Bugün, insan haklarının evrensel değerlerinin kutlandığı bir gün. Ancak bu değerlerin maalesef sadece kutlanmakla kalmadığını, her geçen gün birçok yerde çiğnendiğini ve yok sayıldığını görüyoruz. Gazze, maalesef bu acı tablonun en somut örneklerinden biri haline geldi.
Gazze, yıllardır devam eden çatışmalar ve ambargoların gölgesinde varlığını sürdürüyor. İnsanlık dışı koşullar altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkı, temel insan haklarından mahrum bırakılıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, masum insanlar, çatışmaların ve ablukaların acımasız gerçekliğiyle karşı karşıya kalıyor.
Bu insanlar, barış ve huzur istiyor. Temel insani ihtiyaçları olan su, gıda ve sağlık hizmetlerine erişim hakları ellerinden alınmış durumda. Evleri enkaz altında, gelecekleri belirsizlik içinde.
Uluslararası toplumun sessizliği, bu insanlık dramının derinleşmesine neden oluyor. İnsan hakları evrenseldir, renk, dil, din ayrımı yapmaz. Herkesin eşit haklara sahip olması gerektiği gerçeği, Gazze gibi yerlerde göz ardı ediliyor.
Bugün, insan hakları gününde Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekmek ve uluslararası toplumu bu acıya duyarlı olmaya çağırmak önemlidir. Sadece kelimelerle değil, somut adımlarla harekete geçmek, insani yardım ulaştırmak ve barış için çaba göstermek gerekiyor.
Unutmayalım ki, insanlık sadece kelimelerden ibaret değildir. Gerçek insanlık, yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer yapmak için adım atmaktır. Gazze’deki insanlar da bu adımları bekliyor. İnsan hakları günü, sadece kutlamakla kalmayıp, bu tür acılara karşı mücadele etmenin ve gerçek insanlığımızı göstermenin bir günü olmalıdır.
Karanlığa Umudu Taşıyan Dualarımızla, Gazze’ye Selam olsun…