaklarda adaba uygun olmayan tutum ve davranışların artışına dikkat çeken Daban, bu sorunların sadece bireysel değil, toplumsal ve hukuki boyutlarının da olduğunu ifade etti.
Yaz tatilinde çocukların manevi ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesi gerektiğini belirten Daban, ailelere ve toplumun tüm kesimlerine sorumluluk düştüğünü söyledi.
"En temel gerçek, anne ve babanın toplumda en büyük rol model olduğudur"
Davranış Bilimci Korkut Daban, son yıllarda özellikle sosyal medya ve teknolojik cihazların aile müessesesi üzerinde ciddi olumsuzluklar oluşturduğunu belirterek, bu durumun çoğu zaman göz ardı edildiğini ifade etti.
"Şikâyeti yanlış yerlerde aramak, problemin çözümünde fayda sağlamıyor" diyen Daban, sosyal medya kullanımının hangi alanlarda yoğunlaşması gerektiğinin tartışılması gerektiğini söyledi. Masum gibi görünen telefon ve bilgisayar oyunlarının artık yetişkinler arasında daha da yaygınlaştığını ifade eden Daban, “Genç kardeşlerimizi eleştirebiliriz ancak unutmamamız gereken en temel gerçek, anne ve babanın toplumda en büyük rol model olduğudur..” diye konuştu.
Aile ortamının çocukların ilk eğitim yeri olduğunu hatırlatan Daban, geçmişte “adab-ı muaşeret” olarak ders konusu olan görgü kurallarının günümüzde ihmal edildiğini, bu durumun gençleri olumsuz etkilediğini vurguladı.
“Anne ve babalar doğru yönlendirilmezse gençlerimiz de örnek alamaz”
Telefon ve bilgisayar oyunlarının bu olumsuzlukların başlangıç noktası olduğunu belirten Daban, ilk olarak anne ve babaların doğru şekilde yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Daban, “Boş zaman kavramı, temel sorumluluklar yerine getirildikten sonra değerlendirilmelidir. Bizim kültürümüzde boş zamanlarda sıla-i rahim yapılır, akraba ziyaretleri gerçekleştirilir. Bu, bilgi ve değer aktarımı için bir fırsattır.” dedi.
Boş zamanın yanlış değerlendirilmesiyle sosyal medya bağımlılığının arttığını vurgulayan Daban, “Bir yetişkinin günde ortalama 2,5-3 saatini sosyal medyada geçirdiğini görüyoruz. Haftanın bir günü tamamen sosyal medyaya ayrılmış oluyor. Bu bize toplumda fazlasıyla boş zaman olduğunu gösteriyor. Eğer bu zamanı olumlu değerlendirmezseniz, çocuklarla zaman geçirmezseniz, gençlerin olumsuz alışkanlıklara yönelmesi kaçınılmaz olur.” uyarısında bulundu.
“Mahremiyet sadece cinsellik değildir”
Sosyal medyanın bireylere yüz yüze söyleyemeyecekleri ifadeleri çok kolay yazılı olarak aktarma cesareti verdiğini ifade eden Daban, mahremiyet kavramının yanlış anlaşıldığına dikkat çekerek, “Mahremiyet sadece cinsellik değildir. Mahremiyet, sınırların belirlenmesi demektir. İki kişi arasındaki özel bir görüşme, iki kurum arasındaki gizli bir bilgi de mahremdir. Bugün toplum olarak bu sınırları çoktan aşmış durumdayız.” dedi.
Sokaklarda aile yapısını hiçe sayan davranışlara sıkça tanık olunduğunu dile getiren Daban, toplumsal uyarıların yetersiz kaldığını ve bazı düzenlemelerin ancak kanuni adımlarla sağlanabileceğini söyledi.
“Aile müessesesi sosyal medya ile birlikte sarsılıyor”
Toplumsal birçok adli ve sosyal sorunun kaynağında sosyal medya kullanımının yattığını belirten Daban, aile yapısının korunması için öncelikle sosyal medya mecralarının denetim altına alınması gerektiğini ifade etti.
Birçok ülkede sosyal medya kullanımının yaş sınırlamalarıyla denetlendiğini hatırlatan Daban, “Ülkemizde çocukların izlememesi gereken sahneler, videolar ve oyunlar ne yazık ki izlenebiliyor. Bu, çocukların bilinçaltına bir saldırıdır. Çünkü ergenlerin savunma mekanizmaları henüz gelişmemiştir. Bu nedenle öncelikle yetişkinler, özellikle anne ve babalar bilinçlenmelidir. Toplumun korunması da yine toplumun kendi içindeki farkındalıkla mümkündür.” dedi.
“Yaz tatili çocukların manevi gelişimi için bir fırsattır”
Okulların tatil olmasıyla birlikte öğrencilerin boşluğa düşebileceğini vurgulayan Daban, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği yaz dönemi Kur’an kursları, spor ve sanat faaliyetlerinin çocukların gelişimi için değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Anne babalara seslenen Daban, çocukların uyku, beslenme ve özel yaşam dengelerinin korunmasının önemli olduğunu vurguladı.
“Sağlıklı birey, sağlıklı aile ile; sağlıklı aile de sağlıklı birey ile mümkündür. Bu iç içe geçmiş yapının korunması yine toplum eliyle sağlanacaktır. Aile dediğimizde, bu yapının yönetiminde bulunan anne ve babaların ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Yaz tatilinin sağlıklı geçirilmesi, çocuklarımızın hem eğitim hem de kişisel gelişimine ciddi katkılar sunacaktır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)