Siyonist rejimin sözde Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'ye kısıtlı insani yardım girişine izin verme kararı, ABD Başkanı Donald Trump'ın çevresinden gelen yoğun baskılar sonucu alındı. Washington Post gazetesine göre bu karar, Trump yönetiminin haftalardır süren açık ve kapalı baskılarının ardından "önemli bir geri adım" olarak yorumlandı.
Haberde, Trump'a yakın bazı etkili isimlerin siyonist rejimi açıkça "yalnız bırakmakla" tehdit ettiği aktarıldı. Gazeteye konuşan üst düzey bir kaynak, Netanyahu'nun savaşın sonlandırılmasına dair yasal ve siyasi yolları bildiğini fakat bunu hayata geçirecek iradeden yoksun olduğunu ifade etti.
Netanyahu, ABD'nin desteğini kaybetmemek adına "az miktarda" yardımın girişine izin vereceğini belirtmişti. Gazze'nin tamamını kontrol altına alma planlarını sürdüren katil Netenyahu, "diplomatik ve pratik sebeplerle" kitlesel açlığı önlemek zorunda kaldıklarını da söylemişti.
Trump ise geçtiğimiz hafta bölgeye yaptığı ziyarette, Gazze'de "çok sayıda insanın açlıktan kırıldığını" belirtmiş, siyonist rejimi ziyaret programına dahil etmemişti. Ayrıca milyarlarca dolarlık anlaşmalar yaptığı bu turda, işgal rejimini dışarıda bırakması dikkat çekmişti.
Esir takası pazarlığı
İşgal basınında yer alan haberlerde, Gazze'ye gönderilen yardımların siyonist esir Eidan Alexander'ın serbest bırakılması karşılığında yapılan gizli anlaşmanın bir parçası olduğu ifade edildi. Yisrael Hayom gazetesi, Tel Aviv yönetiminin kamuoyuna farklı açıklamalar yapmasına rağmen, yardım kararının Washington ile HAMAS arasında varılan bir anlaşmanın sonucu olduğunu yazdı.
İşgalcilerin Kanal 12 televizyonu da bu yardım kararının, HAMAS'ın ABD'ye dikte ettiği şartlar arasında yer aldığını aktardı. Habere göre, ABD'li temsilciler Steven Wietkoff ve Adam Boehler, Netanyahu'nun bilgisi dışında HAMAS'a "yardım sözü" verdi ve işgal rejimi bu anlaşmayı bozamadı.
Batı'dan artan tepkiler
Siyonist rejimin Gazze'de sürdürdüğü ablukaya karşı uluslararası tepkiler büyüyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın yayımladığı ortak bildiride, Fransa, İngiltere, Kanada, Almanya, Japonya ve Avustralya'nın da aralarında bulunduğu 22 ülke, siyonist rejimi yardımların "acilen ve tam olarak" girişine izin vermeye çağırdı.
Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları ise siyonist rejimin uyguladığı yeni yardım sistemine destek veremeyeceklerini duyurdu. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Gazze'deki insani durum kabul edilemez" diyerek yardımların derhal ihtiyaç sahiplerine ulaşması gerektiğini vurguladı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Gazze'de yaşananları "katlanılamaz" olarak niteledi. İngiltere'nin çözüm üretmek için uluslararası ortaklarla çalıştığını belirtti.
9 tır yardım: Sadece bir damla
Siyonist rejim Ordu Radyosu, kısa süre içinde Gazze'ye 9 TIR dolusu yardım gönderileceğini duyurdu. Ancak Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi, bu yardım miktarını "acil ihtiyaçlar okyanusunda bir damla" olarak tanımladı.
Açıklamada, 80 günde 44 bin tır yardım girmesi gerekirken, Gazze'ye son 3 ayda tek bir buğday tanesinin bile sokulmadığı vurgulandı. Gazze'nin günlük ihtiyacının 500 tır yardım ve 50 tır yakıt olduğu belirtildi.
Gazze yetkilileri, siyonist rejimi ve uluslararası toplumu yaşanan insanlık dramının doğrudan sorumlusu olarak nitelendirdi ve acil harekete geçme çağrısında bulundu.
Siyonist rejim, ABD'nin tam desteğiyle 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü soykırımı 79'uncu gününde devam ettiriyor. Bugüne kadar 174 binden fazla Filistinli şehit ya da yaralı düşerken, kayıpların çoğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. 11 binden fazla insan hâlâ kayıp, yüz binlerce kişi ise zorla yerinden edildi. Bölge adım adım felakete sürükleniyor. (İLKHA)