KEŞKELER BİTMEZ …

Biz insanlar zaman içerisinde yapmadığımız ve pişmanlık gösterdiğimiz işlerde;

keşke böyle olmasaydı,

keşke yapsaydım,

Keşke seni dinlemeseydim,

keşke alsaydım vs. gibi

pişmanlık ifadelerinin mutsuzluğunu yaşıyoruz.

Hem kendimize,hem de çevremize negatif enerjiler yayıyoruz.

Hayata olumlu bakmanın yolu keşkelerden ders alıp,geleceğe adım atmaktan geçer.

İnsan olarak yaratıldık,ve insanca yaşamaya layıkız.

Aklımız ve mantığımız bize güzelliklerin yolunu gösterdikçe,mutluluk çemberinde döner dururuz.

Akıp giden hayatımızdan lezzet alırız.

Yaradan Allah,dünya yaşamında sürdüğümüz lezzetli hayatımızı imanla beslememizi ve kulluk vazifemizle birlikte mutlu olmamızı ister.Etrafımızda yaratılan tüm varlıkları bize musahhar eder,düşündürür.

Artık keşkeleri bırakıp kalan hayatımızı müsbet yaşantılarla süslendirmeliyiz.Çocukluk evresinden gençliğe,ihtiyarlığa ve ölüme giden kısa hayatımızı mutlu bir yaşama çevirmek elimizde.Hayat kısa ve ölümlü.

Bedîüzzaman Hazretleri der ki;

“En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukcasına, hevesât-ı nefsaniyeye tâbi olur.”

Ayrıca kötülük yapmak kimseye bir şey kazandırmaz.Mutsuz eder.Kul hakkını gasbeder. Keşke yapmasaydım dersin.

Ahiret hesabı çetindir.

Mutlu et,mutlu ol.

Hem yine der ki;

“Kabrin arkası için çalışınız; hakikî saadet ve lezzet ondadır.”

Dünya işlerini de güzel ve

hilesiz yap,

sev ve sevil,

mutlu ol ve et ne kaybedersin.

Ayrıca kulluk vazifenle de bunları süsle,ahiretini kazan.

Yani hakiki insan olmanın vasfını yaşa demek istiyorum kendime.

Dünya ve ahiret saadetini kazanmanın anahtarı keşkeleri bırakıp,insanlığın gereğini yaşamaktır.

Onun için Peygamber Efendimiz (ASV) diyor ki;

“Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz.”

(Tirmizi, Zühd 2)

Zira ölüm fikri insanları zalimlikten ve fenalıktan alıkoyar.

İyilik hasletlerini arttırır ve hayati güzelleştirir.

Pişmanlığın ve keşkelerin fayda etmeyeceği yer ölümden sonraki mahşer meydanıdır.

Ayet-i Kerimede ;

“Allah’a kavuşmayı yalan sayanlar, gerçekten en büyük hüsrana uğramışlardır.

Nihayet kıyamet saati kendilerini bastırıverince onlar, günah yüklerini sırtlarına yüklenerek: ‘Eyvah! Dünyada işlediğimiz kusurlarımızdan dolayı yazıklar olsun bize!’ diyecekler. Dikkat edin: Ne fena yükler götürüyorlar!” (En’am, 6/31)

Doğru olmalıyız,yalan yere hem kendimizi hem de çevremizi kirletmekten uzak durmalıyız.Sonra keşkeler ile pişman oluruz.Kaybederiz.

Hazreti Ali ‘nin (RA) güzel bir sözü vardır:

“Konuşmanın süsü doğruluktur. Allah katından en büyük suç, sürekli yalan söyleyen dilin yalancılığıdır.

Nedametin/pişmanlığın en kötüsü kıyamet günü duyulan pişmanlıktır.”

(Kenzu’l-Ummal, h. no: 44391).

Artık keşkeleri bırakalım,

insanca yaşamaya bakalım.

Hem kendimizi mutlu ve bahtiyar yapalım.Hem de çevremizi.

Son pişmanlık fayda vermez…

Kalın sağlıcakla inşallah