Diyarbakır’a var…
Mardin’e var…
Siirt’e var…
Bitlis’e bile var…
Ama Batman’a yine yok!
Şimdi dönüp soruyorum: Batman’ın günahı ne?
Bu şehir, komşularından daha az nüfusa sahip değil. Genç nüfus oranı en yüksek illerden biriyiz. Ama iş hizmete, yatırıma gelince, nedense hep “sona bırakılan şehir” oluyoruz.
Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidin, sabahın köründe insanlar kuyrukta. Randevu bulmak mesele, bulsanız doktorun kapısında izdiham ayrı bir dert. Bu şehirde sağlık ihtiyacı mı yok?
Var! Hem de fazlasıyla var.
Ama meseleye gelin görün ki, tıp fakültesi açılacak denildiğinde Batman hep geri plana atılıyor. Neden?
Bu sorunun cevabını kim verecek? Ankara’daki vekiller mi, yoksa Batman’ın yöneticileri mi?
Ben vatandaş olarak görüyorum:
Hastanede sıra bekleyen, randevu arkasında koşan yine biziz.
Ama sesimizi duyan, hakkımızı savunan kim var?
Bazen düşünüyorum: Belki bu şehrin lobi gücü zayıf, belki sesimiz Ankara’ya kadar ulaşmıyor.
Ama kardeşim, o zaman da soruyorum: Peki bizim vekillerimiz ne iş yapıyor? Sadece mecliste el kaldırıp indirmekle Batman’ın sorunları çözülmez!
Bugün mesele sadece tıp fakültesi değil. Bu mesele, Batman’ın yıllardır ötelenmesi meselesi. Her yatırımda “sıra size gelmedi” denilmesi.
Batman halkı artık beklemekten yoruldu.
Biz, bu şehrin hakkını altın tepside kimsenin getirmeyeceğini biliyoruz. Ama vekillerimizin işi de bu hakkı masadan almak, gerekirse yumruğunu masaya vurmak.
Benim Batmanlı hemşerilerim şunu bilsin: Eğer bugün tıp fakültesinde susarsak, yarın başka yatırımları da kaybedeceğiz.
Batman’ın hakkını almak için artık “beklemeye” değil, “ısrara” ve “mücadeleye” ihtiyacımız var.
Çünkü bu şehir, her anlamda fazlasını hak ediyor.
