• BIST 100

    9078,43%-1,59
  • DOLAR

    38,44% -0,10
  • EURO

    43,53% -0,41
  • GRAM ALTIN

    3973,14% -2,37
  • Ç. ALTIN

    6483,07% -2,19

Tüketim çılgınlığına karşı infak olgusu

GÜNDEM 11.03.2025 21:24:08 0
Tüketim çılgınlığına karşı infak olgusu

Fitrenin Ramazan ayında verilen vacip bir infak çeşidi olduğunu dile getiren Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı Abdülhamit Turgut, infak ve fitrenin fakirlerin gözetilmesi ve oruç ibadetindeki eksikliklerin telafisi amacıyla verildiğini söyledi.

Fitrenin belirli şartlarda verilmesi gerektiğini vurgulayan Müftü Yardımcısı Turgut, 2025 yılı için fitre miktarını en az 180 TL olarak belirlendiğini hatırlattı.

Günümüzde her şeyin maddiyata dönüşmesinin, insanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasına neden olduğunu belirten Turgut, bu tüketim çılgınlığını dengelemenin en iyi yolunun infak etmek olduğuna dikkat çekti.

“Fitre şartları mezheplere göre farklılıklar gösterebilir”

Ramazan ayında verilen fitrenin, hemen hemen bütün mezheplerde vacip kabul edilen bir infak çeşidi olduğunu dile getiren Turgut, “Zekâtın senede bir kez verilmesi gibi, fitre de belirli şartlara göre verilmelidir. Şafii mezhebine göre, bayram günü kişinin ve ailesinin temel gıda ihtiyaçlarından fazla olan miktarın fitre olarak verilmesi gerekir. Bazı mezheplere göre fitre Ramazan’dan önce de verilebilir ancak en doğru olanı, Ramazan ayı girdikten sonra bayram namazı vaktine kadar verilmesidir. Fitrenin hikmeti, oruç ibadetinde meydana gelen eksiklikleri telafi etmektir. Ramazan ayında oruç tutarken dilimizle ve davranışlarımızla farkında olmadan hatalar yapabiliyoruz. Fitre, bu eksiklikleri gidermek için vacip kılınmıştır. Aynı zamanda insanı belalardan ve musibetlerden koruyan bir sadaka olarak da görülmektedir. Bu konuda bazı yanlış uygulamalar da yapılmaktadır. Şafii mezhebinde fitrenin sadece o bölgede yaygın olarak tüketilen tahıllardan verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak günümüzde şehirlerde yaşayan bazı kişiler, buğday alarak fitre vermeye çalışmakta ve bu uygulama pratikte zor olmaktadır. Bu durumda, Hanefi mezhebini takip ederek fitrelerini para olarak vermeleri daha uygun görülmektedir. Günümüzde fakirlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey paradır.” diye konuştu.

“Zekâtın Verildiği Kişilere Fitre de Verilebilir”

Maddi durumu iyi olan vatandaşların daha fazla fitre verebileceğini ifade eden Turgut, “Diyanet İşleri Başkanlığı, 2025 yılı için fitre miktarını en az 180 TL olarak belirlemiştir. Beş kişilik bir aile için bu miktar 1000 TL’yi bulmaktadır. Eğer bir kişi 1000 TL’yi fakir bir komşusuna verirse, o aile bayram masraflarını karşılayabilir, çocuklarına bayramlık alabilir. Dolayısıyla Şafii mezhebini takip edenlerin de şehirlerde fitrelerini para olarak vermeleri, ihtiyaç sahipleri için daha faydalı olacaktır. Zekât verilen kişilere fitre de verilebilir. Zekât kimlere veriliyorsa, fitre de aynı kişilere verilebilir. Fitre için belirlenen miktar en az 180 TL’dir ancak maddi durumu iyi olanların bunu 200 TL, hatta 500 TL olarak vermeleri daha faziletli olacaktır. Genel olarak bazı kişiler, hem fitrelerini hem de zekâtlarını Ramazan ayında vermeyi tercih etmektedir. Bu, oldukça güzel bir uygulamadır. Çünkü Ramazan ayı, infak ayıdır ve yardımlaşma bilincinin en üst seviyeye çıktığı bir dönemdir. Ramazan ayının infak ayı olduğu, Peygamber Efendimiz‘in örnek hayatından anlaşılmaktadır. O, insanların en cömerdi idi ve Ramazan ayında daha da cömert olurdu. Bir gün Hazreti Aişe’ye bir kuzu eti hediye edilmişti. Peygamber Efendimiz, o eti dağıttırmış ve sadece küçük bir parça bırakılmıştı. Eve geldiğinde, 'Kuzu eti ne oldu?' diye sordu. 'Hepsini dağıttık, sadece şu parça bize kaldı.' denilince, 'Hayır, bize kalan o değil; dağıttığımızdır!' buyurdu. Bu olay, sadakanın ve infakın gerçek değerini gösteren önemli bir örnektir. Allah Resulü, insanların en cömerdi idi ve Ramazan ayında daha da cömert olurdu. Ramazan ayında Müslümanların infak kültürüne daha fazla önem vermesi gerekir. Zekât farzdır, fitre zaten vaciptir. Zekâtlarını Ramazan ayında verenler, bu ibadeti en güzel şekilde yerine getirmiş olurlar. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde infak etmenin önemini şu sözlerle ifade etmiştir: 'Allah yolunda harca ki, All’ah da sana harcasın, sana versin.’ Bu hadis, infak etmenin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” şeklinde konuştu.

