ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff, İran'la yakın zamanda bir barış anlaşması yapılabileceğini ileri sürdü.

Fox News'e konuşan Witkoff, İran'ın bu anlaşmaya hazır olduğuna inandığını ve nükleer programının "yıllarca" geri atıldığını iddia etti.

Trump'ın hedefinin İran'ın nükleer kabiliyetini yok etmek olduğunu söyleyen Witkoff, "Başkan Trump bunu başardı" ifadesini kullandı.

Ajans baskısı ve Fransa'dan çağrı

ABD'nin İran'a yönelik ağır saldırılarının ardından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), nükleer tesislere erişim talebini yineledi.

UAEA Başkanı Rafael Grossi, İran'ın nükleer faaliyetlerinin etkilerini değerlendirebilmek için acilen sahaya dönmeleri gerektiğini belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Tahran'a çağrıda bulunarak UAEA ile iş birliğini sürdürmesini istedi.

Ancak İran cephesinden farklı bir ses yükseldi. İran Meclisi, UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı kabul etti. Buna göre, Ajans müfettişlerinin İran'a girişine izin verilmesi için Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin onayı gerekecek.

Meclis Başkanlık Divanı Üyesi Ali Rıza Selimi, "Nükleer tesislerimize yönelik Amerikan saldırıları sonrası güvenliğimiz garanti edilmeden hiçbir ajans görevlisi İran'a giremez" dedi.

Moskova: ABD saldırısı Ajans'ın güvenilirliğini sarstı

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD'nin İran'daki nükleer tesisleri hedef alan saldırılarını "temelsiz ve benzeri görülmemiş" olarak nitelendirdi.

Peskov, bu saldırının UAEA'nın itibarı üzerinde ciddi bir hasar yarattığını ve nükleer denetim sistemini zayıflattığını vurguladı.

Moskova, durumu yakından izlediğini ve İran ile iletişimi sürdürdüğünü açıkladı.

Batı'nın bir yandan İran'a bombalar yağdırıp diğer yandan nükleer denetim ve barış çağrısı yapması, Tahran'da güvenilir bir diplomatik yaklaşım olarak görülmüyor.

Trump yönetiminin İran'a yönelik askeri saldırıları, yalnızca programı fiziksel olarak değil, diplomatik zeminleri de yerle bir etmiş durumda. (İLKHA)