Başta Mescid-i Aksa ve İbrahim Camii olmak üzere önemli dini alanlarda ciddi kısıtlamalar ve provokasyonlar yaşandı.
Raporda, işgalcilerin Haziran ayında Mescid-i Aksa'ya 25'ten fazla kez zorla girdiği, burada Talmud ritüelleri icra ettiği ve 11 kez güvenlik bahanesiyle kapatma uyguladığı belirtildi. Ayrıca cemaat sayısına sınırlama getirilmesi ve Kubbeli Mescid'e yönelik Yahudileştirme girişimleri de raporda yer aldı.
Binlerce Müslüman, sıkı güvenlik engellerine rağmen Kurban Bayramı namazını Mescid-i Aksa'da kıldı. Ancak namaz esnasında işgalci askerler ve Yahudi çeteler Kubbeli Mescid'in avlusuna baskın yaparak yüksek sesle şarkı ve dans gösterileriyle provokasyon gerçekleştirdi.
İbrahim Camii'nde ise işgalciler haziranda 89 kez ezan sesini engelledi, 12 gün boyunca ibadete kapattı ve kutsal günlerde camiyi açmayı reddetti. Ayrıca cami içerisinde alarm cihazları kuruldu, askerler çatıya çıkarak camiyi işgal etti ve duvarlar siyonist rejim sözde bayraklarıyla ışıklandırıldı.
Bakanlık bu uygulamaların hem dini yetkilerine açık bir saldırı hem de kutsal mekanların kutsallığına karşı saygısızlık ve Müslümanların duygularını provoke eden ciddi ihlaller olduğunu vurguladı. Bu adımların camilerde zamansal ve mekânsal bölünme dayatması anlamına geldiğine dikkat çekti.
Bunun yanında işgalciler Haziran'da Kudüs'te Kıyamet Kilisesi'ni 11 gün aralıksız kapattı, Nablus'ta ise Selahaddin Camii'ne baskın düzenleyip ibadet alanları ve çatı dahil tüm bölümlerini didik didik aradı.
Filistin Vakıflar Bakanlığı, uluslararası toplum, insan hakları ve dini kuruluşları, bu ihlalleri durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı. Dini özgürlüklerin korunması ve kutsal mekanların statüsünün güvence altına alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. (İLKHA)