“Ramazan ve İnfak Arasındaki İlişki”

İnsanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasının asıl sebebinin günümüzde herşeyin maddiyata dönüşmesi olduğuna dikkat çeken Turgut, “Ramazan ayı ile infak arasında güçlü bir bağ vardır. İnsanlar oruç tutarak fakirlerin durumunu daha iyi anlar. Açlık hissi, insanın fakirin yaşadığı zorlukları anlamasına yardımcı olur. Oruç, fakirin hâlini anlamamıza vesile olur ve bu nedenle Ramazan ayında daha fazla infakta bulunmamız gerekir. Günümüzde her şeyin maddiyata dönüşmesi, insanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasına neden olmaktadır. Bu tüketim çılgınlığını dengelemenin en iyi yolu, infak etmektir. Zekât ve fitre, malın bereketlenmesini sağlar. Bahar aylarında bağlar nasıl budanıyorsa, mal da zekât ve infak ile budanır ve bereketlenir. İlk bakışta maldan eksilme gibi görünse de, uzun vadede bereket getirdiği birçok kişi tarafından tecrübe edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de müminlerin özellikleri anlatılırken, gayba iman edenler, namazlarını dosdoğru kılanlar ve Allah yolunda infak edenler övülmüştür. Hz. Ebubekir döneminde bazı Arap kabileleri, “Namaz kılarız, oruç tutarız ama zekât vermeyiz.” demişlerdi. Hazreti Ebubekir (r.a.), bu tutumu kabul etmemiştir. Çünkü zekât, toplumun dengesini sağlayan en önemli ibadetlerden biridir. Fakir ve zengin arasındaki dengeyi oluşturan ibadetlerden biri de zekâttır. Kur’an’da Allah yolunda harcamanın mükâfatı şöyle anlatılmaktadır: 'Allah yolunda malını harcayanların örneği, yedi başak veren bir tohum gibidir. Her başakta yüz tane vardır. Allah, dilediğine kat kat fazlasını verir.' Bu ayet, infak etmenin ne kadar büyük bir sevap getirdiğini açıkça ortaya koymaktadır.” dedi.

Turgut, “Ramazan ayı bir infak ayıdır. Herkes, imkânı ölçüsünde infakta bulunmalıdır. 'Ben zengin değilim, zekât vermek zorunda değilim.' diyerek geri durmamak gerekir. Küçük de olsa yapılan infak, büyük bir hayır kapısı açabilir. Özellikle Gazze, Suriye ve diğer mazlum coğrafyalardaki kardeşlerimize bu Ramazan ayında destek olmamız büyük önem taşımaktadır. Zekât ve sadakalar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılarak onlara bayram sevincini yaşatabilir. Rabbimiz bizleri infak edenlerden eylesin.” diyerek sözlerine son verdi. (İLKHA)

Pakistan ordusundan gerçek mühimmatla tatbikat

Rusya ve Kuzey Kore arasında Tumen Nehri üzerinde köprü inşasına başlandı

Trump ulusal güvenlik danışmanını kovdu

Gazze'den dünyaya "çocukların açlıktan ölmemesi" için çağrı

Filipinler'de otobüs kazası: 12 ölü

Kütahya'da 3.8 büyüklüğünde deprem

Antalya'da zincirleme trafik kazası: 1 yaralı

ABD’yi fırtına vurdu: 6 ölü

Mardin’de fırtına etkisini sürdürüyor: Ağaçlar devrildi, camlar kırıldı

Ankara için kuvvetli yağış uyarısı

Bingöl’de Valilikten fırtına uyarısı

Yalova'da uyuşturucu operasyonu: 3 tutuklama

Bingöl’de fırtına: çatılar uçtu, maddi zarar büyük

BM: Gazze'de bebeklerin yüzde 92'si açlık tehlikesi altında

Diyarbakır'da sanayi sitesindeki patlama anı kameralara yansıdı

Meteorolojiden 16 il için sarı kodlu alarm!

Bakan Kurum: Muhalefete rağmen 81 ilimizi afetlere hazırlayacağız

Diyarbakır'da sanayi sitesinde patlama

Yapıcıoğlu: Şiddetin ve gözyaşının durması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız

Antalya'da 3.9 büyüklüğünde deprem

HÜDA PAR Bağlar İlçe Başkanı Zeren'den Nevroz Parkı'na mescit çağrısı

Rus gazının Türk Akımı üzerinden Avrupa'ya ihracatı yüzde 13 arttı

Diyarbakır'da çatının uçma anı kameraya yansıdı

ABD-İran görüşmeleri ertelendi

Selden etkilenen Somali için acil yardım çağrısı

1 Mayıs olaylarında 384 kişi gözaltına alındı

Fırtına Diyarbakır’da maddi hasara yol açtı

Muğla açıklarında 12 düzensiz göçmen yakalandı

Çin'den BRICS ülkelerine işbirliğini güçlendirme çağrısı

Batman’da şiddetli fırtınada ağaç devrildi, park halindeki araç hasar gördü

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